"Abin gelene kadar bizde senin üstünü değiştirelim tamam mı? " diye sordum. Mert yüzüme bakarak "ben kendim giyinebiliyorum sen dön arkanı ben hemen giyinirim" dedi. Kıkırdadım. "Utanma bakmam ben sana" diyerek arkamı döndüm giyinmesini bekledim. İki dakika sonra "beeen giyindim!" diyerek boynuma sarılmıştı. Benim de üzerimi değiştirmem gerekiyordu. "Hadi bakalım geç yatağa bende şurada üzerimi değişeyim hemen geliyorum'' diyerek yanından ayrıldım ve soyunma odasına doğru ilerledim. Yalnız doğruyu söylemek gerekirse beş yaşında ki bir çocuğun odası neden bu kadar siyah olurdu ki? Soru mu bu tabiki de abisi. O siyah yaptırmıştır çocuğun ruhu da kararacak. Neyse diyerek elbisemin fermuarını açmaya çalışıyordum. Lanet olasıca açılmıyor! Nerden giydim ben bu elbiseyi! Sanki daha önce elbise giyerdim ben! Ah nihan ah! Herşey senin başının altından çıkıyor hep bunlar. Nasıl açıcam ben şimdi bunu diye kendir kendime konuşurken "yardım edebilirim istersen? " cümlesini duymuştum. Bir dakika ben deminden beri konuşuyorum hem de sesli! Lanet olsun duymuştu.Ömer'e dönüp "sen ne zamandır oradasın? " diye sordum. Neden sordum ki sus işte ama yok. "En başından beri" dedi eli ile dudak kenarını silerken. Hayır yani insan dudağının kenarını silerken bu kadar yakışık.. Hoşt lan ne diyorum ben kapa defne kapa!
"Gülünecek ne var bunda? " diye sordum. Sinirlenmiştim. "Kendi kendine konuşuyorsun ve asıl bu tehlikeli. Benim etrafı siyaha boyamamdan mesela" dedi tek kaşını kaldırarak. Şuna bak ya benim laflarım ile bana laf sokuyor uyuz 😒 Sen görürsün egoist. "Artık işini bitirsen de bende üzerimi değiştirsem" dedi bay ukala. "Bonom oşom botson ozorozo doğoştorcokmoş!" haha uyuz!
"Keyfimizden oyalanmıyoruz herhâlde! Nihan yüzünden elbise giydim şimdide açamıyorum ne yapayım yani iki dakika daha çık işim bi" diyemeden tişörtünün yakalarından tutup çıkarması ile karşımda çıplak kalıp susmama sebeb olmuştu. Yalnız vücud da vücud be abi. Çek gözlerini defne çek şimdi sapık muamelesi görme. Ben oraya bakmazken "çıkar mısın? " derken birden arkamda bitti ve elini sutyenimin üzerinde gezdirerek kulağıma konuştu "şöyle alıcı bir gözle bakınca hiç giderin yokmuş" dedi yüzüne çarpık bir gülümseme katarak. Ah haspam ben senin için ölüyorum sanki!
Derin bir nefes alarak "ben senin için ölüyorum sanki! Kendini beğenmiş! " diyerek fermur tam açılmadan odadan çıkıyordum ki birden kolumdan tutarak "nereye gidiyorsun? Ben işimi yarım bırakmayı sevmem" diyerek elini sütyenimden oyalanarak indirmişti. Pislik herif resmen yürümüştü bana. Ben de gerizeklı neden bu kadar müsamaha gösteriyordun ki! Fermuarı indirdikten sonra yüzüne dönüp "teşekkürler şimdi beni yalnız bırakın" diyerek odadan sepetlemiştim. Yalnız çok fena bakmıştı. Bir daha bu elbiseyi giyersem ne olsun!
"Abi neredesiniz?" diye sordu mert. Ömer tam cevap verecekken "abin biraz şaşırmış ablacım doktora gitsin demi" diyerek içeride olanların bir daha olmayacağını dile getirmiştim. Ki bir daha gerçekten olmaması lazımdı. O an aman yarabbim. Neyse.
"Eee sen uyumamışsın hadi bakalım geldim yanına uyuyalım" dedim masumca. Ama bizim ufaklık hiç masumca hayaller kurmuyordu. "Defne abla öyle değil böyle uyumuycaz. Abim hep bana sarılarak uyur şimdi sende varsın ortanızda yatamam abim sana sende bana sarılsan öyle uyusak? " diye sordu. Yahu ben demin ne dedim. Bir daha öyle bir pozisyona girmeyeceğiz diyorum mert kalkıyor abim sana sarılsın diyor. Olmaz. Olmaz. Olmaz. Olmaz. "Mertcim bu olmaz" dedim kibarca. Mert yüzünü asarak "ama ben öyle uyumak istiyorum zaten sen gideceğim diyorsun bari bana bir hatıra olsun" dedi yalvararak. Olmaz. Olmaz. Olmaz. Olmaz. Olmaz. "Tamam" dedim. Lanet olsun içimdeki çocuk sevgisine. Aaa niye sırıtıyordu bu? Tabii ya insan kardeşinin huyunu bilmez mi? Bilir tabi. Ömer'de biliyordu benden böyle isteyeceğini. Ayyy yoksa? Bilerek mi yakınlaştı bana. Benim ne tepki vereceğimi mi ölçdü? Ay kesin bilerek yaptı çakal. Sakın defne taviz vermek yok! Sen görürsün pis İplikçi!
Mert uzandı ilk sonra da ben ömer'de yaeı çıplak yatağa uzandı. "Sen böyle mi yatacaksın? " diye sordum. "Evet ben hep böyle uyurum sen heyecan yapacaksan? " dedi ömer. Gözlerimi kısıp ömer'e bakarak "niye heyacan yapacakmışım ki? Ne alaka yani! Hava soğuk diye şayaptım ben! Fesatsın ya!" diyerek mert'e sarılarak arkamı döndüm ona. Yatağa yatarak ışıkları kapattıktan sonra birden beni öyle bir çekti ki kendine "ohaaa" diyemeden edemedim doğrusu. "Sen ne yapıyorsun be!" diyerek ona doğru dönmüştüm ki burun buruna gelmiştik. Ne fırsatçı bir adam bu ya! Ama kendimden ödün vermeyerek "Ne yapıyorsun sen" demiştim. "Amacım sana sarılmak değil kendini önemseme sadece mert'i etkileyen bu kokuyu yakından duymak istedim o kadar" dedi. Hadsiz! Kokumu duyacakmış bana sordun mu ben istiyor muyum diye! Tabii cevap verememiştim. Niye cevap vermedim hala anlam veremedim ama ne aması be kızım sen yoksa bu adama.. Hayır hayır olmaz. Olmaz. Olmaz.
"Kolumu bırakta mert'e sarılacağım" dedim sertçe. Kolumu yavaşça bıraktı ama elini bu sefer göğüsume doğru getirmişti. Allahım bu adam beni delirtiyordu. Delirtiyordu derken sinirlendim yani.
Ben mert'e ömer'de bana sarılarak tam bir aile tablosu oluşturmuştuk mert'in istediği gibi. Tabii ben bir şey olmadan kurtulabilirsem.
***
"Olucak olucak ben bu işi yapacağım" diyerek yataktan kalktı mert. Sabah saat daha yedi idi ve mert yataktan kalkmış zehra hanımı ayağa dikmiş kahvaltı hazırlatmış ve kerem amcasının yanına gitmişti. "Kerem abi! Kerem abi" diyerek üzerinde tepiniyordu. Kerem birden kalkarak "mert ne oluyor" diye sordu. "Kerem abi sana ihtiyacım var" dedi mert. "Ne oldu mert sabah saat kaç? " diye sordu kerem. "Oooo abi saat on oldu ben yediden beri ayaktayım sizleri bekliyorum" dedi mert. Kerem yataktan kalkarak "defne ile abin nerede? " diye sordu kerem. Mert hınzırca gülerek "onlar odada uyuyorlar" dedi. "Eee onlar yukarda uyuyorsa.. Sen aaa mert sen ne fenasın böyle" dedi kerem. "Herşey abim için kerem abi. Abimi sadece defne abla yola getirir şimdiye kadar abime kafa tutan tek kisi defne abla" dedi mert.
"Sen var yaa" dedi kafalarını tokuşturarak. "Abim evlensin sıra sanada gelecek defne ablanın yanındaki kız ile sen çok yakışırsın bence" dedi mert. Kerrm kaşlarını çatarak "Sen beni karıştırma abine bak paşa" dedi kerem. "Neyse hadi gel çok konuştuk gel hadi telefonu da al" dedi mert. Yukarı odalarınaa çıktıktan sonra sessiz bir şekilde odaya girip kerem ağzını kapatıp gülmeye başladı. Sonra sinan'ın eve gelip seslerini duyması ile susturmaları bir olmuştu. Sinan gördüğu manzara karşısında şaşırmıştı. İlk defa ömer'in bir kadın ile uyuduğunu görmüştü. Sinan bu durumu fırsat haline getirmek için eline telefonu alıp selfie çekmişti.
Defne ilk ömer'e arkasını dönük yatıyorken sabah sırt üstü yatıyordu ve üstünde ömer. Evet doğru okudunuz. Ömer defne'nin üzerinde yatıyordu. Kafasını defne'nin saçları ile boynu arasına koyarak hem saçlarının kokusu ile uyuyor hem de nefesi defne'nin boynuna vuruyor dudakları boynuna değiyordu.
Defne uyandığında sizce nasıl tepki verecek?
Mert defne ile ömer'in arasını yapabilecek mi?
Defne ömer'in teklifini kabul edecek mi?
Hepsi yb de bol bol vote ve yorum bekliyorum ✌
Arkadaşlar telden yazdığım için telefonum çok kasıyor o yüzden foto atamıyorum ama size fotoları atacağım bekleyin
![](https://img.wattpad.com/cover/88901434-288-k812515.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbe Düşen İlk Cemre;Aşk
Action3 masum kız, yer altının en ağır en psikopat ve tehlikeli 3 adam. Defne: Anne ve babası tarafından daha iki aylıkken cami avlusuna bırakılmış camiye gelen biri tarafından bulunup devlete teslim edilmiş ve 18 yaşına geldiğinde sokağa atılan, sokağa...