Lai

Bölüm 67 - Suiren!

  NOT: En keyiflisi ne biliyor musun, yorumlarda serini okuyan insanlarla yaptığın o tatlı muhabbet! Hepinize keyifli okumalar diliyorum!

  Genişliği yüz metreyi bulan, dışarıdan bakıldığında bir bahçeyi andırsa da, içinde sayıları yirmiyi geçmeyen bir insan topluluğunu barındıran bir avluda, boyu yüz altmış santim civarlarında, siyah saçları henüz omuzlarına ulaşmamış, büyük ve geniş gözlere sahip bir çocuk özellikle dikkatleri çekiyordu. Yüzündeki hafif gülümseme, her ne kadar başka bir bedene geçmiş olsa da yerini koruyor ve ona bakanlara keyif dolu dakikalar yaşatıyordu. 

  Tabii bu bahsi geçen genç adam Lai'den başkası değildi. Suratı Caihe'nin eski profilini andırsa da, testin garipliklerinden biri olarak Lai kendi görünümünün bir kısmını koruyordu. Ne büyük ne de küçük denilebilecek burnunun altında, üst ve alt ikilinin ortada birleştiği dudak parçaları ve hafif kırmızı genç yanakları bu küçük çocuğa oldukça tatlı bir görüntü kazandırıyordu. 

  Lai'nin etrafındaki yirmi kişi ise küçük çocuğun gizemli binada geçtiği testleri yöneten yetişkin bireyler grubuydu. Lai'nin yanındaki genç adam, çağın dahilerinden biri sayılabilecek bu küçük çocukla karşılaştığı için epey bir heyecanlıydı. Onun yanında, ilk başlarda ilgisiz gözüken ve siyah saçlarıyla oynamayı, teste katılanları izlemeye tercih eden kadının da yüz ifadesi bir hayli değişmişti. Kısaca bu topluluk, yeni bir yeteneği keşfetmenin heyecanı içerisindeydi.

  Lai derin bir nefes aldı ve ona bakan gözlere karşı direnmeye çalıştı. Bulunduğu durumu tahmin etmiş olsa bile, ona bakan bu insanların yoğun duyguları onu derinden etkilemişti. Görünüşe göre bu testin sonucunda ortaya çıkması umulan kişi, insanlığın geleceği için oldukça önemli olmalıydı.

  Keskin bir zekaya ve durumu oldukça detaylı değerlendirme yeteneğine sahip olan Lai, yine tahminlerinde yanılmamıştı. Etrafındaki topluluğun ona keskin ve merak dolu bakışlar fırlatmasının sebebi, gitgide artan yaratıklara karşı kullanılacak olan bitkilerin, gerek toplanması gerekse işlenmesi konusundaki insan yetersizliğiydi. Şimdiyse bu grubun önüne, yaşıtlarından oldukça fazla bir bitki bilgisine sahip olan bir çocuk çıkmış ve grup aralarına katılmasını umdukları bu çocuğu baştan aşağı süzmeye başlamıştı.

  Ortamdaki garip sessizliği, binaya ilk girdiğinde onu karşılayan üç jüri üyesinden biri olan yeşil saçlı kadın bozmaya yeltendi. İnce figürü ve naif sesi onu güzellik skalasının en yükseklerine yerleştirmeye fazlasıyla yetiyordu. Öte yandan kadının etrafa yaydığı auranın yoğunluğu, Lai'ye bu kadının tahmininden daha güçlü olduğunu söylüyordu.

  ''Evet, hepinizin bahsettiği yeteneği bulduk. Sanırım Suiren'in bahsettiği kişi de, Caihe'den başka biri değil. Ama hala böyle bir ufaklığın bizim kurtuluşumuza önderlik edeceğine inanamıyorum. Nasıl olur da bitki bilimi, bütün insanlığı bu faciadan çekip kurtarabilir?''

  Yeşil saçlı kadının sözleri, gruptaki insanların derin düşüncelere dalmasına sebep olmuştu. Görünen o ki, kadının bahsettiği mesele gerçekten de insanların düşünmeden edemediği bir soruna işaret ediyordu. 

  ''Suiren mi?''

   Kadının sarf ettiği kelimelerden şüphesiz Lai'nin dikkatini en çok çekeni, Suiren adı altında bahsedilen gizemli figürdü. Aslında Lai, geçmişte okuduğu kitaplardan dolayı bu isme pek yabancı değildi. Sonuçta insan ırkının ilk dönemlerinde parlayan ve onları kurtuluşa, özgürlüğe taşıyan bu heybetli figürün kitaplarda yer almaması şaşılacak bir olay olurdu.

  Suiren...

  Sekiz ölümsüzün yanında insanlığa önderlik etmeyi seçmiş, insanlığın ilk kralı. Heybetli ölümsüzlerden biri olmasının yanında, insan olmanın gururunu ve sorumluluğunu son raddesine kadar taşımayı bilen, gittiği her yerde ilk başlarda herkes tarafından ezilen bu ırkın neleri başarabileceğini gösteren ilk insan.