Kalbe Düşen İlk Cemre;Aşk

İki Kişi Arasında

''Her şey hazır abi bu akşam için'' dediğinde korumaların başı ömer elindeki fincan ile kahve içerken ''güzel'' diyerek cevap vermişti sadece. ''Her yeri de kontrol ettirdik sadece masada dinleme cihazı varmış onu da emrin üzerine ellemedik kimseyi de almıyorum buralar temiz'' dediğinde ''adamlar?'' diye sormuştu bu sefer de ömer. 

''Şöyle bir baktım hepsine tek tek abi çürük var'' dediğinde ömer kaşları çatık adama bakarak ''bu akşam görsel şölenler olacak desene?!'' dediğinde adam ömerin ne dediğini anlayarak talimatı alarak odadan çıkmıştı. 

Ömer'in şuan iki tane büyük düşmanı vardı. Dayısının düşmanı onunda düşmanı oluyordu çünkü. Onlarda ortadan kalktığın da her şey kusursuz olacaktı. Ömer her şeyin başı olup alemin babası olacaktı. 

Ona ihanet eden herkes bedelini ödeyecekti ödetmesi gerekiyordu daha doğrusu. Eğer bu yapılan yanlarına kalırsa güvenilirliği sarsılacağı gibi onların ömerden korkmadıklarını da cümle alem duyacak baş kalkışması çok olacaktı o yüzden bu gece her şey bitecekti. 

Kerem elinde baston ile içeri girdiğinde ''masada mı kan dökeceksin?'' diye sorduğun da koltuğa oturmuştu kerem. ''Bastonla mı  gezeceksin?'' dediğinde ömer ''evet basamıyorum ne yapayım üstüne dayın sağ olsun gazi etti beni'' dediğinde kerem homurdanmaya başlamıştı. 

''Sana kim diyor orada buluşun diye salak!'' dediğinde ömer ''sanki başka yer var ağa dayın her yere adam koymuş artık en sonunda basacağım nikahı o olacak'' dediğinde kerem ''en baştan yapman gereken şey de bu zaten'' dediğinde ömer kerem ayağını sehpaya uzattığında ''nihan istemiyor ne yapayım neymiş babası beni vururmuş'' dediğinde ömer gülerek ''he valla vurur'' dediğinde devam etti. ''Ben geçerim da önüne sevenleri kabuştur derim günahtır yazıktır derim'' dediğinde kerem ''işte be kimin kardeşi'' dediğinde kerem birden ciddileşerek ''bu çetin harbi bize ihanet mi etmiş'' diye sordu bu sefer de kerem. 

''Belgelere göre ihanet eden çetin ve bu akşam onun kanını masada dökeceğim'' dediğinde ömer ''işine karışmak gibi olmasın da öldürmeden şükrü ve veyselin yerini de bir öğrensek öyle sıksan olmuyor mu?'' dediğinde kerem ''soracağım tabii ama cevap vereceğini zannetmiyorum bakalım'' dediğinde sinan içeri girmişti. 

''Bizimkileri okula bıraktım başlarına da adam diktim güvendeler'' dediğinde keremin karşısına oturmuştu. Sinan keremin elindeki bastonu gördüğünde ''lan sen baston mu kullanıyorsun artık? Vay anasanı kerem baba oley kerem baba oley'' dediğinde sehpanın üzerindeki dergiyi alıp sinanın kafasına fırlattığın da kerem ''sıçtırttırma şimdi bastonuna da kerem babasına da'' dediğinde sinan ''usta bu neden bu kadar sinirli yahu?'' dediğinde ömer ''yalnız kaldı ondandır'' dediğinde sinan ile ömer yumruk yapıp tokuştuklarında kerem ''çok adisiniz lan'' diyerek eline bastonu alıp kalktığında ''siz gülün eğlenin!'' deyip ömere ''sen belanı mertten''deyip sonrada sinana ''sende öyle bir kız ile tanışacaksın ki senin hayatını sikecek'' diyerek odadan çıkarken ömer ile sinan yanına giderek keremin ''tamam lan tamam hemende trip at eşek'' diye gülüştüklerinde kerem onları ittirip odadan çıkmıştı. 

Ömer ile sinan yerlerine oturduklarında ''yalnız adam doğru diyor'' dediğinde sinan ''vah halimize vah!'' diyerek gülüşmeye başlamışlardı. Ramiz içeri girdiğinde ''siz zaten anca gülüşün gevezeler!'' dediğinde bu sefer de hizaya gelme sırası ömer ve sinandaydı. 

''Dayı bismillah hele bir otur soluklan hemen de laf sokuyorsun ya'' dediğinde sinan ramiz kaşlarını çatıp sinana ''sen dua et sadece laf sokuyorum'' dediğinde ömer pis pis sırıtmıştı. ''Bakıyorum da bugün formundasın herkesi be yıkıyorsun?'' dediğinde ömer ''şükrü ile veysel ölmediği müddetçe bana ne huzur nede rahat var!'' dediğinde ramiz ''merak etme bu akşam bir ekip hazırladım bu iş için çetin konuşacak'' dedi ömer.