35.Bölüm

750 43 16
                                    

Merhabaağ ^^ Önceki bölümde yorum ve vote sayısı ne kadar da güzeldi öyle! :3 Siz cidden mükemmelsiniz <3

Seviliyorsunuz xx

Michel'in Ağzından

"Sean, ciddiyim. Bu konuda bir doktora falan görünmen gerek. Bu aralar çok fazla şey unutuyorsun. Senin beni toparlaman gerekirken ben seni toparlıyorum ve bu yönetimdekilerin aklına sorumsuz olarak kazınmama neden oluyor." Dosyayı almak için kapıyı açtığımda gördüğüm sahne kan dolaşımımın durmasına neden oldu.

Zayn ve Perrie öpüşüyorlardı.

Kalbimin kasıldığını hissederken beynim nihayet ağzıma sinyal gönderdi ve ben konuşmayı becerebildim. "B-ben çok özür dilerim, gerçekten, pardon, ah- gitmeliyim." Kapıyı kapattıktan sonra hızlıca yönetim odasına ilerlemeye başladım.

"Özür dilemene gerek yoktu."

"Senden özür dilemedim zaten. Ayrıca dosyanında canı cehenneme."

"Dosyanın canı yok-" Yapma girişimde bulunduğu saçma espriden kaçmak maksadıyla telefonu yüzüne kapadım.

"Michel." Kapının kolunu tuttuğumda Zayn'in sesini duydum ama hiçbir tepki vermeden içeri girdim. Yüzüne bakamazdım ki, öyle bir ortamı böldüğüm için utanıyordum. Ayrıca Zayn'i öyle görmek kalbimin acımasına neden olmuştu. Hiç hakkım yokken gece boyunca benimle olup, benimle uyuyup, tamamen benimken sabah Perrie ile görmek acıtmıştı. Sabah benden sıkılıp Perrie'sine dönmesi acıtmıştı. Neden bende bilmiyordum. Sadece, açık olan tek gerçek, böyle hissetmem doğru değildi.

"Sen iyi misin?" Şimdi tek yapmam gereken işten kurtulmak. Zaten dört gün önce bir yerine iki şarkı kaydetmemiz ve iki gece önce sabahın dördünde stüdyoya inip kayıt yapmam sayesinde kârdayız. Bu yüzden sıkıntı oluşturacak bir durum yok.

"Bilmiyorum." Sean'ın yanına Harry ve Ryan geldi.

"İyi görünmüyorsun." Harry'e 'beni kurtar' bakışlarımı atıp gözlerimi Ryan ve Sean arasında gezdirdim.

"Tabii ki de iyi değil. Hatta bir zombi gibi." Dedikleri değil de ciddi ses tonu durumu kurtardı.

"Ateşin yok değil mi?" Sean elini alnıma koydu. "Yok gibi ama yorgun görünüyorsun." Ruhum yorgun. Birde gece boyunca uyumadım. Bu normal.

"Biraz yorgunum evet."

"Bugünlük izinlisin cadı, gidebilirsin. Ama izin etrafı dağıt diye değil, dinlen diye." Başımı sallayıp gülümsedim. Bunu demesi normal çünkü önceki turnemde bu uyarıyı duymadığım için otelin lokantasında ekip arkadaşlarımla yemek savaşı yapmıştım.

"Teşekkür ederim." Onlar arkalarını döndüklerinde Harry'e de teşekkür ettim.

"Ben bir market bulacağım, istediğin bir şey var mı?"

"Seninle gelmeme izin verirsen çok güzel olur."

"Bu benim için de güzel olur." Beraber odadan çıktığımızda kaymış olan şapkasını düzelttim ve yolumuza devam ettik. Kimseyi görmeden dışarı kadar çıktığımızda gazeteciler buraya alınmadığı için şanslı hissettim.

"Şimdi sen ne olduğunu anlatıyorsun, bende arabayı sürüyorum." Elindeki anahtarı gösterdiğinde gülümsedim. Cebime her şeyi doldurdum ama araba anahtarını dün gece Sean'dan almayı unuttum. Hoş, isteseydim de 'yarın kayıt yapacağız, dışarı gitmek yok' derdi ve anahtar falan vermezdi.

"Bir şey olmadı." dedim sonunda, kemerimi takarken.

"Buna inanmıyorum ama anlatmak istemiyorsan bunu anlarım."

Covered With FameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin