4.BÖLÜM

4.2K 177 0
                                        

İçeri girer girmez Ayşe annem bana tombiş kollarıyla sarıldı. Bir ara nefes alamayacak gibi hissetmeme rağmen ses çıkarmayıp bende sarıldım. Beni bıraktığında ise ela, yanları kırışmış gözleri dolmuştu. Konuşabileceğinden emin değildim,her an ağlayacak gibiydi.

''Benim fındığım okuyor da ,taa İstanbullardan çağırılıyormuş.Sen Allah'ın bana sunduğu en güzel şeysin''dedi ve ellerini yüzüme koydu.Gözlerimin dolmasını 1 cümlede sağlamıştı.İşte benim gücüm Ayşe anneme kadardı.

'Emelim olaydı burada,Ercanım olaydı burada,nasıl sevinirlerdi.Yukardan görüp de mutlu olur fındığım,olsun'' dedi ve bu sefer gözünden bir yaş düştü. Herkesin ağlamasına dayanırdım belki ama Ayşe annem olmazdı..onu böyle görüp tepkisiz kalamazdım.Gözlerimdeki yaşları belli etmek istemezcesine baş parmaklarımla sildim ve gülümseyerek kafamı kaldırdım.Aniden Savaş abim ikimize de sarıldı.

''Eh be ana,böyle konuşup üzme kızı. Hem ben açım,yemek yeriz ondan sonra ağlarız birlikte'' dedi ve hepimizi aynı anda güldürmeyi başarıp kasvetli havadan çekip çıkardı.

Yemek masasını kurmaya yardım ettikten sonra oturup sessizce yemeklerimizi yedik. Bizde böyleydi, yemek yerken konuşmazdık. Yemeğimizi bitince bu İstanbul mevzusu çok detaylı bir şekilde konuşulacak, kasvetli hava tekrar dönecekti.

Masayı topladım ve bulaşıkları yıkamaya başladım. 15 dakikaya bitirmiş, yerleştirmiştim. Elerimi kuruladım ve tezgaha yaslanıp dinlendim. İçeride Ayşe annemle ,abimin konuştuklarını fark ettim ve dikkat kesildim.Alçak sesle konuşmaya çalışsalar da sesleri duyuluyordu. Birkaç dakika sonra Ayşe annem mutfağa girdi ve kolumdan tutup beni salona getirdi. Koltuğa, tam karşısına oturttu. Hazırlanmış ve tahminimce birkaç kez prova edilmiş konuşmasına başladı.

'' Besnam,fındığım, benim en büyük korkum senden ve Savaşımdan ayrılmak.Sizi ruhum bedenimden sökülene kadar yanımda isterim ama gerçeğinde farkına varırım. Savaşım bir gün evlenecek ve sende okumak için ,kendini bu eziyetlerden ,zorluklardan kurtarmak için büyük büyük şehirlere gideceksin. Kendimi buna hazırlamış idim ama bu kadar erken olacağını bilemezdim.Başta seni göndermem o şehirli adamlarla diyordum ama sonra Emelimin fotoğraflarına baktım ve o yeşil gözlerinde umudu gördüm.Bu fırsat, bu eğitim Besnamın hakkı dedim. Her sabah 2 saat yol çekmek yerine yakın bir yerde sıcak okulunda olabilirsin yavrum..''

Birkaç saniye durakladı ve iç çekip devam etti. Bağdaş kurmuş önümde oturuyordu.

''Fındığım eğer istersen ben senin yanındayım . Yardımına gelirim sen üzülme. Kurtulamazsın Ayşe anandan o kadar kolay,bilirsin. Artık seninde yaşıtların gibi rahat olmaya hakkın var be kuzum'' deyip kendine bir kere daha hayran bıraktı beni.İlk okul 5.sınıfa kadar okuyabilmişti ama bana hep çok bilgin gelirdi. Eğitimin sadece okulla olmayacağını kanıtlayacak nadir insanlardandı. Şimdi konuşma sırası bendeydi. Tüm duygularımı korkmadan anlatacaktım.

''Ben düşündüm de gerçekten gitmek istiyorum Ayşe annem. Bilirsin ben daha deniz bile görmedim. Gerçekten o mavi örtüyü,güzelliğini görmek istiyorum. Farklı insanlar tanımak istiyorum. Ama sakın sizden ayrılmak istiyorum sanmayın .Her şeyi isterim ama sizden ayrılmak istemem. Eğer savaş abim de sen de izin verirseniz gitmek isterim. Hem sende ilk günler gelirsin yardımcı olursun.Kaldığım yeri görürsün,beğenmezsen döneriz he?'' deyip umutla gülümsedim.Ne ara karar vermiştim ben. Daha birkaç saat önce aklımda şüpheler varken şimdi çok istediğimi söylüyordu. Gerçek buydu işte. Çok çok istiyordum.

Birkaç saniye gözlerimin içine baktı ve gülümseyip konuştu Ayşe annem.

''Sen iste,olur fındığım'' dediğinde yaz kış ağrıyan dizlerine vurdu, Savaş abime baktı.

''Hem bana da ikinci bir kapı açılmış olur, İstanbul'un kızları da pek güzel olur derler'' deyip gülümsedi. Artık herkes birbirinin yüzüne bakmaya başlamış, anlamsız bir durum ortaya çıkmıştı.O ortamda fazla olduğuma ve benim hakkımda konuşacaklarını kanaat getirdim ve ayağa kalkıp kazağımı düzelttim.

''Ben yatıyorum hayırlı geceler hepinize.Yarın birlikte okula gidicez unutmayın'' dedim ve ikisinin de yanağına sulu sulu öpücekler bırakıp sırıttım .Savaş abimin buruşan yüz ifadesini keyifle izledim.

'' Eh be besna ,sen ne zaman düzgün öpmeyi öğreneceksin Allah aşkına'' dedi ve  yanağını sildi. Bunu her gece yapmama rağmen hala alışamamış, isyankar ergenler gibi tepki veriyordu.Gülümseyerek ayağıma örme patikleri geçirdim ve odama geçtim. Uyuyamayacağımı bildiğim bir geceye kapımı sıkıca kapattım.

BESNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin