I'm A Deux

526 46 33
                                    

Tzuyu
Yaklaşık bir yarım saattir karşılıklı oturuyorduk. Momo'ya bakmamaya çalışıyordum. Ama onun gözleri sürekli üzerimdeydi. Birden kalktı ve gelip yanıma oturdu. Aslında oturduğum koltuk tekliydi ama ikimiz de sığmıştık. Ama gene de Momo bana değiyordu. Çenesini omzuma koydu. Kafamı yavaşça ona çevirdim. Burunlarımız birbirine değiyordu.
"Selam."
"Selam."dedim ve gülümsedim.
"Nasılsın?"
"İyiyim sen?"
"Sıkıldım."dedi ve dudak büzdü. Dudaklarım fark etmeden düz bir çizgi haline gelmişti.
"Aklında bir şey var mı?"
"Hmm..."
Birden gözleri parladı.
"Dedikodu!"
Gülümsedim.
"Neden olmasın?"
"Var ya ne duydum?"
"Ne duydun?"
Suratımda kocaman bir sırıtış vardı ve ben buna engel olamıyordum. Momo bana benziyordu ve bu ona daha da çok aşık olmama neden oluyordu.
"Jungkook var ya hani şu sizin sınıftaki."
'Evet' anlamında başımı salladım. Çok dikkat çekici bir çocuktu ama fazla efendiydi.
"Bir kızı hamile bırakmış."
Gözlerim kocaman oldu.
"Oha! Ne? Ciddi misin?"
"Evet!"
"Şu şey mi? Kookie diye Kook'un arkasından gezen kız. Adını bilmiyorum. Liza mı neydi?"
"Çakma sarışın?"
"Evet o!"
"Aynen aynen. Onu. "
"Vay piç vay!"
Kıkırdadı.
"Ama baya dikkat çekici bir çocuk."
"Evet öyle."
"Senin hoşlandığın birisi var mı Tzuyu?"
Yutkundum.
"Evet... Sanırım."
"Yakışıklı mı?"
Momo'nun yüzüne baktım. Gözlerimin içine bakıyordu.
"Fena sayılmaz."
"Kim? Kook'un tayfadan mı?"
"Aslında bizim yaşımızda değil."
"Kim?"
Gülümsedim ve iyice yaklaştım. Alınlarımız birbirine değiyordu. Dudaklarımız arasında bir santim bile yoktu.
"Sevdiğim kız."
"Kız mı?"
"Hı hı..."
"Sana mı?"
Geri çekildim.
"Hayır. Ondan hoşlanmam mümkün değil."
Sinirlenmiştim. Böyle huzurlu bir ruh halindeyken Sana'nın isminin geçmesi beni sinirlendirmişti.
"Tamam ya kızma. Sadece merak ettim."
"Momo?"
"Evet?"
"Bu akşam boyunca Sana'nın adı geçmesin mümkünse olur mu?"
"Uh peki."dedi ve gülümsedi. Yaklaştım ve yüzlerimiz eskisi kadar yakınlaşınca durdum.
"Sadece Momo ve bu küçük ergen."
Bunu söylerken dudaklarına bakıyordum.
"Bu küçük ergen beni korkutuyor."
Gülümsedim ve gözlerimi gözlerine çevirdim. Bana bakmamaya çalışıyordu.
"Momo?"
"Evet?"dedi ve gözlerini gözlerime çevirdi.
"Sence beni sever mi?"
"Kim?"
"Sevdiğim kız."
"Umm... "
Yutkundu ve gülümsedi.
"Ben o kız olsam seni severdim."
***
Üç saattir... Hayır daha fazla süredir Momo'yla dedikodu yapıyorduk. O yatağa yatmıştı ben de yanına bağdaş kurmuş onu dinliyordum.
"Ben onu seviyormuşum? Hah."dedi ve güldü.
"Hatta yatmışız falan. Hatta bakireliğimi ona vermişim ki ben bakire değilim." Bir süre durdu ve soluklandı.
"Bunu anlatan kişiye gittim işte konuştuk falan. O da farklı biriyle benim adımı karıştırmış. Sorun çözüldü."dedi ve gülümsedi. Ben de ona gülümsedim. Her ne kadar dört saate yakın zamandır dedikodu yapıyor olsak da benim dört saattir aklımda olan tek şey o cümleydi.
'Ben o kız olsam seni severdim.'
Acaba biliyor muydu?
Anlamış mıydı ki?
Anlasana öyle söylemezdi. 'Bilmiyorum.' der kestirip atar ya da 'Kendisine sor der." ve dalgaya alırdı.
Şimdi ise bunu demesinin tek nedeni beni umutlandırmaktı.
Esnediğini fark edince ona baktım.
"Uykum geldi."diye mırıldandı.
"Saat kaç?"
"Umm... İkiye geliyor."
"Wow! Baya bir konuşmuşuz."dedi ve kıkırdadı. Evet anlamında başımı salladım.
"O zaman ben...gideyim?"
Gitmesi şu an için son istediğim şey bile değildi.
"Çok geç oldu.Um... Sokaklar tehlikeli olabilir... Chaeyoung gelmedi. İstersen bizde kalıp onun veya benim yatağımda yatabilirsin."dedim ve gülümsedim. Reddediceğini biliyordum ama şansımı denemek istemiştim.
"Olur."
Duyduğum sözle tekrardan camdan atlamak istedim.
"S-sevindim."dedim ve gülümsedim. O da bana gülümsedi.
"O zaman sana Chae'nin odasını ayarliyim?"
"Benim için fark etmez."dedi ve gülümsedi. Ben de ona gülümsedim ve neredeyse zıplayarak Chae'nin odasına gittim.
***
Ağlamak istiyordum.
Gerçekten...Şu an hormonlarım yanımda yatan kızın üstüne atlamamı söylüyordu.
Nasıl yanıma gelmişti ki?
Ayrıca şu an bana sarılıyordu. Kafasını boynuma gömmüştü. Ve ben onun boynuma bıraktığı öpücükle uyanmıştım.
Beni öpmüştü...
Mırıldandığını duyunca yutkundum sanırım uyanıyordu. Bir süre mırıldandıktan sonra birden ne yaptığını fark etti ve kendini geri attı. O kadar sert atmıştı ki yere düşmüştü.
Ben ise onun bu haline kıkırdardım.
"Günaydın."
Yerden kalktı.
"Umm... Günaydın."
Gülümsedim. Onun ise yüzü kıpkırmızıydı.
"Ben...Özür dilerim."
"Önemli değil."dedim ve kalkıp bağdaş kurdum.
"Tuvalete kalkmıştım geri gelirken odaları karıştırdım sanırım."
Gülümsedim.
"Benimle çıkmak için erkek arkadaşından ayrılan bir kız arkadaşım olmuştu. En son o bana böyle sıkı sarılmıştı."dedim ve kıkırdadım. Momo'nun yüzü daha da kızardı.
"Yapma!"diye bağırdı ve yere yattı. Kıkırdadım ve emekleyerek yanına gittim.
Yüzü hala kırmızıydı.
"Yüzün çok kızarmış. Çok mu utandırdım?"dedim ve tekrar kıkırdadım. Yüzünün kırmızılığı bir anda kayboldu ve yerden kalktı. Ben "Ne yapacak?"diye bakarken o beni yatağa itekledi ve üzerime çıktı. Şimdi kızaran bendim. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Burunlarımız birbirine değiyordu. Daha da yaklaştı. Dudağı çok hafif bir şekilde dudağıma değiyordu ya da çok yakındı ve ben öyle hissediyordum. Birden dudağını boynuma indirdi ve küçük bir öpücük kondurdu. Uyurken öptüğü yere...
Fazla kızarmıştım. Kalp atışlarım çok hızlıydı.
Birden üzerimden kalktı.
"Çok kızardın. Utandın mı yoksa?"dedi ve kıkırdadı.
İntikam...
İntikam almıştı ve ben de bunu yemiştim. Ellerimle yüzümü kapattım. O ise hâlâ gülüyordu. Birden ellerimi yüzümden çektim.
"Ben hâlâ bir ergenim bana böyle tehlikeli haraketlerde bulunmamalısın..."

Yazar coşturuyor jdjsjsnsnns
Son 24 saat içinde 3 bölüm attım 😎 Fazla mükemmelim kdndndnndnd
Belki akşam bir daha atarım çünkü uzun süredir atmıyorum bunu telafi etmeliyim:)
Seviliyonuz:)

I'm MinatozakiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin