Kalbe Düşen İlk Cemre;Aşk

Gel İnadından Vazgeç

Annen ile vedalaş güzelim en azından onunla vedalaş diğerleri ile vedalaşamadan hepsi ölecek! Annem ile babamın katilleri ölecek!

Ömerden

Çalışama odama giderken kerem birden kaşıma çıktı. ''Sinirden elektrik saçıyorsun usta hayırdır?'' diye sordu kerem. Öğrendiğim şeyleri bilseydi şaşırırdı nasıl sakin kaldığımı. ''Sinan çalışma odasında bizi bekliyor hadi gidelim. Adamın öldürüyormuşsun?'' dedim kerem'e. Kerem ile sinan ben ne kadar benim bilmemem için engellemeye kalksa da ben her şeyi görür duyardım. ''Sen nereden? Nasıl?'' diye sordu kerem. ''Üzümü ye kardeşim bağını sorma'' deyip omuzuna dokundum odaya tam girecekken ''artık nihan konusunu da hallet arada kalma'' deyip içeri girdim keşke girmez olaydım sinan odayı alt üst etmişti bir de sitem ediyordu. ''Hiç gelmeseydiniz! Kök saldım burada be!'' dedi sinan. Koltuğun üzerinde duran yastığı elime alıp kafasına fırlattıktan sonra ''nerede ne halt yersen ya şu odada adam gibi dur demedim mi ben sana!? Kalk topla şurayı!'' diyerek kükredim. Hiç sevmezdim dağınıklığı her şey düzgün olsun isterdim ama sinan benim tam tersim idi hep dağınık! ''Aman be ne kıymetli odan varmış! Yedik sanki  gidiyom ben'' diyerek masadan kalkıp kapıya doğru gidiyordu ki ''hele bir çık bak seni elimden kerem bile alamaz! Delirtme adamı ne cıvık bir adamsın yahu! Ne zaman düzeleceksin sen?!'' diye sordum. Ben kerem ve sinan üçümüz beraber büyüdük. Sinan küçükken de böyleydi hayır boşuna demiyorlar bir insan yedisinden neyse yetmişinde de odur. Sinan da öyle hiç değişmiyor. ''Ne yapayım kardeşim sizin gibi asık surat mı gezeyim. Ben olmasam kim güldürecek sizin yüzünüzü de bana'' demez mi. Gözlerimi devirerek ''Elbet seni de adam eden bir kadın çıkacak o zaman bu konuşmayı tekrar yapacağız! Bu arada sen de nihan meselesini ya bitir ya da tut kızı kolundan seviyorum de olsun bitsin ne yapıcam ben sizinle kendime bakamıyorum ulen bana bakın toparlanın artık! Biz böyle miydik eskiden? Hayır! Kadınlar bizi gerçekten delirtti. Eskiden böyle değildim bundan sonra ikinizde bende dahil eskisi gibi olacağız anladınız mı?!'' dedim de kime dedim sinan zaten şebek de kerem de nihanlara dalmış gidiyor. Elimi şaklattıktan sonra ''kendinize gelin önemli bir konu var onu halledeceğiz!'' dedim tam lafa girecektim ki korumalar kapıyı çaldı ''abi doktor seninle konuşmak istiyor gelsin mi?'' diye sordu. Kafamla onaylandıktan sonra doktor içeri girdi. "Ömer bey hastayı kontrol ettim" doktorun lafını bölerek "kayınvalidemin bir ismi var! Defne! Defne!" diyerek adama küçük bir ayar çektim. Doktor kazdıgımı anlayınca "pardon ömer bey,  defne hanımın geçmişine baktım ve cidden durumu kötü ben elim" zırvalayarak konuşunca sinirlendim. "Kayınvalideme birşey olursa o an sıkarım kafana! Yeterince açık oldum sanırım" diyerek kaşlarımı oynamıştım. Yutkundu sertçe. "Ömer bey tedavisi var ilaçlarını kullanır, yemeğini yerse ve biraz da moral sağlanırsa" gözlerimi devirerek "Bunlar senin vazifen! Ben neden sana para ödüyorum? Sana kısa ve öz konuşacağım doktor! Kayınvalidem benim için çok kıymetli! Onu yaşatacaksın gerekirse burada kalır başında nöbet beklersin ama yaşayacak yoksa gebertirim seni! Saat başı kereme rapor vereceksin oda önemli bir konu olursa bana" dedim. Sinan lafa atlayarak "ben ilgilenseydim abi o konuya?" diye sordu sinan. Sinana bakıp gülerek "sana daha keyifli bir iş vereceğim bu iş kerem ile ilgilensin" dedikten sonra doktoru yukarı göndermiştim. Sinan "eee artık bizimle konuşacağın çok önemli şey ne söylede bilelim valla acıktım" dedi sinan. Aç hep aç. Ters ters bakarak "annem ile babam öldürülmüş ve katillerini öğrendim" dedim. Benim bunu demem ile kerem ile sinan birbirlerine bakıp kahkaha atmaya başlamışlardı. Kerem lafa başlayıp "sen ahmet amca ile emine teyzem öldürülmüş" sinan lafı tamamlayarak "birde üstüne katilleri biliyorsun ve sen çok sakinsin. Yeme bizi" dedi ikiside. İkiside gülüyordu ama ben gayet ciddi idim. Ben gülmeyince onlarsa gülmeyi kesip ciddileşmeye başlamışlardı. ''Sen ciddisin? Şaka değil. Oğlum kim yapmış bunu anlat hemen!'' diye konuştu kerem. ''Sebebini bilmiyorum ama Kozcuoğlu ailesi benim ailemi hayatımı mahveden kişiler! O yüzden defnenin annesi benim için çok önemli'' dedim. Sebebini onu iyileştirerek öğrenebilirdim. ''Sen o yüzden aldın- o yüzden onu iyileştirmek için uğraşıyorsun!'' dedi sinan. Sinan'a dönüp ''tam öyle değil o iş. Ben ilk defne surat asıyor diye aldım getirdim ama biraz geçmişi kurcalayınca çıktı herşey yani kafamda birleşti her şey. Dedesinin beni neden istemediğini anladım. Defneyi benden almak istemesi de bu yüzden ama hiç bir zaman defneyi benden alamayacak'' dedim. Gözlerim koyulaşmıştı. Her şeyi yapabilirdim. ''Defne? Ona ne olacak ömer?'' diye sordu kerem. ''Hiç bir şey olmayacak o benimle yaşamaya devam edecek'' dedim sadece. Kerem gözlerini devirerek '' sen benim neyden bahsettiğimi biliyorsun ömer!'' dedi kaşlarını çatarak. ''Bunun bedelini ona ödetmeyeceksin demi ömer?!'' keremin cesaret edip soramadığı soruyu sormuştu bana sinan. ''Çocuk istediğin kadından bedel ödeteceğini sanmam?'' dedi kerem. Lanet olasıca bunlar nereden biliyordu. ''Se-sen nereden çıkardın bunu?'' dedim. ''Eh tabii mert, mert!'' diye kükredim. ''Hiç kızma çocuğa! Kardeş arkadaş istiyor çocuk hem bu senin defneden çocuk istediğin anlamını değiştirmez ömer!'' dedi kerem. Buna cevap tabiki de vermeyecektim. Yanlarından ayrılıp ceketimi giyerek odadan çıkıyordum ki ''kaç, kaç tabi en iyi yaptığın şeyi yap gene!'' dedi sinan.  Arkamı dönüp ters ters suratına bakıp yakasına yapıştım ''sorgulama! Evet çocuk istiyorum çünkü bir ailem olsun istiyorum. Sen çok iyi biliyorsun yıllardır nasıl yaşadığımızı! Eve geldiğimde huzur istiyorum!'' dedim. Lakayık br biçimde ağzını gere gere bana ne desin ''Tamam kardeşim baba olmak hakkın ama ortada şöyle bir gerçek var siz severek evlenmediniz yani en azından defne severek evlenmedi mert için evlendi herhalde sana koşup çocuk yapalım diyecek hali yom demi?'' diyerek kaşlarını oynatmıştı. Elimi yakasından sertçe tutarken birden gevşetmiştim. Haklıydı. Evet severek evlenmedik ama artık o benim nikahlı karım. Tekrar yakasına yapışıp ''O önceydi aramızdaki anlaşma iptal! O istemediği için şuan bu haldeyiz zaten'' dedim. Lanet olasıca niye böyle cümle kurarsın ki. Kerem araya girip ''çünkü etkileniyorsun belki de daha fazlası'' dedi. Yüzüne sertçe bakarak ''saçmalama! Bu konu kapandı! Babamın annemin katilini yaşatmayacağım benim aklımda bir plan var ama bunu ben yapamam siz yapacaksınız'' dedim. Defneye ailesine dokunmayacağım diye söz verdim. Sinan araya girip ''pardon da neden biz yapıyormuşuz?'' diye sordu sormasa şaşırdım zaten. ''Ben defneye ailesine dokunmayacağım diye söz verdim o yüzden'' dedim. ''Ama ölüm emrini veriyorsun?'' demez mi? ''Öldürmeyeceğim dedim ölüm emri vermiyeceğim demedim sinan! Hem bunu siz yapacaksınız beraber intikam alacağız demedik mi?'' dedim. ''Uzatma sinan defneyi üzmek istemiyor o yüzden biz yapacağız!'' dedi kerem. ''Ne alakası var! Ben sadece verdiğim sözü tutuyorum bilirsin sözlerime sadığımdır!'' dedim. ''Yav he he ömer. Sen bize diyorsun ama defne seni şimdiden çok değiştirmiş eski ömer değilsin!'' dedi kerem. Hayır ne alakası var! Evet değiştim defne beni çok değiştirdi. Başta yapmam dediğim şeyleri yapmamaya başladım. Şimdi. Bunun böyle olmadığını hem kendime hemde herkese göstermem gerek. Daha da sert olmam gerek. ''Sen öyle san! Herkes bedelini ödeyecek!'' Sinana dönüp ''sende matmazeli ara gelsin!'' dedim. Kerem ile sinan aynı anda ''şaka yapıyorsun demi?'' dediler ama ben gayet ciddi idim. Herkes görecek bakalım ömer değişti mi yoksa daha da mı vicdansız oldu.