I'm Ashamed

807 60 27
                                    

Dahyun
Neden o beni tehdit ederken ben onun bana savurduğu tehditleri gerçekleştirmesini istemiştim?
Elim boynuma gitti ve dudaklarımı yalamaya başladım.
"Hey! Dahyun yalanmayı bırak da tahtaya çıkıp şu soruyu çöz!"
Kafamı öğretmene çevirdim ve yutkundum. Sorunun cevabı hayır çözümü hakkında bile hiçbir fikrim yoktu.
Hem neden okulun ilk günü bir insan ders işler ki?
"Ben Dahyunnie yerine çözerim..."
Kafamı çevirip kıza baktım. Bu kız daha önceki sorulara da kalkmıştı.Her ne kadar hayal aleminde olsam da bunu fark etmiştim.
"Bayan Chou(Tzuyu)! Bundan önceki bütün soruları siz çözdünüz zaten... Bu soruyu da Bayan Kim çözmeli..."
"Bu sorunun çözümü için çok uğraştım..."dedi ve dudaklarını büzdü.
"Peki! Gel çöz bakalım..."
Gülümsedi ve hızla tahtaya gidip soruyu çözmeye başladı.
Sorunun çözümü bitip bu tarafa doğru gelirken boyunun cidden uzun olduğunu fark ettim.
Bu kız...
Bu kız o bad girl'ün(Sana) duvara sıkıştırdığı kızdı.
Yanımdan geçerken bileğini tuttum.
"Teşekkür ederim..."
"Tzuyu!"
"Tzuyu."
"Önemli değil. O soruyu gerçekten çözmek istiyodum..."dedi ve omuz silkip yerine geçti.
***
Son ders zilinin çalmasıyla defterimi çantama tıkıp hızla dışarı çıktım. Bütün ders boyunca aklımda bad girlle(Sana) ilgili erotik düşünceler dolaşmıştı.
Okul binasına gittim ve ormanlık alandaki banklardan birine oturup şakaklarımı ovmaya başladım.
"At aklından şu düşünceleri!"diye mırıldandım.
"Bir sorun mu var?"
Kafamı kaldırdım ve konuşan kişiye baktım.
"H-hayır..."
"Kötü görünüyorsun!"dedi ve yanıma oturdu.
"Bu gün karşılaşmıştık ama tanışmamıştık ben Chaeyoung."
Bana uzattığı ele baktım ve elini sıktım.
"Dahyun..."
"Biliyorum...Tanrım! Elin...feci halde titriyo!"
"Ş-şey biraz hastayım sanırım..."
"Geçmiş olsun...Yardımıma ihtiyacın var mı?"
"Ha-hayır...Teşekkürler!"
"Sonra görüşürüz!"
"So-sonra görüşürüz..."
Gülümsedi ve yanımdan kalkıp gitti. Aslında iyi bir kızdı o bad girlle nasıl arkadaşlık etmiş olabilirdi ki?
O sırada okulun boşaldığını fark ettim.
Biraz daha kendime gelmem gerekiyordu. Bu halde eve gidersem bizimkiler benim neden böyle olduğumu öğrenmeye çalışırlardı ve ben onlara bir kızla ilgili erotik hayaller kurduğumu söyleyecek kadar cesur olduğumu sanmıyodum.
O sırada Tzuyu'nun okuldan koşarak çıktığını fark ettim. Ağlıyodu... O bahçe kapısından çıktıktan hemen sonra gözlüklü bir kız(Momo) daha çıktı.
Yavaşça ayağa kalktım. Düşüncelerden kurtulmuş sayılırdım. Taki bad girlü görene kadar.
Tekrar yerime oturdum ve kafamı başka yere çevirdim. Onu görünce tekrar kafam allak bullak oluyodu. Gittiğini düşünüp kafamı o tarafa doğru çevirdim.
Ama yapmaz olaydım. Bad girl tam yanımda duruyodu ve gözlerini bana dikmişti.
"Ne yapıyosun Dahyun-ah?"dedi ve gülümsedi.
Midemde kelebekler uçuyormuş gibi hissediyodum. Bu da ona karşı olan duygularımın sadece hormonlarımdan ibaret olmadığımın kanıtıydı.
"Ne o konuşmayı mı unuttun yoksa?"
"H-hayır..."
"Güzel...Şey ben..."dedi ve bir süre durdu.
"Sana söylediklerim için özür dilerim. Öyle şeyler yapmayacağıma emin olabilirsin yani artık benden korkmana gerek yok."
Üzülsem mi sevinsem mi bilemiyodum.
"Hadi ama... Artık benden korkmana gerek yok diyorum!"
"Ta-tamam!"
"Kekelemeyi kes! Ben sadece...Bilirsin sadece sevdiğim kızı korumaya çalışıyodum..."
Gözlerimin dolduğunu hissettim. Sevgili olduklarını hiç düşünmemiştim.
"A-anladım..."
"Sen iyi bir dongsaengsin Dahyun-ah!"dedi ve saçlarımı karıştırdı.
Cidden şanssız olmalıydım...
Okulun ilk günü bir bad girle aşık olmuştum ve onun sevgilisi vardı...
Momo
Anahtarı kapı kilidine soktum ve çevirip kapıyı açtım. Derin bir nefes aldım ve içeri girdim.
Ceketimi çıkardım ve askıya asıp yatak odama girdim. Bu gün ders çalışmak istemiyordum. Kafama göre takılmak istiyodum. Belki kalp kırıklığımı bu şekilde aşabilirdim.
Formalarımı çıkarıp şort ve kolsuz giydim ve pratik odasına girdim. Büyük odanın köşesindeki masaya gittim ve spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Ayakkabılarımı giydikten sonra gözlüğümü masanın üzerine koyup lensleri taktım.
Masanın üzerindeki kumandayı aldım ve müziği 10 saniyeye başlıyacak şekilde ayarlayıp içimden saymaya başladım.
'1,2'Yavaşça ortaya doğru ilerledim.
'3,4'İlerlemeye devam ettim.
'5,6,7' Ortaya gelince durdum.
'8,9' Gözlerimi kapattım ve mutlu olduğumu. Birlikte mutlu olduğumuzu düşündüm.
'10' kendimi müziğin akışına bıraktım.
***
Çalan kapı ziliyle üzerimdeki bornoza aldırmadan kapıya ilerledim ve kapıyı açtım. Minatozaki Sana bütün ihtişamıyla önümde duruyodu.
"Selam..."
"En son yaşamamı istemiyodun."
Yutkundu ve gözlerini aşağı indirdi.
"Neden geldin?"
"Özür dilemek için..."
"Ne o? Artık yaşamamı istiyo gibisin..."
"Momo ben orda ciddi değildim. Sadece bazı şeyleri yanlış anladım."
"Neyi mesela?"
"Ben..."
"Sevgiline yavşadığımı düşündün!"
"Ne? O benim sev-"
"Yalan söylemeyi bırak! O senin sevgilin! Sabah onu benden kıskandın ve okul çıkışı da siz öpüşürken Tzuyu utanıp sana tokat attı."
Sana kıkırdadı.
"Keşke öyle olsaydı..."
Birden yüz ifadesi ciddileşti.
"Ama öyle değil! O benden hoşlanmıyo! Hatta nefret ediyo! Ben ona delicesine aşıkken o benden nefret ediyo!"
"Sevgililer arasında bu tür şeyler olur!Büyütme yakında barışırsınız!"
"Momo... Ben ciddiyim biz gerçekten sevgili değiliz! Ben senin ona yavşamandan değil senin ona veya onun sana aşık olmasından korktum..."
Yutkundum. Ne yani başından beri kurgum yanlış mıydı?
"Ben ona aşık değilim..."
Gülümsedi.
"Bu arada...Tekrar üzgünüm!"
"Önemli değil..."
Omzuma vurdu ve dönüp gitti. Ben de arkasından kapıyı kapadım ve gidip kendimi koltuğa attım.
Sana Tzuyu'yu seviyodu...
Tzuyu da onu sevicekti...
Ve ben bunun için Tzuyu'yla savaşmıyıcaktım.
Çünkü ona karşı ne olduğunu bilmediğim duygularım vardı...
Ama bu aşk olamazdı...
Çünkü ben Minatozaki'ye aşıktım!

Momo'nun Sana'ya aşık olacağını çoğunuz tahmin etmemişti sanırım ama hikayenin açıklamasında da var. Bu hikayede bütün üyeleri Sana'yla shipledik.
Yorum yapmayı unutmayın...

I'm MinatozakiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin