Kalbe Düşen İlk Cemre;Aşk

İdare Öpücüğü

''Ömer sana daha kaç defa anlatacağım?! Mert işte onu bırakmamdan bir daha onunla ilgilenmeyeceğim diye düşünüyor o yüzden emine anneye ters davranıyor!'' dediğimde ömer anlamamakla diretiyordu resmen. Ellerini beline koyup ''işte böyle düşünmesi saçma değil mi? Sen neden onu bırakasın ki?!'' dediğinde en sonunda artık dayanamayarak ''ayol erkek değil misiniz hepiniz aynısınız düz mantık! Mert daha küçük böyle düşünmesi normal diyeceğim ama  sen de küçük bir çocuk gibi onun kararlarını sorguluyorsun!'' dediğimde sinir tepeme geliyordu. 

"Aman valla ne diyeyim ne yapayım ben bilmiyorum artık" dediğinde "sen hiç bir şey yapma yeter ömer! " dediğimde anlamıştım ki ömer'den bana destek gelmeyecekti. "Tamam sen ne dersen bende ona destek veririm olur mu? " dediğinde gülümseyerek yanına gidip yanaklarını sıkarak "fıstıklı lokum gibi olur" dediğimde tam gidecekken ömer boşluğuma denk getirip belimden yakaladığın da burun burunaydık.

"Azcık kocan ile ilgilensen diyorum kurudum burada" dediğinde gözlerimi kısıp ellerimi boynuna götürüp "ah canım çok isterdim ama şuan kardeşin ile ilgilenmek zorundayım" dediğimde kaçacakken ömer daha da belimi tutup "bari bir öpücük ver ya idare etsin" dediğinde her ne kadar olmaz desem de ömer bana "öpücük yoksa sende bu odadan çıkamazsın çıkartmam" dediğinde ciddi gözüküyordu.

Fazla naz aşık usandırır modundan çıkıp istediği idare et öpücüğünü vermeye kabul ettiğimde nefesimi kesen bir öpücüğü de beklemiyordum. Öyle öpüyordu ki bir yanı naif uysal diğer yanı kırmızıyı görmüş bir boğa gibi.

Kendimi geri çektiğimde aptal gibi olmuştum. Ömer dudağının içini yiyerek sırıttığın da ben hala dengem yerine gelmemişti.

Bu adam beni sarhoş ediyordu.

"İdare öpücüğünü de aldığına göre haydi iş başına! Emine anne üzgün dün geceden beri mert odasından çıkmıyor dedemin ters bir hareketi her şeyi mahvedebilir o yüzden biz çok sıkı çalış" lafımı tamamlayamadan sırtım yatağın soğuk çarşafına değerken ömet dudaklarımı öpmeyi geçtim yiyordu. 

Kendini öyle bir kaptırmıştı ki sesini anca duymuş onu durdurmuştum. "Ömer napıyorsun! Hayır demedim mi ben sana! " dediğimde ömer ''napayım çok güzeldin  canım seni öpmek istedi tıpkı şimdi olduğu gibi" dediğinde yataktan hızlıca kaçıp ömer yatağa düştüğünde  "sana öpücük filan yok! Defne ara bulma derdin de sen öpücük peşinde! " deyip azarladığım da ömer elini yatağa vurup "koca hep ikinci planda ömeri zaten düşünen yok anasını satayım! " dediğinde saçlarımı savurarak "sen kendi zevkinin mutluluğunun derdindesin ben hepimizin! " diyerek odadan çıkmıştım. 

Ömer de arkamdan odadan çıkarak homurdanmaya devam etmişti. ''Kerem! Sinan! Neredesiniz lan! Gelin!'' diye dediğinde ''onlar benimle ilgileniyor bari'' dediğinde homurdanması devam ediyordu hala. 

Mert'in yanına girdiğimizde küçük bir çocuk gibi eteğimin peşinden koşturuyordu ömer. ''Ay ömer vala yetii! Sen küçük müsün? Yahu kardeşin ile ilgileniyorum kardeşin sanki kırk kat el!'' diye cırladığım da dedem içeriden çıkıp bastonunu yere vurup ''ne kedi köpek gibi didişiyorsunuz siz? Alıp veremediğiniz ne!'' diye sorduğun da elimi belime koyup gözlerimi devirerek ''kıskançlık dedecim ömer ve kıskançlıkları!'' diyerek kapıyı yüzüne kapatmıştım. 

Bazen beni ciddi anlamda delirtiyordu. Tamam anlıyorum ilgi istiyor ama hep onunla da lgilenemem ki?! Mert var kendi annem ve babaannem var sorumlarım var hayır kaç parçaya ayrılayım  ki ben?!