Sana
"...Neden beni kandırdın Sana?"
Gözlerim büyümüştü.
"Mina ben-"
"Sen? Nesin sen?"
"B-ben...Benden hoşlanmadığını düşündüm. S-seni unutmak istedim."
"Beni unutmak mı?"
"Evet... Ben senden hoşlanıyordum. Sabah sorduğum soruya o kadar ters cevap verdin ki benden asla ama asla hoşlanmayacağını düşündüm ve kendime tekrar acı çektirmemek için..."
"Benden vazgeçtin..."
Kafamı aşağıya indirdim.
"Sen gerizekalı mısın?"
"Ha?"
"Anlamadın mı gözlerimden?"
"Neyi?"
"Senden hoşlandığımı..."
Kafamı kaldırdım ve ona baktım.
"B-ben..."
"Gerçekten gerizekalısın."
"Mina..."
Gülümsediğini fark ettim.
"Ben de en az sen kadar gerizekalıyım."
"Nasıl?"
"Senin yüzünden arabanın önüne atladım." dedi ve kıkırdadı. Hazla halsizdi. Daha yeni fark etmiştim.
"Ama seni hâlâ seviyorum."
"Mina..."
"Şımarma hemen."dedi ve gözlerini kapattı.
"Bir daha benden vazgeçersen seni öldürürüm..."
***
"Mina ilk defa birinden hoşlanıyor sanırım..."
Yutkundum ve Momo'ya baktım.
"Hoşlandığı insan için ölümü göze alacak birisi olduğunu düşünmemiştim. O...fazla umursamaz."
Cevap vermedim.
"Ellerin iyi mi?"
'Evet' anlamında kafamı salladım.
"Mina seninle konuştuktan sonra tekrar uyudu. Sanırım tüm enerjisini seninle konuşmak için harcadı."
"B-ben..."
Momo meraklı gözlerle bakıyordu.
"O-o... O bana fazla. Ben... O..."
"O senden hoşlanıyor. Sen de ondan... Daha fazla zorlama."dedi ve gülümsedi.
Ama yanılıyordu. Zorlamam gerekliydi çünkü gerçekten de öyleydi. Benim ondan hoşlanmadığımı düşündüğü için ölümü göze almıştı. Ben ise sadece onu unutmaya çalışmıştım. Buna rağmen hâlâ benden hoşlanıyordu.
"Momo?"
Momo Tzuyu'ya doğru döndü.
"Mina tekrar uyandı ve iyi gibi."
"Ah güzel..."
Momo bana dönünce durdum.
Utanıyordum... Hem de çok utanıyordum ama yanına gitmem lazımdı. Onu sonsuza dek koruyacağıma söz vermiştim.
İçeriye girince yatağının sağ tarafına oturdum. Mina'nın gözlerini üzerimde hissediyordum.
"Sana?"
Kafamı ona çevirdim.
"Sen neden buradasın?"
"Ha?"
"Neden geldin diyorum kafan almıyor mu?"diye bağırdı.
Yutkundum. Dün gece uyuşturucunun etkisinde falan mıydı? Hatırlamıyor muydu?
"Başka birisi geldi mi?"dedi ve Momo'ya döndü.
"Kim gibi?"
"Dişlek kız? Gözleri büyük kız? Dahyun mu nedir o?"
Bir süre durdu ve birden bana döndü.
"Chaeyoung?"
"Hayır sadece üçümüz."
Telefonumu hissedince elimi telefonuma uzattım. Bir sürü bildirim gelmişti ama en dikkat çeken Chaeyoung'dan gelen 69 cevapsız aramaydı.
Telefonum çalmaya başladı.
'Chae🐯'
Mina'nın telefonuma baktığını hissedince ona baktım. Gözleri dolmuştu. Bana göstermemek için öbür tarafa döndü.
"Alo?"
"Bir şey söylemeliyim."
"Ben de!"
"Bitti!"
İkimiz de aynı anda söylemiştik.
"Wow!"
"Dahyun'la bir şeyler mi oldu yoksa?"
"Evet. Yani- Kim o? Sana unnieye çıktığımızı söylemek için aradım."
Gülümsememi tutamamıştım. Her ne kadar benden ayrılmadan çıkmaya başlamış olmaları rahatsız edici olsa da...
"Mina unnieyi buldu mu?"
"Evet."
Kafamı hafifçe Mina'ya çevirdim. Gözleri parlıyordu. Yüzünde hiçbir mutluluk belirtisi yoktu ama bunu gözlerinden anlayabiliyordum. Gözlerini anlamaya başlamıştım artık.
"Umarım mutlu olursunuz Chae. Dahyun'la birlikte olmana sevindim."
"Ne?"
Tzuyu bir anda elimden telefonu aldı. Hani bu kız benimle konuşmuyordu.
"Chae! Ohaaaaa...Ben demiştim ama de mi sana... İtiraz etme şimdi demiştim..."
Konuşarak dışarı çıktı.
"Aish şu kız..."
Momo bana bakıp göz kırptı ve o da Tzuyu'nun peşinden gitti.
"Mina?"
"Ne?"
"Ben..."
Gözlerini kısmıştı.
"Ben senden hoşlanıyorum."
"Saçma salak konuşma."
Yüzüne baktım. Gözleri parlıyordu ve ayrıca bu sefer gülümsemesini tuttuğu çok belliydi.
"Chaeyoung'u öptüğüm için özür dilerim."
"Neden benden özür diliyorsun?"
Gülümsedim ve yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdim. Bundan sonra bu dudaklardan başka bir dudağa dokunmayacağımı düşündüm.
Dudağımı çektiğimde kaşlarını çattığını gördüm ama hâlâ gülümsemesini sakladığı belliydi.
"Ölümüne mi susadın?"
"Evet."
Yutkundum ve ona baktım. Bana çok dikkatli bir şekilde bakıyordu.
"Seni... Seni ömrümün sonuna kadar koruyacağıma yemin ederim Mina."
Gözleri büyümüştü. Şaşırmıştı ama bunu saklamıyordu.
"Özür dilerim."
Gözlerimin dolduğunu hissettim.
"Böyle bir şey yapmana neden olduğu için özür dilerim."
Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Kafamı sağlam olan tek yerine göğsüne koydum.
"Ve... Teşekkür ederim. Beni sevdiğin için."
"Sana-"
"Canın çok acıyor mu?"
Gözleri büyümüştü. Çok şaşırmış görünüyordu.
"Hayır."
"Bir daha asla... Senden başka kimseye dokunmayacağım. Beni sevsen de sevmesen de!"
"Buna inanıyor musun gerçekten?"
"Neye?"
"Beni sevdiğine?"
Gözleri tekrar dolmuştu. Sanırım ona umut verip Chae'yi öpmemle alakalıydı bu.
"Evet..."
İkimiz de bir süre durduk. Gözlerimin içine bakıyordu.
"Peki ya sen?"
"Maalesef."
Gülümsedim ve yaklaşıp boynuna bir öpücük kondurdum.
"Her zaman yanımda olacağına söz ver."diye fısıldadı.
"Söz veriyorum."Hadi hep beraber ağlayalım kdjdj Ben ne yaptım be! Fazla acıklıydı de mi sanki djdn
Mina ve Dahyun'un gibi karşılıksız sevenimiz oldu da biz mi sevmedik yeğen kdjdjd
Yorum yaparsanız sevinirim:)(:
Ay bunu sevdim :)(:
Seviliyonuz:)(:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Minatozaki
FanfictionBu hikayede Sana bütün Twice üyeleriyle shiplenmiştir! İstemeyen okumasın aq!