Momo
Bir süredir kapının açılmasını bekliyordum ama açan yoktu. Tam bir daha zile basacağım sırada kapı açıldı.
"Unnie?"
"Chae... Günaydın."
"Günaydın. Neden bu kadar erken geldin?"
"Okul...? Tzuyu'yu okula götüreceğim."
Kıkırdadı ve elini omzuma koydu.
"Tzuyu kendisi gidebilir unnie ve ayrıca saat sabahın 5'i okula daha üç saat var."dedi. Bu sefer kahkaha atmaya başlamıştı. Kızardığımı hissettim. O akşamdan beri Tzuyu'yu düşünmekten uyuyamamıştım. Tamam öncesinde de sürekli aklımda o vardı ama şu anda sürekli yanımda olsun istiyordum.
"Yani daha uyanmadı? Tamam ben izlerim onu."dedim ve hızla odasına çıkmaya yeltelendim ama Chae beni tuttu.
"Tzuyu çok kolay uyanır o yüzden fazla ses yapma unnie. Ama onu uyurken izlemek eğlencelidir çünkü rüyasında ne görüyorsa yüzüne yansıtır ya da konuşur."dedi ve göz kırptı.
"Tamamdır."dedim ve hızlı adımlarla odasına çıktım. Odasının önüne gelince durdum ve yavaşça içeriye girdim.
Prenses gibi uyuyordu...
Ben uyurken o kadar çok hareket ederdim ki bırak yorgan üzerimde dursun ben bile bazen yataktan düşerdim. Ama o öyle değildi...
Yorgan göğsünün biraz üzerinde duruyordu. Bacaklarını birbirine paralel şekilde düz uzatmıştı ve ellerini karnının üzerinde üst üste koymuştu. Sanırım bu görüntü benim yeni ekran fotoğrafım olacaktı. Yavaşça telefonumu çıkardım ve fotoğrafını çektim. Daha sonra yavaş adımlarla gidip yatağının yanına çöktüm.
Onu hiç durmadan izleyebilirdim. Fazla güzeldi...
***
Tam olarak ne kadar zamandır onu izliyordum hiçbir fikrim yoktu. Tek bildiğim onu izlemekten sıkılmamıştım. Yavaşça ayağa kalktım ve ona doğru ilerledim. Tam dudaklarımı dudaklarına değdirdiğim anda kendimi yerde buldum. O da benim üzerimdeydi.
"Kimsin?"
"Ha? Tzu-"
"Momo?"
"Evet?"
"Neden burdasın?"
"Neden benden bu kadar korktun?"
"Yaklaşık bi'on dakka önce falan birinin nefes sesiyle uyandım. Demek o sendin..."
"Uykun gerçekten de hafifmiş."
"Sen...beni mi izledin?"
"Evet..."
Yutkundu ve yavaşça üzerimden kalkıp yatağa oturdu.
"Konuştum mu?"
"Nasıl?"dedim ve yanına oturdum.
"Uykumda konuştum mu?"
"Yok... Konuşmadın ama sanırım bir ama birini öpüyordun."
"Konuşmadıysam sıkıntı yok."
"Neden ki?"
"Bazen rüyamda çok saçma şeyler görüyorum. Gerçekten...saçma şeyler. Hatta bir keresinde Chaeyoung'la tek boynuzlu ata bindiğimizi görmüştüm ve onu sayıkladığım için Chae yanlış anlamıştı."dedi ve kıkırdadı.
"Oh... Cidden saçmaymış."
"Sana ne."
"Peki."
"Saat kaç bu arada ve ne zamandır buradasın?"
Elimi cebime soktum.
"Saat 7. Vay... İki saat olmuş."
"5'de mi geldin?"
"Biraz öyle oldu."
"Neden?"
"Birlikte okula gidelim istemiştim."
"Biraz erken olmuş sanırım."dedi ve omzuma elini koydu. Kapının açılmasıyla ikimiz de kapıya döndük.
"Uh...Uyanmışsınız. Kahvaltı hazırlamaya çalıştım ama pek beceremedim sanırım ve fazla da zamanınız kalmadı. O yüzden gene açız."
"Şaşırmadım."dedi ve ayağa kalktı Tzuyu.
"Şişirmidim."
"Höğğ! Hadi çık. Giyincem."
"Tamam be."dedi ve kapıyı kapattı Chae.
"Chae...çok sevimli birisi."
"Öyledir."
Kafamı Tzuyu'ya çevirdim formalarını yatağının üzerine koymuş üzerindekileri çıkartıyordu.
"Çıkmamı ister misin?"
"Neden?"
"Bilmem...rahatsız falan oluyor musun?"
"Yoo."
"Pekala."
"Sen utanıyor musun benden?"
Kafamı hızla ona çevirdim. Çok garip bir şekilde sırıtıyordu.
"Hayır."diyebildim en sonunda.
"Emin misin?"
"Hayır."
Gülümsedi ve yanıma gelip oturdu. Üzerinde sadece iç çamaşırları vardı.
"Momo. Ben iki gün öncesine kadar bakireydim. Bilmem anlatabildim mi? Bakireliğini bozduğun bir kızdan utanıyorsun şu anda."
Kafamı ona çevirdim.
"Bakire mi?"
"Evet... Bilmiyor muydun?"
"Yani... Tahmin etmiştim tabi ama...sen...çok güzelsin."
"Güzel insanlar bakire olmaz diye bir kural mı var?"
"Yok tabi..."
"Ayrıca sen de öylesin.Hâlâ..."
Yutkundum ve gözlerimi ellerime çevirdim.
"Hatta ilk çıkma teklifi ettiğin kız benim. Sana unnieden hoşlandın ve sanırım ortaokulda bir çocuktan daha hoşlanmışsın ama ikisiyle de çıkmadın ya da teklif etmedin. Ama sana çok teklif eden oldu. Mesela...Mina unnie."
Kafamı sertçe ona çevirdim. Nerden biliyordu bütün bunları? Mina'yı bildiğine göre bunları Mina anlatmış olmalıydı.
"Mina sana her şeyi anlatmış."
"Biraz öyle oldu. Evet..."
Aslında her şey değildi...
Mina'nın da bilmediği bir şey vardı. O da bakire olmadığım...
***
"Mina unnie iki hafta olmadan çıkacakmış sanırım."
"Wow! Güzel haber."dedi ve kolunu Chae'nin omzuna attı Dahyun.
"Yani dönem sonu sınavlarına girebilecek."dedi ve gülümsedi Jihyo.
"Aynen."
"Girse bile ne kadar yüksek alabilir ki? O kadar şey yaşadı."diye mırıldandı Jihyo.
"Çalışıyor."
Tüm gözler bana dönmüştü.
"Hastanede yapacak bir şey yok sonuçta. Her gittiğimde çalışıyor oluyor. Bir sıkıntı olduğunda bana soruyor."
"Güzel."dedi ve bir süre durup sonra kıkırdadı Chae.
"İki-üç ay öncesine kadar hepimiz Mina unnieye uzaylı gözüyle bakıyorduk."
Söylediği şeyle kahkahamı tutamamıştım.
"Aynen öyleydi. Mina'dan korkuyorduk hepimiz."
"Günaydın millet!"
Gelen sesle herkes Sana'ya baktı.
"Mina çıkana kadar hastanede kalacaksın sanıyordum."
"Evet öyleydi... Ama bu gün Mina'nın babası tüm gün Mina'nın yanında ve Mina rahatsız oluyor. Ben de bu gün için geldim."
"Wow! Fedakar."dedi ve sırıttı ve Chae.
"Tabiki."dedi ve gelip yanıma oturdu Sana. O anda gelen mesajla telefonuma baktım.
'Sana'nın Chae'den uzak durmasını, hiçbir kızla konuşmamasını ve sınıfından çıkmamasını sağla.'
Gülümsedim. Onu cidden seviyor olmalıydı. Bir daha mesaj geldi.
'Sana güveniyorum Momoring!'
"Mina unnie?"diye fısıldadı Tzuyu. Çenesini omzumun girintisine koymuştu ve telefon ekranına bakıyordu.
"Hı hı..."
'O iş bende. Sen rahat ol!'Bölümü yazarken aklıma medyadaki moment geldi de şeediyim dedim kdjdjd
Yorum yaparsanız sevinirim:)(:
İyi günler yazıcaktım nerdeyse djjdjd
Seviliyonuz:)(:

ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Minatozaki
FanfictieBu hikayede Sana bütün Twice üyeleriyle shiplenmiştir! İstemeyen okumasın aq!