14.Bölüm

1.1K 54 10
                                    

Merhaba ^_^ İlk defa geç saatte koyuyorum ama hayırlısı :D Bu bölüm biraz kısalmakla birlikte önümüzdeki bölümle4 daha kısa olacak ama daha sık bölüm gelecek, sanırım bu daha iyi :D 

  

Çayımı karıştırdıktan sonra kafamı kaldırdığımda hepsinin bana baktığını farkedince irkildim.

"Hey, suçluymuşum gibi bakmayın."  Tanrım, kendimi seri katil gibi hissetmeme neden oluyorlar!

"Anlatmaya başlayacak mısın?"  Tamam, onlarda sıkıldı ama ne yapayım? 

"Nereden başlayacağıma karar veremiyorum."

"En baştan başlamaya ne dersin?"  Ah, başı net olarak hatırlasam zaten her şey çözülecek. 

"Tamam."  Derin bir nefes aldıktan sonra gerçekten konuşmaya başladım.   "Onunla ilk olarak 14 Şubat'ta tanıştık, okulda. Aslında okuldan birinin verdiği partide. Konuşmaya başladık ve arkadaş olduk. Aslında o zaman pek özelliğim yoktu çünkü o her kızla konuşurdu. Zamanla aramızdaki bağ güçlendi veya ikimizde öyle olduğuna inanmaya çalıştık. Bir süre sonra bana beni sevdigini söyledi. Ona inandım çünkü insanları kandırırken nasıl bir hale büründüğünü biliyordum. Öyle böyle çıkmaya başladık. Gayet iyi gibiydi, beni aldattığını öğrenene kadar. O olaydan sonra zaten babamla Amerika'ya yerleştik. Her şey daha iyiye gidiyor derken bir gün babasının otellerinden birinde karşılaştık. Otelde bir hafta kadar kaldık, o süre içinde tekrar aramız düzeldi ve ben hala salak gibi onu seviyordum. İlerleyen zamanlarda ilk single ve ilk albüm çalışmalarında beni sevmediğini söylediği için ayrılmamız gerçekleşti."   Derin bir nefes aldıktan sonra Frappucino'dan bir yudum aldım.   "Biliyorum, gerçek bir aptalım."  

"Hayır, değilsin. Sadece çok sevmişsin."  Ah Harry, aşk gözünü kör ederse direk aptal oluyorsun zaten. En azından artık bana göre öyle. 

"Peki ama bunları neden bize anlatmak istemedin?"  Zayn'in sorusuna cevap vermek  -verememek- için ağzımı açtığımda telefonum çalmaya başladı. Masanın üzerindeki alet herkesin odak noktası olurken ekranda 'Best' değilde 'Babam' yazmış olduğunun gözlerine çarptığını fark ettim. 

"Açmayacak mısın?"   Kararsız gözlerle Niall'a baktım. 

"Ne konuşacak ki?" Diye kendi kendime söylendikten sonra telefonu kulağıma götürdüm. Artık konuşurken ki eski hevesim veya mutluluğum kaldı. Sanki ondan nefret ediyor veya zorla konuşuyor gibi ama hayır, ondan nefret etmiyorum. Sadece şu an hariç son zamanlarda çok ters anlarda arıyor. Araması güzel ama zamanlama berbat.

"Efendim baba?"

"Güzelim, sesin kötü geliyor?"

"Hiç, arkadaşlarımla oturuyorduk, sen?"  Bu açıkça kısa kes ve müsait değilim demek.

"Arkadaştan kastın One Direction'mı?"  Gözlerimi devirdim. Başta kabul et diyen de, sonrada onlara çok yakın olma, ne de olsa erkekler diyen de o. İroni. 

"Evet baba, biliyorsun, onlarla turnedeyim."

"Ardından sen kabul et dedin gibi cümleler gelecek biliyorum, o yüzden direk konuya gireceğim. Yeni albüm kayıtları konusunda, eğer Amerika'da bu işle adam gibi uğraşacaksan orada ki işleri ertelerim. Ama bana söz vermen gerek. Emin ol o Logan dene tiple görüşmeni istemem, bu yüzden bir an önce bana istediğim cevabı ver küçük hanım."

"Tamamdır, söz veriyorum. Ama Sean'ı olanları direk sana yetiştirdim diye bana kızmamaları konusunda uyar çünkü bu sefer gerçekten ben haber vermedim. Ayrıca içeride ajanın olduğunu biliyorum."

Covered With FameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin