Kalbe Düşen İlk Cemre;Aşk

Tercih

''Vazgeçme'' mi demişti ömer bana? Yok artık neden vazgeçmeyecektim ki? Aramızda bir şey de yok. Var mı yoksa? Saçmalama kızım millete ne soruyorsun? Tabi ki de bir şey yok. Bana bak defne hemen toparlanıp bu evden gitmem gerek yoksa bu akıl çorba olacak diyerek kendime telkinler veriyordum. Evet bir an önce gitmek. Odadan çıkıp nihan'ın yanına giderek ''5 dakika içinde hazırlan hemen şimdi gidiyoruz'' diyerek konuşmasına bile izin vermeden odadan çıkmış kendi odama girmiştim.

5 dakika içinde hem nihan hem de ben hazır olmuştuk. Aşsağıya indiğimizde ömer ve mertin gülerek masada bizi beklediklerini gördüm. Kalsam vazgeçmesem güzel bir aile olabilir miydik düşüncesi, bir yandan da kalırsam yaşayacağım cehennem. Bana rahat nefes aldırmayacağından adım gibi emindim. Çünkü kıskanacağı seyler olabilirdi. Neden bu konuya girdin diye sormayın çünkü evli olacaktık ve bana yaklaşmaya çalışacaktı ben izin vermeyecektim. Erkek arkadaşlarımı kıskanacaktı sorun çıkartcaktı yok yok iyi oldu diyerek kendime tekrar telkin vererek içeri doğru yol aldık. İçeri elimde valiz ile gören ömer kaşlarını çatmıştı mert ise ağlayarak bana doğru koşturuyordu.

Allahım ben bu çocuğa nasıl hayır diyecektim. Güç ver. ''Defne abla hemen mi gidiyorsun? Lütfen gitme azıcık daha kal'' diyerek bana sarılmıştı. Ama bu sefer olmaz. Olmaz. Olmaz. ''Mertcim bu sefer olmaz. Gitmem gerek'' diyerek ömer'e yandan bakarak gözlerinin için sinirden döndüğünü görebiliyordum ama kalamazdım. Kalmam için bir sebeb de yoktu açıkçası. Hadi defne. Hadi kızım çabuk çık ve git. Gittim...

*****

''Gitti ne yapacaksın şimdi?'' dedi kerem. Ömer elleri cebinde kerem'e dönerek ''geri gelecek'' dedi. Gözleri simsiyahtı. Kerem nasıl gelecek bakışı atarken ''giden geri gelmez ömer'' dedi kerem. Ömer gene aynı şeyi söyleyerek ''kendi isteğiyle gitti gene kendi isteği ile gelecek'' dedi kerem. Elleri ile sakallarını kaşıyarak ''nasıl diye soracak olursan, onu kısıtlayacağım'' dedi ömer. Kısıtlamak? Nasıl kısıtlayacaktı ki?

''Ömer beni korkutuyorsun? Bak geçmişi düşünüp'' lafını keserek ''geçmişin olmadan yaşayamazsın, geçmiş geleceğe en güzel örnektir kerem. Geçmişim sayesinde ben buradayım'' dedi ömer. ''Geçmişi taktığın için hayatında kadın yok'' dedi kerem. Ellerini aşağı yukarı kaldırarak ''Kadınlar sevilmek için sonra da seven adamları terk etmek için yaratılmıştır'' diyerek salondan çıkarak mutfağa doğru gitmişti. Bir bardak soğuk su içmek için. 

''Sen defne'nin üstüne anca soğuk bir bardak su iç'' dedi kerem. Ömer sinirlenerek elindeki bardağı duvara atarak ''terkedilmek nedir sen bilir misin kerem! Hem de öl dese hayatını feda edecek birine! Oldun mu aşık'' diye sordu. Kerem ''sanki tek sen sevdin mk! Biz de sevdik biz de terk edildik ama sen bir kere terk edildin diye hiç bir kadına güvenmedin sevmeyi bile denemedin! Seni kendine getirecek bir defne vardı onu da kaybettin'' diyerek mutfaktan tam çıkıyordu ki ömer '' Demin kapıyı çarpıp giden de bendim zaten'' diyerek bardağa viski dolduruyordu. Kerem gülerek ''senin kaderin de hep terk edilmek var be bro'' dedi kerem. 

''Gülme lan!'' diyerek koluna yumruk atan ömer kerem'e gülme dediği halde kendi de gülmeye başlamıştı. ''Yalnız harbi nasıl döndüreceksin defne'yi ömer?'' diye sordu kerem. ''Onu kimsesiz bırakacağım. Elinde ne varsa alacağım. Sadece ben, sadece ben olacağım. Bu evden çıkıp gitti ama geri gelecek hatta benimle evlenecek bu evden dışarı adımını atamayacak'' dedi ömer. Kerem kafasını sallayarak '' kendi çıkarların için kızı kendine hapis mi edeceksin yani?'' diye sordu kerem. Ömer ''evet! Mert için her şeyi yaparım kerem. Görmüyor musun halini? Kardeşim için herşeye değer'' dedi. Kerem ''defne'nin hiç duygusu yok mu? Sen mert'e ablalık yapsın diye seni sevmeyen, sen sevmediğin biri ile evleneceksin! Ya bir sevdiği varsa? Diyelim yok bu kız sevilmek ve sevmek duygusunu tatmayacak mı?'' diye sordu kerem. Haklıydı.