Covered With Fame

3.Bölüm

Merhaba ^_^ Önceki bölümün okunması ilk bölümden az olsa bile şu an her şey gayet güzel gidiyor, hepinize çok teşekkür ederim ♡

Bu bölüm öğreneceğiniz şeyin ileride nelere sebep olacağını göreceksiniz, hatta kurgunun temelinin düğümünü bile denebilir :D Ama tabi sadece başlangıç, o ayrı :D

Daha fazla uzatmadan, iyi okunalar diliyorum ^_^

3.Bölüm

Adımın söylenmesiyle gözlerimi açmak zorunda kalana kadar her şey güzeldi. Her tarafım kasılmış gibiydi, sanki denesem bile kalkamayacaktım.

"Sean?" sesim neden burada olduğunu sorgularcasına çıktı.

"Senin şu anda stüdyoda olman gerekiyordu. Burada yatakta değil! Turneyi bebek işi falan mı sanıyorsun sen?!" Başımı kaldırıp ona baktım.

" Turne mi?" O anda dank etti. "Turne! Paul bana da erken gelmem gerektiğini söylemişti!" Zorlukla doğruldum ve ayaklarımı yataktan uzattım.

"Sen bir baksana." Yüzümü Sean'a çevirdim.

"Ne oldu?" Bunu dedikten sonra yanıma geldi ve elini alnıma koydu.

" Çok ateşin var."

"Bunu sonra konuşuruz, hazırlanmam gerek." Dolabıma yöneldim ve bir tane Adidas eşofman takımı çıkardım. Klasik, siyah eşofman ve klasik, adidas baskılı beyaz tişört. Üstüne de eşofman üstü. Hazırlanmaktan kastım buydu.

Kıyafetlerimi alıp banyoya girdim ve işlerimi hallettikten sonra hızlıca giyindim. Tarağımı soktuğum delikten çıkarıp saçlarımı da taradım ve banyodan çıktım. Odama girip kıyafetlerimi yatağa bıraktıktan sonra tuvalet masamdan aldığım tokayı bileğime taktım. Telefonum ve kol saatimi cebime atıp aşağı indim.

"Hazırım, çıkabiliriz!" Salondan çıkıp yanıma geldi.

"Tamam, hadi gel." Ayakkabılarımızı giydik ve çıktık. Arabaya bildiğimizde başımı cama yasladım. Nedense her zaman turne öncesi hasta oluyordum. Böyle çalışmalara başladığımız, alışma dönemi olan dönemlerde oluyordu ne oluyorsa.

Bana bir asır gibi geçen yolculuktan sonra stüdyoya vardık. Hemen arabadan indim. Hızlı davranmam başıma ve karnıma bir anda ağrı saplanmasına neden olsa da durmadan devam ettim. Günaydınlara hızlı bir şekilde cevap vererek ilerleyip merdivenlerden ikinci kata vardım. Kapıyı açtığımda burada her şeyin çoktan hazır olduğunu gördüm. İleride duran Paul'u farkedince yanına gitmeye başladım.

"Paul, çok özür dilerim, biliyorum daha ilk günden geç kaldım ama-"

"Sakin ol." diyerek susturdu beni. "Neden geç geldiğini biliyorum. Bilmesem bile yüzünden belli, dünden daha kötüsün."

" Ben iyiyim."

"Sean iyi olduğunu iddia edeceğini söylemişti." Gözlerimi devirdim.

"Michel gelmiş!" Ses yankı yaptığı için bunu kim söyledi çokta anlamadım. Yine de, şu an hepsi etrafımdaydı.

"Geçmiş olsun." dedi Harry sevecen bir şekilde.

" Teşekkürler ama-"

" İyisin, biliyoruz. Şimdi, şu dosyaları okumanız gerek. Bir ara veriyoruz, geldiğimizde onlar okunmuş olsun." Paul yanımızdan ayrılınca onlara baktım.

" Odama çıksak? Orada daha rahat olur, hemde dinlenirsiniz."

" Güzel olur." Liam'dan onayı alınca beni takip etmelerini söyleyip ilerledim. Prova katından çıkıp koridora, oradan da merdivenlere geçtim. İki kat yukarı çıkıp ilerledim. Üçüncü odanın kapısının önünde durup şifreyi girdim. Kapı açılınca önden girip gelmelerini bekledim. Onlar tamamen girince de kapıyı aralık bırakarak dolaplara yöneldim.