Kalbe Düşen İlk Cemre;Aşk

İkiz Mi Olacak?

İplikçi ve Karaeski Aileleri artık düzene girmiş her şey yoluna girmişti. Ömer ile Ramiz şirketleri birleştirmiş daha da çok büyümüşlerdi. Sinan ile kerem de kendilerine ayrı bi şirket açarak ömerlere ortak olup her yerde kendi soy isimlerini yürütüp büyümeye başlamışlardı. Aile gittikçe büyüyordu tabi en küçük iplikçiler de yolda geliyorlardı. Ömer bunu ilk duyduğun da havalar açarken defne oturup ağlamaya başlamıştı. Ömer ve mert adında iki tane bebeği varken ikiz bebek daha gelmesi defneyi üzmüştü bir yandan da sevinmişti garip. 

||

Bugün nasıl geçmişti hiç anlamamıştım. Ömer peşimden koşturup durmuştu. Yok otur defne sen yorulma defne ağır kaldırma defne deyip durmuştu. Bu zamansız ilgiyi nereye bağlayacağımı da bilmek istemiyordum. Babaannem başta olmak üzere herkes defne hamile olabilir misin? Hem artık senin anne ömer'in de baba olma zamanı geldi deyip duruyorlar. Acaba hamile olsam ömer ne tepki verir diye de düşünmeden edememiştim. 

Ayracı okuduğum kitabın arasına koyup üzerini değiştiren ömere dönüp ''Ömer sen baba olmak istiyor musun?'' diye sorduğum  da ömer yüzüme garip şekilde bakıp gülerek yanıma geldiğinde ''defne bu nereden çıktı şimdi? Tabi ki de isterim hemde çok isterim yani ikimizden bir parça sonuçta'' dediğinde derin bir nefes alarak yüzüne bakarak ''bende bu aralar garip bir haller var yani gecikmede oldu ondan bu kadar çok gergin sinirliyim hamile olabilir miyim?'' diye sorduğum da ömer ellerini yüzüme götürüp ''bunu tek bir şekilde öğrenebiliriz o da doktora giderek'' dediğinde ömer ''o zaman şey yapalım hani yarın doktorlar gelecek ya rutin kontroller için kan testi de yapsınlar bana orada çıkar'' dediğim de ömer gülmeye başlamıştı. 

Neden güldüğünü ilk başta anlamamıştım salaklığıma denk gelmişti ki sonra jeton düşmüştü. Pis pis sırıtan ömer'in koluna bir tane vurarak ''sen doktoru o yüzden ayarladın! Ah sen! Çok fenasın ömer çok fenasın! Ya ben de salak gibi burada ne yapsam ne etsem diye düşünüyorum!'' dediğimde yastık ile kafasına vuruyordum. 

Ömer ellerimi tutup ''dur defne yapma ya dur ya'' diyerek beni sakinleştirmeye çalışırken beni sımsıkı sarmıştı. ''Defnem güzelim canım can içim bende dayım sayesinde öğrendim dayım da melek babaanne sayesinde işte öyle beraber öğrenelim diye şeyettik'' dediğinde kendimi geri çekip ''ne yani dedem, kerem ve sinan da mı biliyor!'' dediğinde utanarak ellerimi yüzüme kapatarak ''of ömer of! Dalga geçmişlerdir şimdi o kadın haliyle nasıl anlamadı da biz erkek halimizde anladık diye!'' dediğimde ömer ellerimi tutup alnını alnıma yasladığın da ''hiç de bir kere! Kimse benim karım ile dalga geçemez geçtirmem uleny!'' dediğinde ben suratımı asmıştım ömer de hunharca gülüyordu. 

''Gülmez misin ömer! Çünkü şuan ben sana çok sinirliyim!'' dediğimde saçlarımı severek ''benim güzel defnem.. Tatlı defnem tamam ya kızma gel hadi biraz seni sevelim?'' dediğinde sımsıkı sarılmıştı bana. ''Geri bas ömercim geri bas! Demin yaptığını unutmadım!'' dediğimde ömer küçük bir çocukmuş gibi ''Ya defne senin bu kro-ormantik ve romantik arası kocan üç beş güzel laftan sonra başka güzel laf bilmiyor gel inat etme da'' dediğinde yanına sokulup ''uf ömer biliyorum senin bu kro-ormantik  arası şeyden çıkıp normal bir romantik olsan nasıl olur acaba?'' dediğimde ömer tek kaşını kaldırıp ''şimdi hayatım biliyorsun ki ben hep romantik olamam millet benim elimi öpüyor ben ise tek senin elini'' diyerek elimi alıp ilk başta kokumu içine çekerek sonra da öptüğünde ''Ah benim ormantik kocam! Seviyorum be seni'' dediğimde ömer yatakta dizlerinin üstünde oturup ''bende çok seviyorum vesselam'' dediğinde kahkaha atmaya başlamıştık.