Yirmi yedinci günün şafağı...
Güneş ağır ağır doğu ufkunda kendini göstermeye başlıyorken, Ay da yerini bu heybetli yıldıza bırakmaya koyuluyordu. Hava her zamankinden daha serin olsa da, ormanda alışıla gelmiş canlı hayatı devam ediyordu. Toprağın kekremsi kokusu yaprakların üstüne yerleşen sabah çiyiyle birleştiğinde, havaya bitkisel bir aroma saçılıyor ve henüz uyanan ufak canlılar güneşin ilk nefeslerini çekiyordu.
Bohnur Ormanı, tarihin kapalı kapıları arkasında saklanan, kadim ve bir o kadar da canlı bir orman olarak görülebilirdi. Milyonlarca yıllık gelişimin ardından gökyüzüne uzanan meşe ağaçları sayısız canlıyı perdeliyor, gökyüzündeki güneş ışıklarının bile zemine ulaşmasına engel oluyordu. Yine de, hafif karanlık olan orman nilüfer çiçeklerinin, manşinellerin ve tatulaların saçtığı ışık hüzmeleriyle aydınlanmayı başarıyordu.
Ufak sincaplar yuvalarından çıkarak günlük yiyecek arayışlarına başladıklarında, Lai de derin meditasyonundan uyanmaya başlamıştı. Genç adam Taoyuan'a adım attıktan sonra esrarengiz bir auraya sahip olduğu için kadim canlılar bile ona yaklaşmaya yeltenmiyordu.
''Amaç...'' diye düşündü Lai.
..........
Devamı novelgunleri.com'da!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lai
FantasyDüzenin ve karmanın sarsılmaz bütünlüğünün evreni gözettiği zamanlarda, kendilerine Taoist diyen kişiler ölümsüzlüğü elde etmek adına bir yolculuğa çıkarlardı. Cennet'in buyruğu altında sayısız teste tabi tutulan ve bu uğurda zaman zaman can veren b...