Kalbe Düşen İlk Cemre;Aşk

Ben Ne Dersem O!

Artık topal değil iplikçi idi soyadım. Pişman olacaktım biliyordum ama bu kadar çabuk olacağını hiç tahmin etmemiştim. Şimdi merak ediyorsunuz ne oldu diye merak etmeyin anlatacağım. 1 hafta geçmişti nikah kıyılalı ve ben kendim ile bile konuşmuyordum. Mert yanıma geliyor gözlerimiz ile konuşuyorduk. Ömer o kadar kötü şeyler yaptı ki onun kötü biri olduğunu biliyordum ama bu kadar cani olduğunu düşünmemiştim. Hazır mısınız? Anlatmaya başlıyorum. İnanın sizde bazı yerlerde bana hak vereceksiniz. 

Nikah kıyıldıktan sonra 2 dakika sonra dedem ve babam evi silahlı adamlar ile basmasıyla başlamıştı her şey. İşte nikah kıyıldı ben elime aldım evlilik cüzdanını bakıyordum ki dışardan silah sesleri geldi. Dağ başında oturduğumuz için sesler yankı yapıyordu. Ömer belinden çıkardığı silah ile babamın eve silah ile dalması birbirlerine silah tutmaları bir olmuştu. 

Babam içeri ''kızımı almaya geldim iplikçi!'' diyerek girmesi ile ömer'İn kaşlar çoktan çatılmıştı. Bizim aramızda bir anlaşma vardı benim tek ailem ömer olacaktı ve ben gidersem ailemi öldüreceğini dile getirmişti. Ve ben nah çıkardım ayrıca bu evden. Adamın nikahlı karısı olmuşum kimselere bırakmaz beni. Babam ile dedem o kadar kararlı bakıyorlardı ki beni alacaklarına o kadar emindiler ki o direniş nikah memurunu görene kadar sürmüştü. 

''Sen bunu yapmadın öyle değil mi? Bu adamla evlenmedin değil mi?'' diye sordu dedem. Şimdi burada sırf dedeme inat konuşacaktım çünkü onun yüzünden bu haldeydik. Beni bıraktılar arkalarını bile bakmadan. Ben neler çektim oralarda tabi bilmiyor hem ömer'e verdiğim bir söz var tamam onlara dönmeyeceğim ama hayatta kalmalarını istiyor vicdanım. Neden diye sormayın bende bilmiyorum. 

''Sen benim evime böyle nasıl girersin hemde destursuz! '' diyerek konuşmaya başlamıştı ömer.  Bende diyorum bu adam niye konuşmuyor meğersem hazmetmeye çalışıyormuş. Dedem inşallah damarına basmaz yoksa ömer'i tutacağıma inanmıyorum. Yanına gidip koluna dokunarak silahı indirmesi için bakmıştım oda anlayarak indirmişti tabi indirmesinin tek sebebi de aramızda ki anlaşma idi. 

''Defne bunu yapmadığını söyle nolur'' dedi babam silahını indirerek yavaşça. Silahını indirmesi çöküşünün ilk yolu idi. Kabullenecekti yada kabullenmeyecekti bunu görecektik. ''Evet evlendim'' dedim nikah cüzdanını göstererek. ''Bunu sizin inadınız için değil kendim istediğim için evlendim'' YALAN. Dedem ile babam birbirlerine baktıktan sonra babam dedeme yönelerek '' senin yüzünden oldu her şey memnun musun?!'' dedi babam. Neler oluyordu ki? Sus defne sus sadece dinle. 

''Ben onun bir geleceği olsun istedim ona gelecek kurmak için yaptım. Eğer böyle yapmasaydım rahat edebilecek miydi? Hayır!'' dedi dedem. ''Sen onları benden almasaydın ben korurdum canımı göze alıp korurdum ama sen benden sevdiğim kadını aldın yetmedi kızımı aldın! Sevmediğim biri evlendirdin ne oldu sonuç? Elde sıfır!'' dedi babam. Dedem  mi ayırmış bizi yani? Babamın hiç suçu yok mu bu işte? 

''Bir geleceğin oldu işte herkesin ayaklarına kapandığı güç verdim sana daha ne istiyorsun sen!'' dedi dedem. ''İstedim mi ben! Söyle istedim mi senden böyle bir şey! Ben sana dedim sevdiğim kadın ile beni bırak istersen bütün malın senin olsun yeter ki bizi bırak! Ama sen dedin olmaz. Sen benim soyumu götüreceksin evleneceksin erkek çocuğun olacak. Ben kendi çocuklarımı bir kere bile kucağıma alıp sevmedim defne mi benden aldın diye! Sen beni kendine benzettin! Ben çocuklarıma sevgimi veremedim sevgimi! İçin rahat mı?!'' dedi babam. 

Hayır olamaz yalan duyuyorum demi ben şuan. Dedem beni annem ve babamdan ayırmış. Ben onca yıl boşu boşuna mı kimsesiz büyüdüm yetimhane de? Kahretsin! Ağlama defne sakın ağlama! Ömer görmemeli sakın ağlama. ''Ben zamanında ayırdım ama bak gene birleştirdim sizi. Sen yaptığının hatanın bedelini ödüyorsun ahmet! Haberler de koskoca Kozcuoğlu ailesinin tek veliahtı karını aldattı gayri meşru çocuğu varmış diye haberleri olumlu karşılayacağımı mı zannettin sen!'' dedi dedem.