I'm Minatozaki

I'm A Squirrel

Sana
Ayaklarım beni kütüphaneye yönlendiriyordu. Tzuyu ve Momo'nun birlikte ders çalıştığı konuştuğu düşüncesi sinirlerimi bozuyordu. Yani eğer o ikisi orada ise aralarına girecektim.
Nayeon'un dün söylediği şey hiç aklımdan çıkmıyordu.
'Onları tam öpüşürken yakaladım!'
Momo'ya sormuştum ve öyle bir şey olmadığını söylemişti ama ben yine de şüpheleniyordum.
Kütüphanenin kapısına gelince bir süre durdum. Derin bir nefes aldım ve içeriye girdim.
Yoklardı...
Sadece onlar değil sanırım kimse yoktu...
Tam kütüphaneden çıkarken masanın en ucunaki penguene benzeyen kızı(Mina) fark ettim. Geçen gün bana laf sokan kız buydu. Daha ismini bile bilmiyordum.
Yavaş adımlarla yanına gittim ve karşısına oturdum.
"Selam."
Cevap vermedi hatta kafasını bile kaldırmadı.
"Geçen gün doğru düzgün tanışamamıştık. Sen bana laf sokmuştun falan..."
Yine kafasını kaldırmadı.
"Ben Minatozaki Sana. Memnun oldum!" dedim ve elimi ona uzattım. Gözlerini sonunda kitaptan kaldırdı. Bir bana bir de elime baktı ve daha önce fark etmediğim kulaklıklarını kulaklarından çıkarttı.
"Bir şey mi dedin?"
"Ne..? Sen... Aish!"dedim ve elimi indirdim.
"Bir insan karşında otururken onu dinlemelisin."
"Karşımda oturan bir insan göremiyorum. Sadece bir sincap var."diye mırıldandı.
"Sen de penguensin o zaman."
Gözlerini devirdi ve kitap okumaya devam etti.
"Hey!"
Cevap vermedi.
"Hey hey hey hey hey he-"
"Kapa şu çeneni!"
"Kapamıycam!"
Hızla ayağa kalktı ve kitabını çantasına atıp hızlı adımlarla çıkışa yöneldi.
Bir süre sonra kendime gelince ayağa kalktım ve kütüphaneden çıktım. Etrafta görünmüyordu. Hızla okul binasından çıktım ve onun kütüphaneden çıkışına kıyasla daha yavaş bir şekilde yürüdüğünü gördüm. Hızlı adımlarla yanına doğru giderken birden bana hiç beklemediğim bir şekilde çelme taktı ve sert bir şekilde yere uçtum. Dizlerimin üzerine düşmüştüm.
Birden durdu ve bana döndü.
"Pardon yanlışlıkla oldu."dedi ve yürümeye devam etti.
"Ağğğğğğhhhhh!"
Durdu. İşe yaramıştı.
"Ah canım acıyor sanırım dizim kırıldı. "
İç çekti ve yanıma gelip başımda durdu. Dizlerimin üzerinden kalkıp oturduğumda sol dizimin fena halde sıyrıldığını gördüm. Ama sağ dizim çok fena olmuştu. Tam sivri bir taşın üzerine gelmişti ve nerdeyse parçalanmıştı. Kafamı kaldırıp Mina'ya baktım.
"Tut elimi seni hastaneye götüreyim."
"Ah!"
Şu an kaşındığımın farkındaydım. Ama belki vicdanını sarsıp en azından özür dilettirebilirdim.
Ellerini beline koydu. Derin bir nefes aldı ve beni birden kucağına aldı. Bu yaptığına şaşırmıştım.
Belki de özür dileme şekli buydu. Tam iyi bir kız olup beni indirebileceğini söyleyecekken çok güzel koktuğunu fark ettim. Burnumu boynuna yaklaştırdım. Çikolata gibi kokuyordu. Çikolatalı duş jeli kullanıyor olabileceğini düşündüm.
"Hey! Köpekler gibi koklamayı bırak."
Bu kız nasıl her zaman benim sinirimi bozmayı başarıyor?
İyi kız olmaktan vaz geçtim. Sonuçta o beni düşürmüştü ayrıca laf sokup duruyodu. Kollarımı boynuna sardım ve dudağımı kulağına yaklaştırdım. Derin bir şekilde inledim.
"Dizim gerçekten çok acıyo."diye mırıldandım daha sonra. En ufak bir tepki vermedi. Yutkunmadı bile. Bunun üzerine daha çok inledim.
Birden durdu.
"Şunu kesmezsen seni atarım anladın mı?"
"İyi be!"dedim ve kucağından indim.
"Yürüyemeyecek kadar kötü değildim zaten."dedim ve topallayarak yürümeye başladım. Hissettiğim acıyla yüzümü buruşturdum.
Ben yürümeye çalışırken birden tekrar ayaklarım yerden kesildi.
"Yürüyebiliyorum dedim ya."
"Susarsan hastaneye daha çabuk ulaşırız."
"Hey neden biz taksiye-"
Lafım yarıda kalmıştı. Bu okulumuza yakın olan özel hastaneydi. Sırf bir pansuman için bir ameliyat parası alabilecek olan hastanelerden. Ve ben salak gibi cüzdanımı evde unutmuştum.
Ben bunları düşünürken biz binaya girmiştik bile.
Hızlı adımlarla beni zemin katta dolaştırmaya başladı. İnsanların bize baktığını fark edince ona daha çok gömüldüm.
Durunca kafamı kaldırıp ona baktım.
"Çal kapıyı."
Bir süre mal mal durup sonra hızla önünde durduğumuz kapıyı çaldım.
"Gelin!"
Sesle birlikte kapıyı açtım ve içeriye girdik. Beni hızla karşıdaki yataklardan birine oturttu.
Masada oturan doktor olduğunu düşündüğüm kel,sakallı bir adam kalktı ve yanımıza geldi.
"Merhaba prensesim."dedi ve hala adını bilmediğim kızın anlına bir öpücük kondurdu. Daha sonra kocaman bir gülümsemeyle bana döndü.
"Sen arkadaşı mısın?"
Tam ağzımı açtığım sırada o cevap verdi.
"Çarptım ve düştü. Arkadaş değiliz."
"Tanışmak istiyordum."
Babası olduğunu düşündüğüm adam hala ismini bilmediğim kıza döndü ve gülümsedi. O ise bana 'Kapa çeneni!'bakışları atıyordu.
"Tanışın o zaman."
İstemeyerek bana elini uzattı.
"Myoui Mina."
Elini iki elimle de tuttum ve sıktım.
"Minatozaki Sana."
Elini iğrenerek çekti.
"Ben ilgilenirim baba sen işine dön."
Babası evet anlamında başını sallayıp masasına gitti.
Mina birkaç şey getirdi ve yaralarımı temizleyip sarmaya başladı.
O işini bitirene kadar ikimiz de konuşmadık. Bitirdiğine kalktı ve babasına bir şeyler söyleyip dışarı çıktı.
"Mina'ya yakın davran olur mu?"
Söylediği şeyle kafamı Bay Myoui'ye çevirdim.
"Efendim?"
Bu sefer kafasını kaldırdı.
"Mina'nın birkaç kişi dışında arkadaşı yok..."
Söylediği şeyle yutkundum.
"Ona iyi davran lütfen..."
Birden kapı açılınca kafamı kapıya çevirdim. Mina yanıma gelip kulağıma eğildi.
"Yürüyebilir misin?"
"Şey ben...hı hı..."
Koluma girdi ve kalkmama yardım etti. Hastanenin otoparkına kadar yürüdük. Orada siyah bir arabaya gelince durduk.
Mina arabanın başında bekleyen adama yaklaştı.
"Kızı evine götür."
"Hemen efendim!"dedi ve arka kapıyı açtı. Yavaşça bindim. Mina'nın da bineceğini düşünmüştüm ama binmedi. Hemen sonra şoför bindi ve bana evimin adresini sordu. Tarif edince gaza bastı.
Dalıp gitmişken birden gelen mesajla elime telefonumu aldım. Momo'dan gelmişti.
Tzuyu kütüphaneye gider diye oraya gitmedim. Hala bana güvenmiyor musun?
Bir an durdum. Kütüphaneye girip Mina'nın karşısına oturduğumdan beri ne Tzuyu ne de Momo aklıma girmemişti.
Ki bu çok garipti çünkü ben sürekli olarak Tzuyu'yu onu düşünmediğim zamanda da... Bir dakika! Benim onu düşünmediğim zaman yoktu ki...

Yazarken sizin vereceğiniz tepkilerin ne olacağı hakkında baya meraklandım.
Yorum yapın düşüncelerinizi merak ediyorum...
-Ğ