BESNA

15.BÖLÜM

 Bazen hiçbir şey anlamazsınız ve konuya tamamen yabancı olursunuz ya, işte tam olarak onu yaşıyordum. Gözlerim bir Tuna bir de İri adam arasında gidip geliyordu.

‘’Bana yarışta eşlik edersin değil mi? Beni kırmazsın sen biliyorum’’ dedi ve gülümsedi Tuna. Soğuktan ellerim uyuşmuştu. Ayaklarımın titremesini engellemek de bir hayli zor oluyordu. Yani bu durumda Tuna’nın ne dediği algılamak daha da zorlaşıyordu.

‘’Ne yarışı ki bu?’’ diye titreyen sesimle sordum. Cevap vermek yerine elini cebine attı ve sigara paketini çıkartıp bir sigara yaktı. Bu umursamaz tavırları gerçekten de sinirlerimi bozuyordu.

‘’Motor yarışı işte.  Ama merak etme,sen sadece arkamda kemerle oturacaksın. Belki birkaç filmde rastlamışsındır, eğlencelidir’’ dedi ve cevabımı beklemeden elimden tutarak beni diğerlerinin bulunduğu yola doğru çekti.

 Diğer kızların ne yapmaya çalıştıklarını anlamak için dikkatle onları izliyordum.Kızlar eğilmiş motorcu çocukları yiyecekmis gibi öpüyor, bir yandan da nispet olsun der gibi bana bakıyorlardı.Nereye kusabiliyorduk?

Bakışlarımı soldaki esmer, uzun boylu kıza çevirdim. Bacaklının sonu yokmuş gibi duran kız arkasını döndü ve öndeki çocuğa sırtını dayayarak oturdu. Kemeri çocukla beline doladı ve sıktı. Gayet rahat gözüküyordu.

‘’Şimdi arkanı dönüp sırtını bana dayayacak şekilde otur, sakın korkma öyle çokta tehlikeli bir şey değil’’dedi ve sigarasını yere atıp topuğuyla ezdi.Artık bir tepki vermemin zamanıydı.

‘’Tuna ben yapamam. Gerçekten yapamam. Hiç böyle bir şey yapmadım ve yapabileceğimi sanmıyorum’’ dedim ve tedirgince yüzüne bakıp beni anlamasını diledim. Ben ona korkarak bakıp yardım dilerken, o gülümsüyordu.

‘’Olsun, bazı ilklerini benimle yaşaman güzel olacak’’ deyip motoruna doğru ilerledi.Tuna motora binerken , bir çözüm bulacakmış birileri bana yardım edebilecekmiş gibi bekliyordum.Herkes yerlerini almış motor sesleri yükselmişti. Yan motordaki ,kıpkırmızı ruju ve fileli çoraplarıyla tam anlamıyla ‘sokak fahişelerine’ benzeyen kız kaskını çıkartıp bana doğru bağırdı.

‘’Tuna bu korkağı nerden buldun sen. Hem pekte masum bir şey.Sen en iyisi sütünü içir ve yatır bunu’’ deyip sakızını patlattı.Bu hareketiyle tam anlamıyla fahişe olduğuna kanaat getirdim.Herkes kafasını çevirmiş bize bakıyor, yüzlerindeki aptal sırıtış sinirlenmemi sağlıyordu.Sinirle korkumu yok saydım ve Tuna’ya doğru ilerledim.Kıza dönüp cevap yapmacık bir şekilde gülümsedim.

‘’Canım erkeklerin hep sırtlarında gezmediğin belli. Altlarından kalkmak ne zaman aklına geldi senin?’’ dedim ve özgüvenle sırtımı dikleştirdim. Biraz önceki lafları ben mi söylemiştim?

Tüm erkeler birden ‘uvv bu ağır oldu’ tarzı sözler söyleyip bağırmaya başladılar. Tuna kaskını çıkardı ve gülerek kafasını salladı.

‘’Hadi Besna bekliyorum'’ dedi ve ikinci kaskı bana doğru uzattı. Kıza döndüğümde bana nefretle ve kinle baktığını ve ağzını kıpırdatarak 'küçük fahişe' dediğini gördüm. Umursamadan sırtımı Tuna’ ya dayadım ve kaskın ağızlık bölümünü açıp konuştum.

‘’Daha deminki gösterime bakma. Ölümüne korkuyorum Tuna’’ dedim ve ellerimin titremesini durdurmak için bacaklarımı sürttüm.

‘’Sen şu kemeri sıkta gerisini inince düşünelim’’ deyip kemerin iki ucunu da elime doğru uzattı. Beceriksizce titreyen ellerimle kemeri sıktım ve derin bir nefes alıp düşünmemeye çalıştım. Beni hayatıma bu ince kemer mi bağlıyordu şimdi?