10.Bölüm

1.2K 58 6
                                    

 Merhabaaaa ^_^ Evet, kısa tutmam gerek çünkü okulun sırasındayım -_- Tamam, fazla uzatmadan lütfen okumalar artsın diyorum ve gidiyorum :D ♡

Seviliyorsunuz ^_^ 

Iyi okumalar ♡

Odada tek başıma, uykusuz geçirdiğim birkaç saat sonra yeteri kadar sıkıldığımı farkettim. Artık duvarlar üstüme geliyor gibi, Luke'un sıcaklığını yeteri kadar özledim. 

Yaklaşık beş buçuk saat önce halam buraya geldi ve onu götürdü. Aslında yarın açısından iyi oldu çünkü o yokken gerçekten uyuyamıyorum, en azından birkaç gün. 

Kalbim artık odada sıkışınca üzerimi değiştirmek için birkaç parça kıyafet seçtim. Hızla değiştirdikten sonra telefonumu cebime koyarak odadan çıktım. Şanslıyım ki, buradan sonra gideceğimiz birkaç otelde daha bize özel kat olacak. Sonrasında ise kalacak yer, konser sayısı gibi aynı otelde kalıp yönetimin başını şişirmemizi sağlayacak pürüzler yüzünden bizi dağıtacaklar. Yani öyle diyorlar ama belli de olmaz. Belki Simon Cowell ile konuşup bunu hallettiririm. Biliyorsunuz, kendisi çok seviyorum.

"Michel? Gece gece burada ne yapıyorsun?" Başımı az önce elime almış olduğum telefonumdan kaldırıp bunu söyleyen Niall'a baktım.

"Luke gittikten sonra birkaç gece uyuyamıyorum." diye cevap verdim rahat koltuğa iyice yerleşirken "Sen neden buradasın?" diye ekledim.

"Barbara yüzünden." derken karşımdaki rahat, bej tonlarındaki koltuğa kendini bıraktı. "Kalbini kırmış olabilirim, işin kötüsü de bunu bilmemem." 'Anladım' anlamında başımı salladım. "Sence çok kızgın mıdır? Sonuçta sende kızsın ve belki, onu anlaman daha kolay olur diye düşünüyorum."

"Ona ne dediğine ve aranızda geçen konuşmaya göre vereceği tepkilerin ölçüsü değişir." dedim. Haklıyım, eğer ona kırıcı şeyler söylediyse, yine de bunu kendisinin de üzgün olduğunu belirterek yaparsa durum daha normal olur. Ama gidipte bağıra çağıra bir şeyler anlatmışsa, kızmışsa durum değişir.

"Ona podyuma çıkmamasını istediğimi söyledim. Başta normal karşılar gibiydi ama ondan net bir şey duyamayınca daha çok kızdım. Sadece kıskançlık. Bilirsin, kimsenin onu öyle görmesini istemem. Sonrasında ise bana bunun işi olduğuyla ilgili açıklamalar yaptı ama ben umursamıyormuş gibi yaptım." Yanaklarını şişirdikten sonra tavsiyelerimi duymak için gözlerime baktığında, maviliğin arasında kaybolan çaresizliği gördüm. Laciverte dönen gözleri üzgünlüğün ve pişmanlığın karışımının en yoğun tonunu sergilerken aklımda diyeceklerimi tarttım.

"Bir kız için ona ne derecede ve neler söyleyerek kızdığın önemlidir. Eğer kıskandığın için kızdığını anlamışsa bu iyi çünkü kıskanmak sevginin doğurduğu bir şeydir. Bunu farkettiyse seni affeder. Ama eğer farklı bir şekilde kızdığını, yüzeysel hissedilen duygular yüzünden bir anda ona çattığını düşünürse kendini ciddi anlamda affettirecek bir şeyler bulmalısın." Anladığını belirtecek şekilde başını salladı.

Zaman kavramını kaybettiğim bir süre dilimi içerisinde ikimizde telefonlarımızla oynadık. Oynamaktan kastım Twitter'da dolanmak, DM'lere cevap vermek falan.

"Michel!"  Bir anda hevesle yanıma oturdu ve ekrandaki mesajı gösterdi. Sanırım Barbara attığı için bu kadar mutlu. Kızda düşünceliymiş, buradaki saat farkı yüzünden onu rahatsız ederim diye sadece mesaj atmış.   "Ne yazmalıyım? Bana yardım et, lütfen."  

"Sanırım Louis bu işlerden daha çok anlar."  diyerek acemi olduğumu belirttim.

"Eğer şu an onu uyandırırsam bana deliler hastanesinden kaçan bir deli gibi davrandığımı söyler."  Dediklerine güldükten sonra verebileceği cevapları düşündüm. 

Covered With FameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin