I'm Minatozaki

I'm not Relevant with This Chapter Part.1

Momo
Bir süredir gözlerimi tavana dikmiş bir şekilde yan taraftan gelen sesleri dinliyordum.
"Hadi ama!"
Kafamı yattığı yerden doğrulan Tzuyu'ye çevirdim.
"Bunların ahlak anlayışı yok mu? Başkasının evindeyiz!"
"Başkasının sesi kuşağa hoş gelmiyor. Huh?"
"Sanırım." diye mırıldandı ve yanıma yaklaştı. Gülümsedim ve dudağına küçük bir öpücük kondurup kafamı omzuna koydum.
"Sana bir sürprizim var."
"Ne? Şunları susturmak mı?"
Kıkırdadım.
"Maalesef ki hayır."
"Hadi be... Şu an en çok ihtiyacım olan şey sanırım bu."
"Hiç sorma..."
"Ne peki?"
"Sürpriz."
"Hadi ama... itlik yapma!"
"Maalesef güzelim itlik yapmak zorundayım."
"Aish! Pislik!" dedi ve beni bırakıp öbür tarafa döndü. Gülümsedim ve yanına gidip arkasından sarıldım.
"Sana da iyi geceler..."
***
"Ciddi misin?"
"Ne?"
"Uçakların kalkışını falan mı izleyeceğiz?"
"Sen yanımdayken o da güzel."
"Hmm... Sanmıyorum."
Kıkırdadım ve elimi cebine atıp telefonu çıkardım. Çıkarmamla çalmaya başladı. Gülümsedim ve telefonu açtım.
"Selam."
"Selam. Nasılsın? İyi geçti mi yolculuk?"
"Ah... mükemmeldi. Yanıma çok yakışıklı bir çocuk oturdu. Tüm yolculuk boyunca onunla konuştuk."
"Güzelmiş... Neredesin şu anda?"
"Yeni indim. Sen... siz dışarıda mısınız?"
"Evet. Bulamazsan tekrar arasın."
"Tamamdır. Seni özledim."
"Ben de seni."
Telefonu kapatmamla Tzuyu'nin garip bakışlarıyla karşılaştım.
"Beni kumamla mı tanıştıracaksın?"
"Hı hı..."
"Anime karakteri mi?"
"Ne?"
"Anime karakteri mi?"
"Ullzzang mı diyorsun?"
"Hayır anime karakteri..."
Bunu söylerken dudaklarını büzüyordu.
"Tzuyu ne diyon?"
"Benden güzel mi?"
"Ne? Seni aldatmıyorum tabiki mal. O kadar peşinden koştum aldatır mıyım hiç..? Ayrıca anime karakteri ne alakalı lan? Hatsune Miku falan mı bekliyorsun?"
"Yani..."
Kahkaha attım ve ellerimi yanaklarına koyup dudaklarımı onunkine bastırdım.
"Momo..?"
Tzuyu hızla beni bıraktı ve önümüzdeki kıza döndü.
"Ah... hâlâ ben daha güzelim."
"Ha?"
"Öyle demek istemedi."
"Öyle demek istedi. Sen kim Momo'yu benden almak..?"
"Tzuyu..."
Tzuyu'nin beni dinlemeyip ablamın yüzüne kötü kadın gülüşü yaptığını görünce onu omuzlarından tutup kendime çevirdim.
"O benim ablam."
Gözleri kocaman oldu ve ablama dönüp doksan dereceden fazla şekilde eğildi.
"Ben çok üzgünüm. Çok üzgünüm."
"Umm... sorun değil."
Ablam anlamadığını belli eden bir şekilde bana döndü. Neden anlamadığını anlayabiliyordum.
"Bir kız..?"
"Evet."
"Yakın arkadaşın değil mi? Sevgilinle geleceğini sanıyorum..?"
"Aslında... o benim sevgilim abla."
"Ne?"
"Kız olduğum için de öz- Ha?"
Hâlâ art arda eğilen Tzuyu'nin ensesinden tuttum ve arkama çekil ablama döndüm.
"Annemler biliyor mu? Kız olduğunu..?"
"Evet... sana da anlatmak istedim bir çok kere ama... sen çok katısın bu tür konularda."
"Bu şekilde ne tepki verebilirim sence? Birden bire geldim ve sen bana çirkin diyen bir kızla öpüşüyordun."
"Çok özür dilerim öyle de-"
"Sen sus zürafa bacağı! Bunu nasıl yapabilirsin?"
"O olaydan sonra ne yapmamı bekliyorsun abla? Salak gibi yine gidip bir erkeğin peşine mi takılsaydım? Sonra yine zevki için aynı durum?"
"Tüm erkekler aynı değil."
"Evet ama çoğu öyle. Doğru erkeği bulama gerek kalmadan benim için doğru olan kızı buldum."
Gözlerini kapadı ve derin bir nefes aldı daha sonra gözlerini açıp Tzuyu'ye doğrulttu. O kadar kötü bakıyordu ki bir an Tzuyu'nin ağlamaya başlayacağını falan düşündüm.
"Pekala erkek değil. Daha düzgün bir şey bulamaz mıydın? Mina gibi mesela?"
"Mina Sana'yla çıkıyor."
Tzuyu'nin söylediği şeyle avcumu sertçe kafama vurdum. Kız daha bizi kaldıramamıştı ama Tzuyu en iyi iki arkadaşlarımın çıktığını söylemişti.
"Ne onlar tanışmıyordu bile. Sana'nın kızlara ilgisi olduğunu biliyordum ve çoğu kızın da ona ilgisi vardı ama Mina ona ilgisi olabilecek son kız bile değil."
"İlgisi var. Hatta trip bile atıyor."
"Nayeon?"
"Jungyeon'la..."
Yutkundu.
"Jihyo?"
"O yalnız."
"Adamım."
"Ama onun da erkeklerden hoşlandığını sanmıyorum."
"Umm... çocuklar siz topluca film falan mı izlediniz. Ya da ne bileyim... porno falan. Yani hoşunuza gitti de öyle falan mı..?"
"Hayır."
"Neden her şeye Momo yerine cevap veriyorsun lan sen? Seni yolarım."
"Üzgünüm."
"Güzel anlaşacaksınız."
"Hıı..."
"Yemek yiyelim mi? Aç mısın?"
"Evet. Ama şunu eve bırakıp Mina ve Sana'yı alsak."
"Tzuyu zeki birisi aslında anlaşacağınızı düşünmüştüm."
"Belli oluyor."
***
"Sadece ikinizi çağırmıştık."
"Öyle mi denir lan? İyi ki geldiniz falan der bi insan."
"İyi ki geldiniz ama yine de sadece ikinizi çağırmıştık.
"Hana unnieyi özlediklerini söylediler."
"O nerede?"
"Tuvalete gitti."
"Uh hepiniz..?"
Hepsi birden ablama döndü.
"Unnie!"
Nayeon koşarak gitti ve ablama sarıldı.
"Nayeon! Sen... hâlâ çocuk gibisin."
"Bunu iltifat olarak alıyorum."
"Tabiki."
"Unnie?"
"Jungyeon? Siz çocuklar çıkıyormuşsunuz."
İkisinin de anında bana baktığını hissedince gülümsedim.
"Söyleyeceğini tahmin etmezdim."
"O söylemedi zaten. Zürafa bacağı söyledi."
Gülümsedim ve kafamı Tzuyu'ye çevirdim. Dudaklarını büzdü ve kafasını öne eğdi. Gülümsedim ve yanına gidip beline sarıldım.
"Hâlâ hayatta mısın?"
"Biraz daha böyle devam ederse olmayacağım."
"Seni sevdiğinden öyle diyor."
"Hı hı..."

Böyle garip bir bölüm yazasın geldi...
Biliyorum hikayenin içine ettim ve hikayenin başında zeki olan Tzuyu ablamız her şeye saçma salak tepkiler veren bir mala ve en karizmatik ve en havalı olan karakterimiz Mina da bir ergene dönüştü kdjdjd
Üzgünüm hem size hem kendime karşı... ama yazamıyorum:/
Yorum yapın lütfen
Seviliyonuz:)(: