I'm Minatozaki

I'm not Revelant with This Chapter Part.2

Tzuyu
"İyi... misin?"
"Evet yan odada her an içeriye dalıp beni katledebilecek birisi var ama evet... iyiyim."
"Ben ciddiyim bence seni sevdi."
"Ailenle tanışacağım zaman beni rezil edecek."
"Ne? Hayır. Öyle bir şey yapmaz."
"Ailene rezil olmak istemiyorum."
"Pekala..."
Yanıma yaklaştı ve çenesini omzuma koyup ellerini belime sardı.
"... endişelenme ailem senden hoşlanacak."
"Ablanın benden hoşlanması için ne yapmalıyım?"
"Zaten hoşlanıyor Tzuyu."
"Hayır hoşlanmıyor."
"Şu anda önemli olan şey bu mu?" diye fısıldadı ve yaramazca gülümseyip üzerime çıktı.
"Yapma şunu... hâlâ reglim."
"Ben değilim."
"Ah o zaman..."
Ellerimi omuzlarına koydum ve tek bir hareketle yerlerimizi değiştirip üzerine çıktım.
"Pekala... şimdiden ıslandım sanırım."
Gülümsedim ve ellerimi kafasının kenarlarına koyup dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Gülümsedi ve ellerini kalçama koyup beni kendine bastırdı. Dudaklarım yavaş bir yol izleyerek boynuna kayıyordu. Dudaklarımı boynuna bastırdım ve emmeye başladım.
"Ah-a-a-abla..?"
Gözlerim kocaman olurken hızla üzerinden kalktım. Hatta o kadar hızlı kalkmıştım ki yataktan düşmüştüm.
"Sadece... zürafa bacağının kardeşimi yemediğinden emin olmak istedim. Ama yiyormuş."
"Bu özel hayata karışmak değil mi?"
"Söz konusu ablansa... hayır."
Momo iç çekti ve bana baktı.
"Senin yüzünden yataktan düştü. Onu korkutuyorsun."
"Korkmalı da. Ben diğer ablalar gibi değilim."
Bunu söylerken bana bakıyordu ve hemen ardından da kötü kadın gülüşü yapıp odadan çıktı.
"Ah..."
Momo hızla ayağa kalktı ve kapıyı kilitleyip yanıma geldi.
"Üzgünüm."
"Sen neden üzgünsün?"
"Kabalıkları için birinin üzgün olması gerek." dedi ve omuz silkip beni kucağına aldı.
"Odana kamera falan yerleştirmiş olabilir mi?"
"Hayır... hayır o kadar manyak değildir." dedi ve beni yatağa koyup üzerime eğildi.
"Sadece... uyuyalım."
"Ne?"
"Korkuyorum ondan. Uyuyalım."
"Hadi ama..."
"Üzgünüm bebeğim daha sonra." diye mırıldandım ve onu çekip yanıma yatmasını sağladım. Dudağına ufak bir öpücük kondurup kafamı göğsüne yasladım ve ellerimi beline sardım.
"Pekala... bu da güzel.
"SARILMA LAN KARDEŞİME!"
Gelen sesle hızla Momo'yu bıraktım ve hafifçe geri çekildim.
"Off..."
"ABLAYA OF DENMEZ!"
"Ama-"
"TÜM GECE BOYUNCA EN UFAK BİR YARAMAZLIK YAPARSANIZ KAPIDAN GEÇERİM VE BUNA SARILMAK VE ÖPÜŞMEK DE DAHİL!"
Momo gözlerini devirdi ve bana döndü. Tedirgince ağzımı açtım.
"İYİ GECELER UNNİE..."
"BAĞIRMA LAN BANA!"
"Şey... duyman için..."
"SANA NE LAN? İSTERSEM İYİ OLUR İSTERSEM KÖTÜ SANA NE?"
Gözlerimin dolduğunu hissettim ve kafamı eğdim.
"Ö-özür dilerim..."
Momo çenemi kaldırıp ona bakmamı sağladı. Gözlerimin dolmuş olduğunu fark etmiş olacak ki kaşlarını çattı ve ayağa kalkıp dışarı çıktı. O çıkınca bacaklarımı karnıma çektim ve gözlerimi kapadım. Bunun bir rüya olduğuna kendimi inandırmaya çalışarak uyumaya çalıştım.
Çok da zor olmamıştı çünkü gözlerimi kapattıktan bir süre sonra uyuyakalmıştım...
***
Gözlerimi hafifçe açtığımda Momo'nun gözleriyle karşılaştım.
"Günaydın..."
"Günaydın." dedi ve elini saçıma koyup saçımla oynamaya başladı.
"Rüya mıydı?"
"Ha?"
"Ablan..?"
Momo gülümsedi ve yanağımı okşamaya başladı.
"Maalesef..."
"Hadi ya..."
"Ama bu gün evde değil... birkaç gün arkadaşında kalacağını söyledi. Yaramazlık yapabiliriz." dedi ve gülümseyip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Gülümsedim ve karşılık vermeden geri çekildim.
"Ne oldu?"
"Duş almalıyım."
"Uh... doğru. Pekala... beraber yapalım."
"Ciddi misin?"
"Hı hı..."
"Hâlâ reglim."
"Benim için sorun değil."
"Olsun..."
"Pekala..." dedi ve ayağa kalkıp gülümsedi.
"Ben kahvaltı hazırlayacağım. Sen de duş al."
Kafamı olumlu anlamda salladım. Göz kırptı ve odadan çıkıp kapıyı kapattı.
***
"Wow! Güzel kokuyor..."
"Teşekkürler." dedi gözlerini ocaktaki pirinçten ayırmadan. Gözlerim hafifçe kalçasına kaydı. Kısa bir şort gitmişti. Dudağımı ısırdım ve gülümseyip arkasına geçtim. Elimi tedirgince öne uzattım ve kalçasını sıktım. Yaptığım şeyle Momo bana döndü.
"Yoksa sen daha demin..."
Gülümsemem daha yaramazsa bir ifade alırken ellerimi beline sardım.
"Pekala..." dedi ve gülümseyip pirincin kapağını kapattı.
"12 dakikayı geçirmediğimiz sürece sıkıntı yok." dedi ve gülümseyip dudaklarını benimkilere bastırdı. Gülümsedim ve onu kaldırıp bacaklarını belime sardım. Onu tezgaha oturtup dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Ellerini başımın arkasında birleştirdi ve beni kendine daha çok bastırdı. Dudaklarımı yavaşça boynuna kaydırdım ve emmeye başladım. İnlediğini duyunca gülümsedim ve t-shirtünü çıkartıp yere attım. Mükemmel olan vücudunda yavaşça aşağıya indim. Dudaklarım küçük izler bırakarak şortunun üzerine gelmişti.
"Ya-yanıyor..."
Söylediği şeyle aldırmadım ve devam ettim.
"T-tzu... ah... Tzuyu yanıyor!"
Hızla kafamı kaldırdım.
"N-ne?"
Hızla tezgahtan indi ve ocağı kapattı.
"Ah...ü-üzgünüm." diye mırıldandım hâlâ nefesimi düzenlemeye çalışırken.
"Sen bir şey yapmadın." dedi ve kafasını pirinçten kaldırıp bana baktı.
"Başka şeyler de yaptım."
"Şu an yemek istemiyorum."
Gülümsedi ve yanıma gelip kollarını boynuma sardı ve alnını alnıma bastırdı.
"Benim de... yapmak istediğim başka şeyler var."
Gülümsedim ve onu öpmek için öne doğru eğildim ama o eğildi ve yerdeki t-shirtünü aldı. Tam giyineceğini düşünürken t-shirtü boynuma sardı ve arkasını dönüp beni de çekerek yürümeye başladı. Gülümsedim ve vücudumu onunkine bastırıp ellerimi beline sardım. Salona geldiğimizde koltuğa yattı ve t-shirtle beni kendine çekti.
"Pekala... annecik..."
Kıkırdadı.
"Sana öyle dememi ister misin?"
"Ah hayır... ben annecik değilim. Ben Chou Tzuyu." dedim ve gülümsedim. Söylediğim şeyle daha çok kıkırdadı ve beni daha çok kendine çekip alnını alnıma bastırdı.
"Pekala... Chou Tzuyu... marifetlerini göster bakalım."

Sea Ase ben geldim jdjdjd
Ehehe smut yazmadım çünkü gıcıkım zuhahahaha
Yorum yapığğnnn:)
Seviliyonuz:)(: