Tzuyu
Unniyi sevmelisin!Çünkü o seni seviyo! Onu sev! Saygısızlık ediyosun ona! Ondan hoşlanman lazım!
Olmuyodu! Neden olmuyodu? Neden onu sevemiyodum? Derin bir iç çektim ve çantamı alıp mutfağa gittim.
Chae kahvaltı hazırlamaya çalışıyodu. Aslında gayet mutluydu ama masanın üstündeki yemekler değil! Ya yanmış ya da daha da kötüsüne maruz kalmışlardı.
Chae hala beni fark etmemişti. Parmak uçlarımda arkasından gittim ve ellerimi beline sarıp çenemi omuz girintisine koydum.
"Hmm... Güzel kok...muyor!"
Beni itekledi.
"Yeme o zaman!"
"Yemiycem zaten! Zehirlenmek istemiyorum!"
"İyi git!"
"İyi gidiyom!"
"Git!"
"Gidiyom bak!"
"Git!"
"Giderim bak!"
"Ne halt yersen ye!"dedi ve ocağı kapattı.
"Ne o vaz mı geçtin?"
"Hayıııı-evet! Kantinde yeriz! Gidelim!"
***
"Orası Chae!"diye bağırdım ve koşarak okula gittim.
Sana unnie!
Orda Sana unnie vardı!
Bunu düşününce birden bire olduğum yerde durdum ve bunu yapmamla kızın birinin bana çarpması bir oldu. Ve o kızın küfür mırıldandığuna yemin edebilirim. Özür dilemek için kafamı çevirdiğimde kıza sadece çarpmadığımı aynı zamanda kitaplarını da düşürdüğümü fark ettim. Hızlıca yere eğildim.
"Özür dilerim! Gerçekten özür dilerim!"
"Önemli değil..."o sırada sırtıma birinin dokunduğunu hissettim.
"Tzuyu ben unnienin yanına gidiyorum."
"Git ben sizi bulurum."
Yerde son bir kitap kalmıştı. İkimiz de elimizi ona doğru uzattık ve ellerimiz kitaba ulaşmadan buluştu.
Kafamı kaldırıp kıza baktım. Bana gülümsedi ve öbür eliyle kitabı alıp onun eline değen elimi tutup beni kaldırdı.
"İyi misin?"
"Özür diler-"
"Kapa çeneni tamam mı? Senin hatan değildi."
Yutkundum. Kalp atışlarım hızlanmıştı.Neden kalp atışlarım hızlanmıştı?
Önüme gelen saçımı kulağıma sıkıştırdı.
"Güzelmişsin..."
"S-sende..."
Omzuma dokundu.
"Sonra görüşürüz hmm...çömez!"dedi ve yanımdan uzaklaştı.
"Ne dedim ben? Neden ona güzel dedim ki! Lanet olsun!"
Kendime gelince(!) yavaş hızlı adımlarla öylesine yürümeye başladım. Gittikçe aklım o gözlüklü kıza kayıyodu. En sonunda baya yavaşlamıştım. Ve birden birisi omzuma kolunu attı. Gözlüklü kızı görme umuduyla kafamı kaldırdım.Ama sadece Chae vardı...
"Dalgın görünüyorsun..."
"D-değilim..."
"Öyle olsun!"
Chae'nin beni götürdüğü yere gelince bir an durdum. Fark etmeden yutkunmuştum.
Gülümsemeye çalıştım.
"S-sana unnie!"
"Unnie"vurgulu çıkmıştı. Bunu Sana da fark etmiş olacak ki gözleri bir an için doldu sonra hızlıca gözlerini kırpıştırdı.
"Tzuyu!"dedi ve gelip elini belime sardı.
"Tzuyu da Chae gibi okula yeni geldi!"
Orada kızlar olduğunu daha yeni fark etmiştim.
"Merhaba Tzuyu!"dedi gözleri aşırı büyük olan kız. Yanındaki ön dişleri çıkık kız da başıyla onayladı.
Chae oturunca ben de oturdum ve tekrar o kızı düşünmeye başladım. Onu bir daha ne Zaman görebilecektim?
Yanıma birinin oturmasıyla dikkatim dağıldı ve kafamı yanımda oturana çevirdim.
Bu oydu!
"Geç kaldın?"dedi ön dişleri çıkık kız.
"Geç uyandım ayrıca kızın biri bana çarpıp kitaplarını düşürdü."
"Sana çarptı! Birisi sana çarptı! Yaşıyo mu hala o?"
Omuz silkti. Bu hareketle 'Gerizekalının tekiydi acıdım.'filan diycek sanmıştım.
"Ona kızmadım... Öyle sevimli ve güzel bir surata sen de kızmazsın Im."
Bunu demesiyle gözlerim büyümüştü. Çantasından bir kitap çıkarttı ve okumaya başladı.
"Tzuyu ve Chaeyoung'la tanıştın mı?"
Kafasını bu tarafa çevirdi ve onunla göz göze geldik.
"Ah...O sendin...bana çarpan!"
"E-evet bendim!"
Lanet olsun neden kekeledim ki? Hızla başımı eydim.
"Tekrar özür dilerim!"
O sırada çenemi tuttu ve ona bakmamı sağladı.
"Suç benimdi özür dilemene gerek yok..."
Birden biri bileğimden tuttu ve beni okula sürükledi. Ve hemen ardından da kendimi duvarla o kişinin arasında buldum.
Sana...
"Momo'yla yakın olmayacaksın anladın mı beni?!"
"Unnie..."
"Tzuyu!"
Kanın beynime sıçradığına yemin edebilirim.
"Unnie biz o konuyu kapatmadık mı?"
Başımı kaldırdım.
"Senden hoşlanmıyorum! Beni rahat bırak artık!"dedim ve onu itekleyip koşmaya başladım. Gözlerimden yaşlar akıyordu.
Ondan nefret etmek istemiyordum ama o beni zorluyodu!
***
Çalan son zille önümdeki sorunun çözümünün bitmesi bir olmuştu.
Evet! İlk gün ders işlemiştik...
Defterimi çantama koydum. Ve ayağa kalktım.
"Bayan Chou soruyu çözdünüz mü?"
"Evet Bayan Kim."
"O Zaman çözümü tahtaya yaparsanız çok mutlu olurum."
Yutkundum ve gidip tebeşiri aldım. Soruyu tekrar çözmeye başladım .
Ben soruyu çözmeyi bitirdiğimde öğretmen dahil herkes çıkmıştı. Söylenerek kalemi masaya koydum ve sınıftan çıktım.
Çıkışa doğru giderken aklıma Momo geldi. Kütüphanede olabilirdi. Hızla kütüphaneye gittim. Ama etrafta yoktu.
Masaya doğru ilerledim belki az sonra gelirdi.
"Momo'yu bulamadın mı?"
Sesin geldiği tarafa kafamı çevirdim. Sana yüzü gayet ciddi bir şekilde bana bakıyordu.
"Ha-hayır..."
Üzerime doğru gelmeye başladı. Geri giderken masa beni engelledi. O da üzerime geldi ve ellerini belimin yanlarında masaya koydu. Gözlerini dudaklarıma kaydırdı.
"Senin bu dudaklarını ne kadar çok düşledim biliyo musun?"dedi ve dudaklarını yaladı.
"Ve şu anda benden sadece birkaç santim uzakta..."
Bana gittikçe yaklaşıyordu ve o sırada Momo'yla göz göze geldik. Şaşkın şaşkın bize bakıyordu.
Sinirlenmiştim!
Hem de çok!
Gözlerimi Sana'ya çevirdim ve atabildiğim en hızlı tokatı o güzel suratına geçirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Minatozaki
FanfictionBu hikayede Sana bütün Twice üyeleriyle shiplenmiştir! İstemeyen okumasın aq!