BEĞENMENİZ DİLEĞİYLE..KEYİFLİ OKUMALAR..
..
SELİN'den..
''Selinn..!!''
Gözlerim açılmamak için resmen direniyordu ama Nazlı'nın inatçı sesi bir türlü gitmiyordu. Başımda inatla beni kaldırmak için bekliyor, bense hala direniyordum. Sonunda pes ettiğimde gözlerimi aralamaya çalıştım.
''Efendim Nazlı ya..'' dedim yataktaki konumumu değiştirirken, resmen kendimi daha yorgun hissediyordum.
''Selin hadi ikizim kahvaltıya geç kalıyoruz..''
Tabi yaa! Ben onu unutmuştum..
O gece barda olan olaylardan beri yataktan çıkmamıştım. Cumartesi günüm resmen evde pinekleyerek geçmişti ve çok güzel dinlenmiştim! Üzerimde dağılmış bir mutsuzluk vardı, ruh gibiydim ve ruhum zarar görmüştü.
Bugünse konser günüydü. Sezen'i tekrar dinleme fırsatım vardı.
Üzerimdeki ince pikeyi tekmeleyerek ayaklarımın dibine kadar ittirdim.
''Kalktım Nazlı kalktım..'' dedim gözlerimi kırpıştırarak, yatakta doğruldum. Dün Can'a telefonda gitmeyelim diyecektim ki büyük bir istekle 'Kahvaltıya gidiyoruz değil mi?' diye sormuştu. Bende onu kırmamak için gideceğimizi söylemiştim. Yoksa o Ali'yi de, o kadını da, o evi de görmek istemiyordum.
Can, Tuğçe ve Emre'yi alarak gelecekti çünkü onların evleri birbirine yakındı. Bende buradan Nazlı ve Savaş'la gidecektim. Fazla araba park sorunu yaratacağından böyle bir karar vermişlerdi. Konsere de akşam iki araç gidecektik..
Üzerime dar koyu renk kot eteğimi, siyah bir ipli üzerine de kareli gömleğimi giydim. Saçlarımı tepede burarak sıkı bir topuz şeklinde topladım. En azından akşam için açtığımda dalgalı olurlardı. Makyaj yapmadım, sabah sabah hoş olmaz diye düşünmüştüm.
Omuzuma astığım çantamın içine birkaç takı ve makyaj malzemesi attım. Eve gelme fırsatımız olmayacağından orada birkaç değişiklik yapabilirdim. Siyah bez ayakkabılarımı rahatlığından dolayı tercih ettim çünkü ayaklarımın altındaki kesikler acıyordu.
Araba eve yaklaştıkça, kalbim resmen şakaklarımda atmaya başladı. O kadar heyecanlıydım ki..
O evi en son gördüğümde hamileydim ve Ali'nin saçma sapan sözlerine maruz kalmıştım. Ben o evden en son çıktığımda o ev bizimdi ve kalbim kırılarak o evden çıkmıştım. Şimdi, özellikle son olan olaylardan sonra nasıl etkileneceğimi bilmiyordum.
Araba park yerinde durduğunda kalbimin sıkışmasına rağmen, iyi olmak için çabalıyordum. Etrafa baktıkça içimi buruk bir his kaplıyordu. Burdaki anılarımız o kadar güzeldi ki. Resmen dudaklarım kurumuştu ve susuzluk çekiyordum. Gerilimden şimdi bayılabilirdim!
Asansöre bindiğimizde, Savaş 26. kata çıkmak için düğmeye bastı. Orası 27. katta değil miydi?
''27. kat değil mi?'' dedim çattığım kaşlarımın ardından Savaş'a bakarken..
''Hayır, 26. katta..'' dedi ciddi bir şekilde.
Nazlı benim gergin olduğumu biliyordu ve Savaş'a kötü bir bakış atıp bana döndü. ''Ali 26. kattan bir daire daha aldı. Sizinki hala 27.katta..'' dedi açıklamasını yaparak.
İnanmıyordum! Kimse bunu neden söylememişti? Yanlış mı anlamıştım? Ben kendimi boşuna mı üzmüştüm?
''Nazlı sen daha önce bana bunu neden söylemedin?'' dedim sinirle kollarımı önümde bağlarken,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)
FanficGECE, güçlü bir kadın hikayemde.. Peki neden güçlü? Çünkü bende bir kadınım. Hatta çoğunuzdan yaşça çok büyük bir kadınım.. Çünkü ben güçlü kadınları severim. Sadece erkek egemenliğinde, erkek parasıyla ayakta duran kadınlara ve ataerkil bir topluma...