36.bölüm MÜMKÜN MÜ?

1.7K 109 244
                                    


Vee her anı dolu dolu olan bir bölümle karşınızdayım.. Beğeneceğinizi ümit ediyorum ve inşallah öyle olur.

Lütfen yıldıza dokunmayı ve yorum bırakmayı unutmayalım.

Bu bölüm Selin'in zirveye olan son basamağı çıkışıydı.. Şimdi ise iniş zamanı..

Hikayemin daha da değeri bilinmesi ümidiyle, keyifli okumalar olsun okuyucularım..

Sevgilerle..

..

SELİN'den..

Şık bir restoran önünde durduğumuzda, kapım hemen Ali tarafından bir centilmence açıldı ve inmeme yardım etti. Biz buraya daha öncede birlikte gelmiştik, burayı sevdiğimi Ali bilirdi. Planı yapan da o olduğundan şimdi nedenini anlamıştım. Benim için burayı seçmişti, yoksa kendisi pek sevmezdi. Daha kapıda arabanın belirmesiyle karşılanmaya başlamıştık, birlikte her gittiğimiz yerde olduğu gibi..

Bizim için ayrılan masaya yönlendirildiğimizde, herkesin geldiğini gördüm. Demek ki geç kalan bizdik ve hemen yüzüme bir gülümseme yaydığımda beni gören Can ayağa kalkıp yanıma doğru birkaç adım attı hızlıca ve beni kucağına aldığı gibi bir tur döndürdü etrafında. Anın etkisiyle ufak bir çığlık attığımda, herkesin gözleri bizim üzerimizdeydi. Ayaklarımın yere tekrar basmasını sağladığında sıkıca sarılmaya devam etti, yanağımı öptü. ''Özledim seni, bu iş kötü oldu..'' diye fısıldadı. Kıkırdadım.

''Kesinlikle..'' dedim ondan kendimi biraz uzaklaştırırken, ''Ama mecburum..'' gözlerine bakarak, dudaklarımı büktüm. ''Alışıcaz..'' dedi. Gülümserken elimi tuttu ve diğer eli de belimi bulduğunda beni yanındaki sandalyeye oturttu. Tabi Ali beyin bizi izlediğinden emindim..

Herkes masaya yerleştiğinden, o anlarda Ali'yi görmemiştim. Ama o da Elif'in hemen yanındaydı. Herkesi selamladım, sandalyeme yerleşirken. Yuvarlak büyük masa bize yetecek kadardı. O kadar güzel hazırlanmıştı ki..

Bir küçük cam vazoda ortada konumlanmış çiçekler, etrafa saçılmış mumlar, pudra pembesi kadehler ve mendiller..

Yemeklerimizi ve içeceklerimizi sipariş verdikten sonra beklemeye başlamıştık, o sırada ise herkes birbiriyle sohbet ediyordu. Can da benimle ilgileniyordu.

''Nasıl geçti ilk günün?'' dedi biraz daha kendini bana yaklaştırırken, gülümsedim.

''Çok güzeldi, hemen asistanımı bile ayarladım. Artık hiçbir iş yapmıcam!'' dedim gözlerimi kocaman açarak, güldüm.

''Harika.. O zaman bana eskisi gibi vakit ayırabileceksin..''

''Yanii..'' dedim emin olamadığımdan, şaka yapıyordum nasıl olsa o anlardı. O sırada yemeklerimiz servis edildiğinde hemen yemeğe geçtik, gerçekten acıkmıştım.

Herkes yemeğini yemişti, Tuğçe önüne serdiği mendili dudaklarına götürdü ve hemen ardından konuşmaya başladı.

''Pazar akşamı Sezen Aksu Açıkhava konseri var, gidelim mi?'' dedi. Tüm dikkatler ona çevrildi, yarın cumartesiydi ve pazar tabi ki o konsere gidilmeliydi..

Nazlı; ''Bize uyar, severiz.'' dedi Savaş'a bakarken. Aynı şekilde Elif ve Ali'de önce birbirlerine baktılar, sonra Elif Ali'nin masanın üzerinde olan elini tuttu. ''Bizde geliriz..'' dedi.  Biz kalmıştık ki, bende gelebileceğimizi söyledim büyük bir istekle. Ben zaten Sezen' e hasta değil miydim?

''İsterseniz o sabah bize gelin kahvaltı yaparız, bizde takılırız.. Sonra birlikte geçeriz konsere..'' dedi Elif hemen bir plan daha yaparak.

Ben gözlerimi kocaman açtığımda ilk Ali'ye baktım, fikirden hiçte hoşlanmış gibi değildi. Nazlı ve Tuğçe ise fikre bayıldılar ve hemen kabul ettiler. E bende kabul etmek durumundaydım..

GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin