I'm Unreliable (M?)

1.2K 48 72
                                    

Sana
Oda nefes sesleri hariç sessizdi. Onlar da arada kesiliyordu. Bacaklarını belime sardım ve kendimi ona bastırıp alt bölgemi onunkine sürttüm. Hafifçe ağzıma doğru inledi. Hafifçe elimi aşağıya kaydırıp okşamaya başladım ama bunu göz temasını hiç kesmeden yapmaya çalışıyordum. Elim külodunun üzerine gelince durdu ve onu yavaşça okşamaya başladım.
"Mina-"
Gelen sesle hızla sıçradım ve yatağın yanına düştüm. Mina da hızla ayağa kalktı.
"Pekala bu görüntüye alışmam gerekecek sanırım..." diye mırıldandı ve hafif tebessüm ederek bana döndü.
"Sana sen... nereden girdin?"
Yutkundum ve yavaşça düştüğüm yerden kalktım. Duvar kenarında olduğum için beni pek göremiyordu ama göreceğini görmüştü zaten.
"Pe-pencereden..."
"Neden? Babası artık bir şey demiyor biliyorsun."
"Geçen geldiğinde dakka başı bizi kontrol etmişti anne." diye mırıldandı Mina. Bir bana bir Mina'ya baktı ve gülümsedi.
"Pantolonlarınızı giyin ve aşağıya gelin yemek yiyeceğiz." dedi ve gülümseyip dışarıya çıktı. O çıkınca Mina gözlerini devirdi ve yerden şortunu aldı.
"Belki de kapıyı kilitlemeyi öğrenmelisin."
Omuz silkti ve şortunu giymeye başladı.
"Bu gece bize gelsene. En azından daha rahat oluruz."
"Olabilir."
Kafamı olumlu anlamda salladım ve pantolonumu giyip yanına gittim.
"İnelim?"
Kafasını olumlu anlamda salladı ve kapıya ilerledi. O gidince ben de peşinden aşağıya indim. Yemek odasının önüne gelince derin bir nefes aldım ve tedirgince içeriye girdim. Girmemle Mina'nın babasıyla göz göze geldim.
"Sana?"
"Bay Myoui?"
"Her yere pencereden mi girersin böyle?"
"Evet yani şey... bazen... bir değişiklik oluyor. Güzel oluyor yani."
"Ne güzel... Ama ne yazık ki biz yeniliklere açık bir aile değiliz... yani bir daha pencereden girersen seni girdiğin gibi o pencereden dışarıya atarım."
Kafamı hızla salladım ve yutkundum.
"Siz nasıl uygun görürseniz efendim..."
Mina'nın annesi kıkırdadı ve gelip elini omzuma koydu.
"Sen ona bakma. O seni atarsa ben de onu atarım." dedi ve kolumdan çekip beni Mina'nın yanına oturttu. Kafamı Mina'ya çevirdiğimde hafif bir tebessümle yemek yendiğini gördüm. Ben de gülümsedim ve önüme dönüp yemeye başladım.
"Bu gün Sanalarda kalacağım."
"Neden? O bizde kalsın."
"Baba!"
"Ne?"
"Sana buradayken gece 4'te odamıza daldın."
"Olabilir canım. Ne var bunda?"
"Ne mi var bunda? Kız senin yüzünden ikinci kata tırmandı."
Üzerimde hissettiğim bakışlarla kafamı hafifçe kaldırıp Mina'nın babasına baktım.
"Pekala... ama dakka başı aramayacağıma söz veremem."
Mina sırttı ve ayağa kalkıp babasına sarıldı.
"Teşekkürler."
"Ne demek..."
Bunu söylerken bile bana bakıyor olması her ne kadar beni korkutsa bile gülümsedim.
"Hadi Sana." dedi ve kolumu tutup beni kaldırdı.
"İyi eğlenceler kızlar!"
"Çok da eğlenmeyin!"
"Görüşürüz!"
Dışarıya çıkınca onu durdurdum.
"Yemek yiyodum be..!"
Omuz silkti ve yürümeye başladı. Gülümsedim ve arkasından gidip elimi beline sardım. Çıksak bile o hiç değişmemişti.
Kulağına yavaşça yaklaştım.
"Yarın bakire olmaya devam edemeyebilirsin."
"Evlenene kadar olmaz."
"Ne?"
"Beni terk etme ihtimaline karşı bir... önlem..?"
"Hadi ama! Baban beni tehdit etti seni nasıl terk edebilirim?"
"Bırakıp Japonya'ya kaçarsın falan sonra göt gibi kalırım."
"Bana güvenmiyor musun?"
"Hayır."
Mina
"Sana-"
"Ben seninle konuşmuyorum."
Gülümsedim ve arkasından gidip sarıldım.
"Sarılma bana belki seni öldürürüm bana güvenmiyorsun nasıl olsa."
"Şaka olduğunu anlamayacak kadar salak mısın?"
"Şökö öldöğönö önlömöyöcök ködör sölök mösön? Sensin şaka!"
Önüne doğru yürüdüm ve kucağına oturup bacaklarımı beline sardım. Hâlâ tepki vermeyince kaşlarını çattım ve ellerimi yanaklarına koyup kafasını sertçe kaldırarak bana bakmasını sağladım.
"Seni yolarım!"
"Çünkü bana güvenmiyorsun."
Dudaklarımı dudaklarına bastırdım ama karşılık alamayınca sinirle alt dudağını ısırdım.
"Yah!"
"Şu salak şeye devam edersen üzerinde istemeyeceğin şeyler uygularım!"
Dudaklarını büzdü ve kollarını bağladı.
"Sen istedin..."
Ayağa kalktım ve az ilerideki dolaptan önceki sevgililerinin üzerinde kullandığını düşündüğüm kelepçeleri alıp yatağın başlarına taktım. Karşı koymasına izin vermeden hızla yatırıp kelepçeleri taktım. Ardından ayağına da takıp ona baktım. Hâlâ dudaklarını büzmüş ve kafasını başka tarafa çevirmişti.
"Sana mal mısın?"
Omuz silkti.
Gülümsedim ve yavaşça üzerimdekileri çıkarıp yana attım. Bu tarafa bakmamaya çalışıyor ve başarılı olamıyordu. Gülümsedim ve üzerine çıktım.
"Yanlış yapıyorsun. Sen soyunmayacaksın."
"Bana ne? Ben şu an kendimi affettirmeye çalışıyorum."
"Beni bağlayarak mı?"
"Bağlamasam beni takmıyorsun."
Tekrar omuz silkti.
Özel bölgesinin üzerine oturdum ve ona baktım. Hâlâ bana bakmasa bile tahrik olduğunu yüzünün şeklini koruyamamasından anlıyordum.
Gömleğinin düğmelerini yavaş yavaş açtım ve parmağımın ucuyla beyaz teninde yollar çizmeye başladım. En sonunda sütyeninin kopçasına gelince durdum. Önden açılan sütyenlerden takmıştı ve bu ikimiz için de kolaylık sağlayacaktı. Yavaşça südyenini açtım ve yüzümü yaklaştırıp göğüs ucunu dişlerimin arasına alıp dişlemeye başladım. İniltisini gizlemek için garip bir ses çıkardığında gülümsedim ve göğüs ucuna öpücük kondurup dilimle bir yol çizerek yüzüne ulaştım. Küçük bir öpücük kondurdum ve ardından yavaşça boynuna indim. Aynı zamanda ellerimle göğüslerini sıkmaya başladım. Ağzından inleme kaçınca gülümsedim ve küçük öpücükler bırakarak aşağıya indim. Biraz aşağıya kaydım ve kafamı kaldırıp pantolonunu açtım. Bileklerine kadar çektim ve külotunun üzerinde daireler çizme başladım. Kafamı kaldırdığımda dişlerini sıkmış ve kafasını arkasına yaslamış olduğunu fark ettim. Bu görüntüyle gülümsedim ve külotunu aşağıya çekip yüzümü yaklaştırdım.
"Merhaba küçük Sana."
Gülümsedim ve yüzümü yaklaştırıp dil darbeleriyle vurmaya başladım. Git gide kasıldığını ve nefesinin hızlandığını duyuyordum.
"Tanrım!"
En sonunda boşaldığında küçük bir öpücük kondurdum ve yukarıya çıktım.
"Affedildim mi?"
Gözleri kapalı ve rahatlamış bir şekilde kafasını salladı. Gülümsedim ve ayağa kalkıp kıyafetlerini giydirdim.
"Anahtarlar?"
"Hadi canım... beni sinir ettiğin için seni affedene kadar böyle kalacaksın." dedim ve korku dolu bakışlarına gülümsedim.
"Mina?"
Omuz silktim ve kapıya ilerledim.
"Lan Mina!"

Bir şey söyliycem çünkü Impossible Love'u okuyanların çoğu bu hikayeyi de okuyor Impossible Love'a attığım son bölümü sildim çünkü hikaye son bölümde olanlarla tamamen rayından çıkıp saçma bir yöne yöneldi yani şu an Dahyun'un çıkıp çıkmayacağı ya da hangi karakter olarak çıkacağı kesin değil.
Saygılar kdkdkdk
Yorum yapığğnnn:)
Seviliyonuz:)(:

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 16, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I'm MinatozakiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin