23.BÖLÜM

3.2K 141 4
                                    


Benim dünyamda insanlar 2 türlü doğarlar,şanslı veya şanssız. Şanslı olanların hayatları ilk nefeslerinden kolaydır.Her çıkmazdan bir kaçış,her labirentten bir çıkış yolu bulurlar. Çirkin tesadüfler veya yanlış seçimler onlardan hep uzak,hep ıraktır.Peki ya şanssız olanlar?

Genelleme yapmama yada size dramatik cümleler kurarak anlatmama gerek olduğunu sanmıyorum.Hangi ‘şanslı’ insan,yepyeni bir hayat kurma umuduyla geldiği İstanbul’da en çirkin ve en acı olaylar yaşar?Kaçıp kurtulma umuduyla okula sığındığında,tacizcisinin bakışlarını üzerinde hissedip aynı sınıfa düştüklerini öğrenir?Besna dediğinizi duyar gibiyim,bana yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim.

‘’Hadi oğlum geçsene yerine,ne dikiliyorsun?’’ sesiyle tüm bakışlar tekrar ona doğru döndü.Bakışlara aldırmaz gibiydi,gözleri yüzüme kenetlenmiş,vereceğim tepkiyi bekliyordu. Ne yapabilirdim? Çığlık atıp kaçabilir miydim? Ayağa kalkıp yüzüne tokadı yapıştırabilir miydim? Hayır hiç birini yapamazdım.Sadece yerime siner,bunun bir kabus olmasını dileyebilirdim.

‘’Peki hocam ama sizden ufak bir ricam var. Bu sınıftan tanıdığım tek arkadaşım Besna.Yani izin verirseniz onun yanına oturmak isterim’’ dedi ve o çirkin yüzünü geniş bir tebessümle gizlemeye çalıştı.Benim ise kaşlarım çoktan çatılmış,kafamdaki yara basksını arttırmıştı.Müdür’ün bakışları yüzümde gezmiş,bundan hiçte hoşnut olmadığımı anlar gibi başını iki yana sallamıştı.

‘’Sen şimdilik şu köşeye geç,sonra sınıf öğretmeninizle halledersiniz’’ dedi ve takım elbisesini düzeltip sınıf defterine bir şeyler karalayarak sınıftan çıktı.İlgi odağı birden Ufuk olmuş,herkesi başına toplamıştı.Bu çocuğun gerçek yüzünü görebilen yok muydu?

‘’Bana bu okula nakil olacağını dün akşam söyledi.Niye geldiğinin mantıklı bir açıklaması dahi yok,eski okulunda mutluydu.Hem para ödemiyor,hem de kimse ona karışmıyordu.O geceden sonra zaten Ufuk’la aramız bozuk,rahat ol sana karışmayacaktır’’ dedi ve omzumdan tutarak beni kendine doğru çekti Barkın.Güven verici kolları gövdemi kapladı ve çenesini kafamın üstüne yasladı.Önümüzdeki kızlar birden şaşkınca bize dönüp aralarında fısıldasalar da rahatımı bozmadım.Ruh halim iki paçoza yanlış anlamamaları gerektiğini söyleme enerjisini bulamıyordu.

‘’Tesadüflere ve kadere inanmaya başladım.Sizinle aynı sınıfa düşmemiz ne güzel bir tesadüf değil mi?’’ demesiyle gözlerimi açtım ve Ufuk’un bir çok anlama yorumlanabilecek gülümsemesiyle karşı karşıya geldim.O benim kafamda çarpılarla lanetlenmiş,en ücra köşelere atılmaya çalışılmış bir simaydı.Aklıma geldikçe ‘bir daha karşılaşmayacağım,hayatımdan çıktı artık’ diye kendimi avutur,bir nebzede olsa yüzünü bilinçaltımdan silerdim.Ama şimdi ne olmuştu? ’Yüzümü asla unutamayacaksın’ der gibi karşıma dikilmiş,aynı sınıfta olmamızın güzel bir tesadüf olduğundan bahsediyordu.Başımdaki yara dahil tüm vücudum gerilmiş,her an patlayacak gibi hissediyordum.

‘’Bazı insanlarda karakter vardır bilir misin?Bekle bilmezsin sen,ben sana anlatayım.Karakteri olan insanlar,yaptıkları pislikleri unutmazlar,bunları insanları yüzüne vurmazlar.Peki insanın bunu yaptıran karakteri yoksa ne olur,bunu bilir misin? İşte bunu sen çok iyi bilirsin’’ dedim ve kafamda yüzlerce kez provasını yaptığım tokadımı,insanda kusma isteği yaratan gülümsemesini bozacak şekilde yüzüne yapıştırdım.Etraftaki bakışlara,tepkilere aldırmadan kapıya doğru yürüdüm ve öğretmenin gelmemesinin verdiği rahatlıkla sınıftan çıktım. Beynim sinirden köpürmüş,tek kelimeyle ölüsünü önümde istiyordum.

‘’İyi misin kızım,titriyorsun’’sesiyle Biyoloji öğretmeninin ince,uzun ellerini bileklerimde hissettim ve soğukluğuyla geri çektim.Yüzüme ve sargı bezime bariz bir endişeyle bakıyor,ellerimi tutup titrememi engellemeye çalışıyordu.

BESNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin