Momo
"Bu gün çıkabilir miyim?"
"Evet. İyi durumdasın burnunda ve çenende sıkıntı vardı onlar da bir ay kadar bir süre bu tür bir olayla karşılaşmazsan düzelecek."
"Teşekkürler."diye mırıldandım. Doktor çıkınca içeriye Mina girdi.
Bana söyledikleri süreden bir gün daha erken bırakmışlardı ve ben sadece Mina'yı çağırmıştım. Mina ilk gün hariç her gün okul çıkışı gelmişti ve geceyi benimle geçirmişti. Chae ve adının Dahyun olduğunu öğrendiğim kız ilk gün dışında bir gün daha gelmişlerdi. Jihyo ve Nayeon iki gün gelmişlerdi. Bu gün de geleceklerdi sanırım ama ben gelmemelerini söylemiştim.
Tzuyu... O her gece gelmişti. Ben uyurken gelmiş ve beni izlemişti. Bunları bana Mina anlatmıştı. Ama uyanık olduğum hiçbir zaman görmemiştim onu.
"Bu gün gidiyoruz ha?"
"Evet."
"Sana..."
Bir süre durdu. Mina'nın o gün Sana'nın yanında gittiğini, vücudunu gördüğünü hatta onu öptüğünü biliyordum ama şu anda Sana benim için sadece bir arkadaştı.
"...okula gelmiyor. Onunla konuşacak mısın?"
"Tekrar üstüme atlamazsa neden olmasın?"
Sana
Momo'yu hastanelik ettiğimden beri üç gün geçmişti ve ben okula gitmemiştim. Bu gün gidecektim. Her ne kadar Tzuyu'nun üzerime atlama ihtimali ya da eskiden yakın olduğum insanların bana uzak durma ihtimali olduğunu bilsem de gidecektim.
Yataktan kalktım ve yavaş adımlarla aşağıya indim. Bu büyük evde kendim yaşıyordum. Annemgilin 2 hafta sonra döneceği aklıma geldi. Kesin Tzuyu'yu görmek istiyeceklerdi. Onlarda ne diyecektim?
"Hoşlandığı kızı dövdüm." mü?
Kendimi dışarı attım ve yavaş adımlarla garaja ilerledim. Genellikle arabayla giderdim ama bu sefer bisiklet ile gidecektim.
Bisikleti sürmeye başladım. Bu gün ilginç olacaktı.
***
Çevremdeki insanlar... Bana bakıyorlardı.
Hızımı artırdım önüme bile bakmıyordum. Sonra birine çarptım ve yere düştüm.
"Lanet olsun!"diye mırıldandım. Ama düşününce bu benim hatamdı. Hızla ayağa kalktım.
Momo yere düşmüştü.
"B-ben ö-özür dilerim."
Yutkundum.
"Kaldırmayacak mısın beni?"
"Ha... Ha şey evet."dedim ve elini tutup kendime çektim.
"B-ben..."yüzüne bakamıyordum ama çenesinde ve burnunda bant vardı ayrıca yaralarını kapatmak için makyaj yaptığı belliydi.
"...ö-özür dilerim."
Çenemi tuttu ve ona bakmamı sağladı.
"Karşında üst makamdan birisi yok. Düzgünce konuş."dedi ve hafifçe gülümsedi.
"Kalbini kırdığım için,üstüne atladığım için,Tzuyu'dan uzak durman için tehdit ettiğim için,çeneni ve burnunu kırdığım için ve seni hastanelik ettiğim için özür dilerim."
Derin bir nefes aldım.
"Sevdiğin kızla neredeyse yatmak üzere olduğum için özür dilerim."diye mırıldandı.
"B-ben... Düşündüm ve artık Tzuyu'yu sevmiyorum. Y-yani sevmiyormuşum... B-bu sadece bir takıntıymış."
Momo sırıttı.
"Güzel...Y-yani Tzuyu'yu sevebileceğim için değil yani..."
Gülümsedim.
"Anladım."
"Arkadaş mıyız?"dedi ve kollarını açtı.
"Arkadaşız."dedim ve ona sarıldım.
Bir süre öyle kaldıktan sonra Momo'nun fısıldadığını duydum.
"Tzuyu."
Beni bıraktı ve koşmaya başladı. Kafamı koştuğu yere çevirince Tzuyu'nun orada olduğunu ve koştuğunu gördüm. Sanırım yanlış anlamıştı.
Lanet olsun...
Tzuyu
Konuşuyorlardı...
Sana ve Momo...
Ve ben sadece onları izliyordum. Yanağımdan yaşlar süzülüyordu ama buna engel olamıyordum.
"Oha sarıldılar!"
Yanımdaki kızın sesiyle yutkundum.
Sarılıyorlardı...
Kaçmak istiyordum.
Neden böyle olmuştu?
Ona zarar vermesine rağmen neden onu kabul etmişti?
Arkama döndüm ve koşmaya başladım. Nereye gittiğimi bilmiyordum. Binaya girdim ve üst kata koşmaya başladım. Çatıda saklayabilirdim belki çaresizliğimle beraber göz yaşlarımı. Çatıya sadece yangın merdivenlerinden çıkılabiliyordu. Ben de yangın merdivenlerine koştum. Çıkmaya başladım. Bir ara ayağım kaymıştı ve düşmüştüm ama yine de kalktım ve koşmaya devam ettim çatı katına geldiğimde zil sesi geldi. Gittim ve kutuların arasına girdim. Etrafta sigara izmaritleri ve bira şişeleri vardı.
Kafamı dizlerime koydum ve ağlamaya başladım.
Neden bu kadar sevmiştim?
Neden onu bu kadar önemsemiştim?
Neden beni bu kadar üzmesine izin veriyordum?
Neden benden hoşlanmıyordu?
Neden herkesi elde edebilecekken onu elde edememiştim?
Neden aşık olmuştum?
Daha da içten ağlamaya başladım. Hıçkırıklarım yankılanıyordu.
Kapının açılma sesiyle susmaya çalıştım. Nefesim kesilmişti. Gözümden yaşlar akıyordu ama nefes almıyordum.
"Tzuyu?"
Momo?
"Burda mısın?"
Hayır!
"Ağladığını duydum Tzuyu. Çık lütfen! Yanlış anladın!"
Nefesimi tutmaya devam ettim beni böyle görmesini veya konuşmak istemiyordum.
"Tzuyu lütfen!"
Ne var?
"Onunla aramızda bir şey yok! Ayrıca güzel haber sana olan takıntısı artık yok!"
Ne güzel! Mutlu olursunuz işte! Bu düşünceyle ağzımdan bir hıçkırık kaçmıştı.
"Tzuyu? Daha fazla ağlama lütfen!"
Oturduğunu duydum.
"O zaman ben de burada kalırım."
Lanet!
"Her gece hastaneye geldin... Teşekkür ederim."
Cevap vermedim.
"Benden hoşlanıyorsun değil mi?"
Hoşlanmak mı? Ne kadar basit kalır sana karşı olan duygularıma kıyasla.
"Ben... Ben... Ben bunca zamandır Sana'dan hoşlandığımı düşünmüştüm. Seninle tanıştığımızda bir şeyler vardı içimde ama bunun sana karşı olan kardeşlik duygusundan başka bir şey olduğu aklıma gelmemişti."
Durdu ve nefes aldı.
"Sana'ya aşık olsam bu kadar kolay vaz geçmezdim değil mi?"
Ne?
"B-ben... Sadece Sana'ya takıntılıydım sanırım ama...a-ama sana aşık oldum Tzuyu. İlk tanıştığımız gün seni ilk gördüğümde kalbimde hissettiğim şeyi o kadar basit değerlendirmemeliydim."
Ayağa kalktı.
"S-sana düşüncelerimi söyledim. Lütfen ağlama!"
İç çekti.
"Seni seviyorum!"
Hafifçe güldü.
"Sana aşığım Choui!"Ders çalışmaya başlamadan önce bölüm atiyim dedim djdn
Nasıl olmuş?
Yorumlarınızı bekliyorum :)
Seviliyonuz 👾

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Minatozaki
Fiksi PenggemarBu hikayede Sana bütün Twice üyeleriyle shiplenmiştir! İstemeyen okumasın aq!