Uyandığımda Güney hala uyuyordu. Saatte baktım sabahın 5 di.Güney'e yaklaştım onu ilk gün eve getirdiklerinde yüzüne bile bakmamıştım. Nefret ediyordum. Gece saat 4 de uyanmış onun odasına gitmiştim. Uyumuyordu ben ona o bana bakıyordu elimi uzattım ama sonra hemen geri çektim.
Büyümeye başladığında elimden tutmuştu ilk defa bense hiç bişey yapamadım. Ne elimi çekiyordum nede ona birşey yapabiliyorum.
Abi bile diyemiyordu. Aybi aybi diye peşimizde dolanırdı. O kadar yaramazdı bir çocuktu. Benimle oynamıyorsunuz diye küsüp giderdi. Bazen ne yapacağımı bilmezdim çünkü biliyordum onun bir suçu yoktu. Neyse Burak boşver sakin ol. Dedim ve odadan dışarı çıktım.Koridordan merdivenlere doğru yürüdüm. Merdivenlerden aşağıya indim. Kantine girdim. Kendime amerikano aldım daha sonra tekrar merdivenlere doğru gidip yukarı çıkmaya başladım.
Güney'in odasına girdim. Kahvemi içmeye başladım.Güney'e baktığımda yerinde kıpırdamaya başlamıştı. Birşey mi oldu acaba canımı acıyordu. Niye kıpırdamaya başladı. Sayıklıyordu. Baba diye yanına gittim. Sakin ol ben burdayım. Demiştim. Bunu neden yapmıştım anlamadım. Ona acıyor muydum bana neler olamaya başladı. Kendimi sorgulamaya başlamıştım. Burak topla kendine gel. O senin ann...
" Baba beni bırakma sen de gidersen beni kimse sevmez baba bırakma beni gitme" diye sayıklamaya devam ediyordu.
" Sakin ol ben burdayım seni bırakmayacam sakin ol ve uyumaya devam et hadi sakinleş biraz" zorla demiştim.Biraz da olsun sakinleşmişti. Rüya görüyor olmalıydı. İyice sakinleştikten sonra yerime tekrar geçtim oturdum. Olanları düşünmeye başladım. Ben ona sadece ceza verecektim bu haldeyken ona el kaldıramazdım. Ama babamın Güney'e el kaldırmasına çok şaşırmıştım. İlk defa babamı bu kadar sinirli gördüm.
Bende çok sinirlendirmiştim zamanında babamı ama benimle olan durumu farklıydı ben haklıydım ne yaparsam yapayım hak ediyordu. Ama bu kadar sinirli ilk defa gördüm. Yapmayacaktı. Güney'e el kaldırmayacaktı. Aralarını bir şekilde düzeltmem lazım yoksa Güney kendini iyice yalnız hissedecek bunun olmasını istemezdim. Düşüncelere dalmıştım ki saat baktığımda 7 yi gösteriyordu. Güney de yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı.
Burak : günaydın
Güney birşey demeden öylece bakmaya başlamıştı.
Burak ; nasılsın demiştim.
Güney umursamaz tavırlarına devam etmişti. Başını pencereden tarafa çevirmişti.
Burak : konuşmak istemiyorsun anladım. İstediğin gibi olsun dedim ve sustum. Nerdeyse 2 saat geçmişti. Güney benimle konuşmadı. Ne bana bakıyordu ne de konuşuyordu. Derken Güney' in telefonu çaldı. Yine bana bakmadı. Dolunay arıyor dedim hızlı bir şekilde bana döndü ama konuşmuyordu onun bu inadını kırmam lazımdı. Sadece bana bakıyordu. Telefonu istiyordu ama bu fırsatı kaçıramazdım. Telefonu istiyor musun diye sordum ?
"Şuan bana tek iyi gelecek insan arıyordu. Bunu reddedemezdim dolunayla konuşmaya çok ihtiyacım vardı. " derin bir nefes aldım ve daha sonra Burak demiştim. Bana ters bir bakış attı ve hemen abi demiştim.
" Kavgadan yorulmuştum bana olan kininden nefretinden. Eskisi gibi güçlü değildim. Ne bu hayattan nede onlarla beraber olmak istiyordum. Hepsinden uzak bir yerde yada ölmek istiyordum. " Derken Burak'ın efendim. Demesiyle. " telefonu verir misin ? "
Burak : tabi demesiyle yerinden kalktı ve bana doğru yürüdü yaklaştı telefonu verdi.
Güney : dolunay
Dolunay : iyi misin ?
Güney : evet sakin ol. Kolumda ki sıyrığı saymasak iyiyim.
Dolunay : dalga geçme
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARDEŞİM
Historia CortaO benim üvey abim.... Hayatımı cehenneme çeviren abim. Sonunu bile bilmediğim bir hayat yaşıyordum onun yanında neler olacak hayatımda bende bilmiyordum sadece onun yanında savruluyordum.