SELİN'in ağzından....
"Lanet olsun!" diyerek, yerimden kalkmaya yeltendiğimde başıma dikilmişti bile..
"Bir sorun mu var?" dediğinde anlamaya çalışıyordu Ali..
"Bir sorun mu! Sadece bir tane mi sence?" diye bağırdım. Resmen artık fazla gelmişti ve kemer olayı iyice büyütmeme neden olmuştu.
"Sakin.." dedi fısıldarcasına..
"Sakin falan olmak umurumda değil! Şu lanet kemeri bağla!" diyerek daha da bağırdım..
"Pekala.." dediğinde, çöktü hemen yanıma. Kasıklarımın üzerindeki kemeri yavaşça aldı, fazlaca dokunuyordu. Usulca da yapıverdi. Hayret edilcek şeydi!
"Zaten ben yapınca olmaz gıcık şey!" derken homurdanıyordum.
O da hemen yanımdaki yerine yerleşti, kemerini bağladı. Kokusu daha şimdiden odanın her yerindeydi. Sesini de duymak zorundaydım. Zaten varlığı nefes almamı zorlaştırıyordu.
Ne kadar zordu ama, bedenim ona cevap vermeyi hala bırakmamıştı, onunla hareket ediyordu. Aklım ondan nefret etse de kalbim bir kuş gibi çırpınıyordu.
Sinirliydim..
Oysa onsuzluğa alıştığımı düşündüğüm haftalar atlatmıştım..
"Zor, fazlasıyla zor!" dedim itiraf ederek, kendi kendime konuşmuştum yüksek sesle.
"Bu kadar zor olan ne?" dediğinde ifadesizdi.
"Hı?" dedim anlamayarak..
"Zor dedin yaa hani, ne zor?" dedi.
Tekrar sinirlerim tepeme çıktı. Beni dinleyemezdi, istediğimi söylerdim..
"Ne zor söyleyeyim.. Beni aldatan bir adamla saatler süren bir yolculuk yapacak olmam.. Bir de başbaşa!" dedim hoyratça..
"İyi o zaman in, gelme.." dedi umursamazca..
"İnmeyeceğim.." dediğimde, pilotun anonsu kulaklarımıza doldu.
Artık sonunda yolculuk başlıyordu. İstesem de inemezdim.
Gerçi istersem kesin inerdim..
Bir saat geçtiğinde, kemerimi çözmüştüm. Oturduğum geniş koltukta ayaklarımı karşımdaki koltuğa uzatarak yayıldım ve hala heyecanla kitabımı okuyordum. Yani okuduğumu anladığım söylenemezdi tabi..
"Off.." dediğimde, okuduğum hikayedeki bir karaktere kızgındım.
"Noldu yine?" dediğinde, o da hemen yanımdaki koltukta uzanmış ve başını koltuğa dayamış bir şekildeydi. Gözleri kapalıydı.
Sinirle baktım yüzüne. Yine ne demekti?
"Pardon?" dediğimde yanlış anlamayı umdum.
"Çatma kaşlarını, gencecik yaşında kırışacaksın.." dedi hala aynı şekilde. Gözleri kapalı olduğundan dudakları hateket etmese asla konuştuğunu anlamaz, hayali olarak söylediğini düşünebilirdim.
Çünkü o derece aklımdaydı kendilerinin yumuşak ve sıcak sesi..
Ayrıca kırışıcaksın ne demekti, nereden biliyordu kaşlarımı çattığımı?
"Sanane.. Ahmet beni kırışık da sever.." dedim omuzlarımı silkerken..
"Ben de severdim.." dediğinde, bir kaç saniye duraksadım bir şey diyemeden. Yine kitabıma döndüğümde cevap vermemeyi seçtim.
Saçmalıyordu..
"Gerçi genç kadınlar daha da ilgimi çekiyor.." dedi, hala sataşarak. Bilerek yapıyordu.
"Özellikle sarışın olanlar.." diye sanki onun cümlesini tamamladım fısıldarcasına..
"Asla.. Ben esmer severim bilirsin.."
"Yaa yaaaaaaa.. Fazlaca iyi biliyorum. Elif'te esmerdi. Gerçi son zamanlarda hep sarışın var yanında.."
"Sadece tadımlık.. Arada iyi gidiyor.." dediğimde gözlerimi devirdim.
Kalbim delice atmaya başlamıştı. Her seferinde bu kadar kırıcı olmak, beni aldattığını dile getirmek zorumda mıydı? Sanırım evet..
"Haklısın.. Ne derler sarışının adı, esmerin tadı.." dediğimde, fısıltıyla söylenircesine konuşmuştum..
"Doğru demişler.. Esmerin tadı, işte buna hayır demem.." dediğinde, işte bu son noktaydı.
"Ya sen nasıl bir insansın! Hayvan herif! Geri zekalı!" dediğim gibi elimdeki kalın kitabı kafasına doğru fırlattım.
"Oha ohaa!" dediğinde gözleri açılmış olduğu yerde dikleşmişti başını ovalarken.. "Yavaş be kızım.."
"Ne ohası be, ne yavaşı! Seni kendi ellerimle boğacağım!" derken yan koltuğa resmen bir dişi aslan edasıyla atladım. Boğazına sarılmamla, gözleri kocaman olurken o gülüyordu.
"Gülme gerizekalı!" derken, beni engelleyen kollarına vurdum.
Bugün burada işini bitirecektim bu Mavi gözün!
"Sana göstericem esmeri, sarışını!" dediğimde, fazlasıyla sinirliydim.
Aklımla değil kalbimle hareket ediyordum zaten. Kalbim kıskançlıkla kavrulmasa şuan umrumda olmazdı. Benim yanımda asla ama asla kadınlarla ilgili saçma muhabbetler yapamazdı..
"Selin, dur güzelim.. Yapma.. Yuh elin de ne ağır ya.." diyerek, o da bana söyleniyordu.
Bir elini belime sarıp, kucağına oturmamı sağladığında sinirden bunun farkında bile değildim. Hala sertçe göğsüne, yüzüne ve beni engellemeye çalışan kollarına vuruyordum.
"Bıktım artık senden de kadınlarından da.. Yetti canıma ya.. Benim suçum neydi de böyle çapkın bir serseriye aşık oldum Allah'ım!" diyerek söylenmelerime devam ederken o gülüyordu, eğlenircesine..
"Bir dur güzelim yaa, tamam.." dediğinde durmadım.
Gücüme giden şeyler vardı ve o farkında değildi.
"Ne güzelimi yaa! Sen git o yanındaki sarışına de güzelim diye.. Ben senin şu saatten sonra hiçbir şeyin değilim.."
Saçma sapan video ve fotoğraflar aklıma dolduğunda, gözlerimin buğulandığını hissediyordum.
"Senden nefret ediyorum.. Senden nefret ediyorum.." dediğimde ellerimi bıraktı. Birkaç sert hareket daha yaptım.
"Seni tanıdığım güne lanet olsun.. Hayatımı mahvettin sen benim.. Ben hayatımın sonuna kadar artık yalnızım, bundan haberin yok tabi!"
Ağlamaya başlamam aklıma dolan yaşadığımız şeylerdendi. Nasıl bu hale geldiğim hakkımda bir fikrim yoktu. Burnumu çektiğimde, ciddi ciddi ağlıyordum çocuk gibi..
Sinirlerim altüst olmuştu. Zor günlerdi. Ve artık yalnızdım işte, doğruydu. Bir bebeğim bile olmayacaktı..
"Şştt.." dediğinde, gözlerimdeki akan yaşları elleriyle sildirdi.
"Senden nefret ediyorum.. Artık sana sinirli bile değilim. Sen beni bile bile üzüyorsun Ali.." dediğimde ellerini yüzümden sertçe ittirdim.
"Gel buraya.." diyerek ellerini etrafına doladı. Başım sıcaklığıyla anında güçsüzce omzuna düşerken, kokusunu bu kadar yakından almayalı uzun zaman olmuştu.
Derin bir nefes aldım burnumu çekerken..
Bir eli sırtımı okşarken, diğeri saçlarımı okşuyordu. Başım omzuna düşmüş, yaşlar gömleğini ıslatıyordu. Umursamadım.
Özlemiştim..
Biraz böyle kalsam ne sorun olabilirdi ki..
..
Devam edecek..
Perşembe günü görüşmek üzere..🖖🏻
![](https://img.wattpad.com/cover/59602554-288-k705147.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)
FanficGECE, güçlü bir kadın hikayemde.. Peki neden güçlü? Çünkü bende bir kadınım. Hatta çoğunuzdan yaşça çok büyük bir kadınım.. Çünkü ben güçlü kadınları severim. Sadece erkek egemenliğinde, erkek parasıyla ayakta duran kadınlara ve ataerkil bir topluma...