Ben Varım!

1.7K 186 201
                                    


  ''Ramiz bey kusura bakmayın çocuklarımı riske atamazdım size yalan söyledim'' dediğinde şimdi hepimiz anlamıştık. Ömer dayısını ayağına getirebilmek için oyun oynamıştı. Kurduğu bu oyunda da başarılı olmuştu. Beni sorarsanız ömerin kolları altında sıkışmış nasıl kurtulurum diye düşüncelere girmiştim zira ömer beni kesecekti. Onu dinlemediğim için bana kızıyordu. Tabi bunun hesabını sonra sana soracağım demesiyle korkum iki kat artmıştı. Bir dakika ya ben niye korkuyorum ki ondan! 



Benim kaçma sebebim gitme sebebim neydi? Bana yalan söylemesiydi. Tamam babamı o öldürmemiş olabilirdi ama bana söz verdiği halde öldürme planları yapan da oydu! Yani benim ona kızmam gerekirdi korkmam değil! Diye ben bir gaza gel ''yeter! Sen beni buraya böyle olarak üste çıkacağını mı zannediyorsun?!'' diye konuştuğumda bağırdığımın farkında bile değildim ta ki sesim hastanenin boş koridorlarında sesim bumerang gibi bana geri dönene kadar. 



Ömer'den hiç beklemediğim bir tepki ile karşılaşınca bende de şiraze kaymıştı. ''EVET!''  diye bağırdığında iki katı sesi daha yüksek çıkmıştı koridorda. Elimi belime koyup ''şuna bak ya şuna bak! Sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun!'' diye karşılık verdiğimde ''bana gelenler gelmiş delirten delirtmiş az sende delir!'' dediğinde dayısının yanına gidiyorken ''sen delirmek neymiş bu andan itibaren göreceksin Ömer İplikçi!'' dediğimde tam gidiyorken ömerin adamları önüme büst gibi çıkmıştı.




Elim ile onları ittirmeye çalışsam da bunun çok boş bir çaba olduğunu farkedip ''çekilin önümden ayılar!'' diye vurmaya başlarken ömerin dediklerini duyduğum da oha olmuştum. ''DEFNEYİ ALIN EVE GÖTÜRÜN BAŞINDA BEKLEYİN BİR DAHA KAÇARSA SİZ DE KAÇIN!'' diye hönkürdüğünde ben onları ittirmeye çalışırken dedem ''höst! Bırakın çabuk torunumu!'' diye bağırdığında dedeme gözlerimle teşekkür etmiştim. 



Ömer derince bir nefes alarak ''beni delirtmeyin ikinizde susun! ''dediğinde ömer'e dönüp ''bana olan sinirini torunumdan çıkarma evlat!'' dediğinde deden kaşları çatıktı. Ömer'in de ondan bir farkı yoktu. ''Karım ile arama girme! '' dediğinde ömer ''kes ulan senin karınsa benim de torunum!'' dediğinde ikisi de kafa kafaya gelip kırmızı görmüş boğa gibi her an saldıracak gibi dururken birden aklıma mert geldi! HARBİDEN LAN MERT NEREDE! 



''KAVGANIZI BÖLÜYORUM AMA MERT NEREDE? MERT!'' dediğimde ömer bana dönüp ''NE DEMEK MERT YOK! SEN ÇOCUĞA BÖYLE Mİ SAHİP ÇIKIYORSUN!?'' dediğinde yüzüme gülümseme ekleyerek ellerimle de lütfen kusura bakma ömer BEY! O kadar rahattım ki mert bir türlü aklıma gelmedi! YA SEN NORMAL MİSİN GERÇEKTEN! HAYTIM DEDİĞİM HAYAT MEĞERSEM BENİM HAYATIM DEĞİLMİŞ HATTA BAMBAŞKA BİR HAYATIM OLDUĞUNU KOCAMIN DEDEMİN YİĞENİ OLDUĞUNU ÖĞRENİYORUM! YETMİYOR NİHANIN  DEDEMİN KIZI OLDUĞUNU VE KENDİSİNİN HALAM OLDUĞUNU ÖĞRENİYORUM! BU DA YETMİYOR DEDEM BABAMI ÖLDÜRMÜŞ! SENCE O AN AKLIMA MERTİN GELMESİ YÜZDE KAÇ ÖMER YÜZDE KAÇ!'' diye bağırdığımda içimdeki öfkeyi az da olsa kusmuştum. 



''Mert bende! İkinizde susun!'' diye lafa girdiğinde alev saçan gözlerimiz birbirimizden ayrılıp dedeme baktığımızda bu sefer o alev saçan gözler dedeme bakıyordu. ''Mert'in sende ne işi var!'' diye sorduğunda ''yabancı yerde değil dayısında! Sen bu konuşmalarını düzeltene kadar mert'İn yerini öğrenemeyeceksin! Geç otur şuraya almayayım ayağımın altına!'' diye ömere fırça çektikten sonra doktora dönerek ''doktor sen bana oyun mu oynadın ha?'' diye yavaş yavaş yanına yaklaştı dedem. 

Kalbe Düşen İlk Cemre;Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin