15.Bölüm

1K 60 8
                                    

Merhaba ^_^ İşte, ilk kısa bölüm. Bundan sonra bu tarz olacak ama en azından bölümler daha hızlı gelecek :D 

Yorum yapın olur mu, çünkü bu bölüm çok tatlılar (en azından ben öyle hatırlıyorum :D) ♡

Sizi seviyorum ♡

"3 deyince, 3! " Ed ile birlikte komutum üzerine koşmaya başladık.

"Siz olduğunuzu biliyordum!" Sean farkedince adımlarımızı hızlandırıp asansöre vardık. Tuşa arka arkaya yerinden çıkarırcasına basarken bize yaklaştıklarını fark ettim.

"Sonunda!" Asansöre binerek aşağı indik ve bu sırada nefesimizi düzene sokmaya çalıştık. Durum şöyle ki; iki saat sonra, Ed'i hava alanına bırakır bırakmaz gitmem gereken bir fotoğraf çekimi ve bu çekim için de önceden yapılmış bir anlaşma var. Ben ise bu anlaşmada onlara farkettirmeden değişiklikler yaptım, bana uydurdum. Ama bu ters tepti, sağlam azar yiyeceğim.

"Kurtulduk sanırım ama eğer Sean beni bir kere daha görürse öldürür. Zaten benden haz ettiği de yok."

"Hayır, sadece birazcık fazla kızgın."

"Evet, beni öldürebilecek kadar." Dediğine sadece güldüm. Sean bu, yapar mı yapar.

Asansör açılınca arabaya doğru koşmaya devam ettik. Koşuyoruz çünkü Sean'ı tüm ekibimi ayağa kaldırdığına eminim.

Arabayı farkedince yavaşladık ve etrafındaki silüetleri seçmeye çalıştık. Ah, One Direction.

"Bizsiz gideceğinizi düşünmemiştik."

"Veya bu kadar çabuk geleceğinizi." diye ekledi Harry, Niall'a.

"Bence bir an önce gitsek fena olmaz çünkü oteldeki tüm ekibim her yerde deli gibi bizi arıyor. Şu, anlaşmada yaptığım değişikliği öğrendiler."

"Desene hayatın tehlikede." Hepimiz güldük ve arabaya bindik. Bunu ayarlayan -Ed- gerçekten zeki, arabaya sadece biz sığıyoruz.

Ed, kendi ekibine otelden çıktığını bildirirken Louis' de sürmeye başladı. Zevkli ve müzik dolu bir yolculuktan sonra havaalanının arka girişine vardık.

"Çocuklar, gerçekten gelmenize gerek yok." İnadına gözlerimi devirdim.

"Bende önemli bir şey söyleyeceksin sanmıştım." Hep beraber arabadan indik ve elimizden geldiğince hızlı olarak kapalı alana girdik. Hızlı olmamızın bir nedeni de yağmurdan kaçmak. Bir anda kocaman damlalar kafamıza kafamıza inmeye başladı.

"Buraya gelin!" Ed'in yönetiminden birkaç adam kollarını ileri geri hareket ettirerek o tarafa gelmemizi söylemeye başladı. Dediğini ikiletmeden - hayır, burada aşırlık yapmayacağım- o tarafa gitmeye başladık. Bir anda on kadar koruma etrafımızı sardı ve ilerlemeye başladık. Şu VIP girişi buraya ne kadar uzaklıkta gerçekten merak ediyorum çünkü hayranların çığlıklarını duymaya başladım. Ne kadar korurlarsa korusunlar bazı hayranlarımız kıyafetlerimizi ezberledikleri için işe yaramıyor. Zaten biri anladı mı ardı arkası kesilmiyor.

"Hızlanın!" Dediklerini yaptık ve hızlıca VIP girişini ayıran bölüme geldik.

"Oraya gidersem ölme ihtimalim ne kadar?" derken elimle camı gösteriyordum. Onlar bana inanmayan gözlerle bakarken biri lafa atladı.

"Onları bilmem ama Sean öldürür. Sana acayip sinirli." Sadece sırıttım. Tam şu anda camlar kırılsa ve onca kız içeri dalsa süper olur değil mi? Ama hayır, cam kırıkları onları yaralayabilir, unutun.

Covered With FameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin