Nerenin Manyağısın?!

2.6K 200 81
                                    


''Sen okula git istersen gitme sana kalmış ama korumalar seni kapıda bekleyecek okul çıkışı eve getirecekler seni bir isteğin falan olursa hiç çekinme söyle'' diye konuştu nihana. Ömer nihanı bir baldızı gibi çok seviyordu. Hatta ara ara baldız da diyordu. ''Bunlara hiç gerek yok''lafını tamamlayamadan ''sen defneyle kardeşsen benim de baldızımsın bu konu burada kapandı. Senin güvenliğin önemli'' diyerek koluna dokundu ömer. 


Nihan minnettar bir şekilde ömere bakarak ''çok teşekk''lafını gene tamamlayamadan ''teşekkür edilecek bir şey yapmadım dikkat et kendine'' diyerek kolunu tekrar sıvazladıktan sonra defnenin yanına doğru yol aldı. 


Nihan ömerin arkasından ''ederim enişte!'' demesiyle nihana dönmüştü. Çok da hoşuna gitmişti nihanın ömere enişte demesi. Kafasıyla ''eyvallah'' dedikten sonra arabaya binmişti ömer. 

/


Arabaya bindiğimizden beri üçümüzden de ses çıkmıyordu. Ellerimi gögsümün altında birleştirip ayak ayak üstüne atmış içimde sinirle oturuyordum. Onlar ise kafalarını yere eğmiş ellerini bağlamışlar oynuyorlardı. Bu sessiz oturması beni daha da delirtiyordu. En sonunda dayanamayarak ''ya sen nerenin manyağısın!? Benim bugün ilk okul günüm sen bei okula salmıyorsun!'' diye cırlamaya başlamıştım. Hayırlı olsun cırlamaya başlamıştım. 


''Evden çıkmadan sana bu kıyafet ile okula gidemezsin ben demedim mi! Baştan söyledim ben sana hiç bir yere gidemeyeceğini! Neyin tatavası bu? Hadi diyelim elbise için beni ikna ettin nasıl ikna ettiğin konusuna girmiyorum çocuk var'' diyerek konuşmuştu. ''Senin aklın fikrin hep oralarda zaten! Sapık! Benim kıyafetim gayet uygundu bir kere ama senin şu kıskançlıkların beni delirtiyor!'' dedim. Ama ben kime diyorum ki adam taktı mı bir şeye takıyor. 


''Yüzüğün yok yüzüğün!Nereye gidiyorsun sen? Üniversite dediğin tehlikeli ortam ilk o ortama girdiğinde eline sonra diline bakarlar! Bak beni konuşturma!'' diye kükremişti. ''Ay çok da duydum! Konuş hadi konuş! Sanki ben bilmiyorum o ortamları nasıl olduğunu. Sen bir şey unutuyorsun ben seninle güle oynuya evlenmedim bir zahmet yüzük meselesini de düşünseydin!'' diyerek kaşlarımı çatık bir şekilde ellerimi gögsümün altında birleştirdim. Şöyle göz ucuyla mert'e baktığımda kafası hala yerde eğikti. 


''Bana bak mafya bozuntusu! Beni sinirlendirme çok fena şeyler olur! Benim ne giyeceğime karışma! Ben nasıl giyineceğimi çok iyi bilirim! Adama bak ya elinde olsa beni eşofman tsört saçımı da topuz yapıp okula gitmemi isteyecek! Sen bunu çok beklersin!'' dedikten sonra bana cevap verecekken ''yether! Artık seninle uğraşmak istemiyorum! Seninle uğraşmaktan mert ile hiç ilgilenemedim. Bak, bak çocuğa kavga etmiş. Neden etti? Ben o sıra abisiyle ilgilendiğim için çocukla oturup konuşamadım ona kavganın iyi bir şey olduğunu anlatamadım'' dedikten sonra ömer gülerek ''bunu sen mi söylüyorsun? Kadının saçları ellerinde kaldı be pes valla'' demez mi. 


Hayır ben sanki bilerek yoldum o paçozu! Merte bir sürü laf söylemişti. ''Ben zaten keyfime yaptım onu! Kadın gelmiş çocuğa bağırıp çağırıyor! Biz gelmesek. Aman tanrım belki şiddet biel uygulardı. Hem ben senin gibi silahı kadının ağzına sokmadım maganda!'' dedim kaşlarımı çatarak. 


Arkasına yaslanıp gururla ''benim namım belli  duruşum belli aleme çizdiğim çizgi belli yani benim yaptığım zaman normal karşılanır ama senin bugün ki halin cidden beni çok şaşırttı ve ne kadar doğru bir tercih yaptığımı gördüm'' dedi. Doğru tercih mi? Ay haspama bak beni o seçmiş. Yani bir yandan doğru aaa yoksa bizim ilk karşılaşmamız da bir oyun muydu? 

Kalbe Düşen İlk Cemre;Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin