Kalbe Düşen İlk Cemre;Aşk

1. Bölüm

Yıldızlar neden hep imkansız ve ulaşılması zordur? Çok güzel veya pahabiçilemez olduğu için mi? Hayır. Sevdiklerimiz oraya gittiği için çok güzel.

Şimdi siz ne saçmalıyor bu kız diyorsunuz? Demi. Evet. İki aylıkken cami avlusuna bırakılan on yaşına kadar yurtta büyüyen on bir yaşında bir akrabamın çıkıp beni hafta sonları alması ile yıldızları görebiliyordum. 

Babamın babası yani büyük babam. Ali Kozcuoğlu. 53 yaşında Albay. Çok sert ve anlaşılması yaşanılması çok zor bir insan. Büyük babamın eşi büyük annem Süreyya. Büyük babamın tam tersi. O kadar iyi bir kadın ki bana çok iyi davranıyor. Şimdi siz diyeceksiniz ki nasıl bu kadar iyi tanıyorsun.  7 yıldır her hafta sonu büyük babamlar da kalıyordum sabah kahvaltıları ve akşam yemekleri dışında odamdan pek çıkmazdım daha doğrusu büyük babam ayak altında dolaşmamı istemezdi.

Şimdi gene siz diyeceksiniz ki senin bir ailen varsa yurtta neden büyüdün? Babamın tek gecelik bir ilişkiden olan çocuğu olduğum için, diğer çocukları ve eşi beni bilmemesi için sokağa daha doğrusu ölüme terkettiği için yurtta büyüdüm. Aslında burada olmam da gönüllü değil zoraki. Büyük babam "o çocuk bir fahişeden de olsa benim kanımdan ve sokağa nasıl atarsın sen diyerek babamı(!)" azarlamış.  Ben ne kadar gelmek istemesem de "geleceksin sen benim torunumsun" diye baskı kurdukları için birde büyük annem'in göz yaşlarına kıyamadığım için şuan burada idim. Hafta içi okula gittiğim için hafta sonlarında da evde kitap okuyarak geçiriyordum.

Şimdi 18 olmama tam tamına iki kalmıştı. İki ay sonra reşit olacaktım ve yurtta beni atacaktı. Tabi bunu büyük babam bilmiyordu. Neler yapıcaktım ne yapıcaktım bilmiyordum ama Büyük babamın hükümdarlığı altında yaşamak istemiyordum.

Flasback

''Sen böyle bir halt nasıl yersin lan!'' dedi Ali elini yemek yedikleri masaya vurarak. 

''Baba üstüme gelme lütfen tamam biliyorum hatalıyım önlemimi almam gerekiyordu'' dedi İbrahim.

''Ulen ben sana neden önlem almadın diye mi kızıyorum zannediyorsun? Gerizekalı! Sen nasıl karını aldatırsın! Hem de bir fahişe ile!'' diyerek elini kafasına götürerek.

"Baba yeter! Yaptıklarımı sorgulamayı bırak artık! Beni sevmediğim bir kadın ile evlendirdin mutsuzum anlamıyor musun? " diye sordu babasına.

"Sen sana verilen şeyleri yapmak ile mükellefsin! Sev ya da sevme!" dedi babası.

" 25 yaşındayım baba ben 25! Yetmedi mi hala beni yönlendirme çabaların! Geçtin bir gün karşıma doktor olacaksın dedin,  oldum! Evleneceksin dedin evlendim hem de sevmediğim biri ile. Bana torun vereceksin dedin sana iki tane torun verdim. Artık yeter! Ben bu çocuğu bu kadını da seviyorum" dedi İbrahim. Lafını bitirmesi ile babası oğlunun suratına bir tane tokat atmasıyla susturmuştu oğlunu Ali.

Kes sesini! Kes! Bana bak benim bir adım var alemde senin uçkurun yüzünden ben karalayamam. Karından da boşanmayacaksın! Eğer öyle bir hata edersen evlatlıktan men ederim seni! O kadını da çocuğuda unut! Nerden belli senin olduğu! Belki sana kakalıyor! Eğer benim kanımdansa ben ona sahip çıkarım ama sen unutucaksın! Anladın mı" dedi ali. 

"Baba o benim çocuğum sevdiğim kadından çocuğum onu alma benden! " dedi İbrahim.

"Yaptığının bedeli bu İbrahim! Kendi ellerinde bırakacaksın onu" dedi ali

"Ya senin hiç mi vicdanın yok! Öz torununu nasıl sokağa bırakırım ben! Annesine ne derim! " dedi İbrahim.

"Yapacaksın yoksa yaşatmam ikisini de eğer sen sözümü dinlersen onlar yaşar'' dedi ali.