20.Bölüm

957 48 7
                                    

Merhabaa ^^ Şu an karşımda bir yapma göl, yanımda salıncaklar ve sallanan arkadaşlarım var. Evden uzaktayım ama bölümü tamamlayınca paylaşayım dedim :D Biliyorum, kısa ama dediğim gibi uzaktayım ve yazmaya vakit bulamıyorum. Malum, Teog. Ama yarın akşam dönüyorum ve yorumlara cevap verebileceğim ^_^

Sizi seviyorum, belki Teog'a kadar konuşamıyoruz o yüzden şans dileyin :*

"Bitti!" diye bağırdıktan sonra ellerimi birbirine vurdum.

"Bizden ve stüdyodan kurtulduğun için bu kadar mutlu olacağın aklıma gelmezdi." diye sitem etti Sean. Veya ergen bir kız gibi trip atma havaları diyelim.

"Yüzünüzü görmekten kurtulduğum için değil, stüdyonun kasvetli ortamından kurtulduğum için seviniyorum." dedikten sonra kayıt kısmından çıkıp kontrol panellerinin olduğu yere geçip beni bekleyen Harry'nin yanında durdum.

"Hem mükemmel oldu hem de çok hızlı. Bizim hiçbir zaman bu kadar kısa sürmedi." Evet, tüm şarkıyı duygulu okuyarak tek seferde kaydetmek bana da yeni. Vokal ve tekrar kısımları ise bu şarkıda bilgisayar oynaması ile halledileceği için şanslıyım.

"Evet cadı, güzeldi ve izni kaptın."

"Seni seviyorum." Sean'ın yanağını öptükten sonra Harry'i elinden tutarak oradan çıkardım. Çocuk sabah yanıma konuşmak için geldi ama ona hiç vakit ayıramadım.

"Senin odana çıksak olur mu?" Yine de, sabaha göre sesi gayet iyi çıkıyor.

"Olur." dedim 'u'yu uzatarak. Beraber asansöre bindik ve odalarımızın olduğu kata geldik.

Şöyle bir dipnot geçeyim; Zayn ve Liam alışverişte ama Harry onlarla gitmek istemedi, Louis ile Eleanor'u herkes yalnız bırakıyor, Niall ise bir takımın hazırlık antrenmanına katılacak ama Harry onu da istemedi. Herkes onun canının bir şeye sıkkın olduğunu anladı ama o kendini hazır hissedince anlatacağını belirtti, kimse de zorlamamak adına üzerine gitmedi.

"Sabaha göre daha iyisin." dedim kapıyı kartla açarken.

"Biraz daha iyi hissediyorum." Odaya girer girmez ayakkabılarını çıkarıp yatakta bağdaş kurdu, bende aynısını yaptım. "Şey.." dedi ve durdu. Devamı gelmedi.

"Harry, söyle." Gözlerimle ona dediğine karşılık komik tepkiler vermeyeceğime dair sözler verirken utana sıkıla konuştu.

"Sadece dizine yatabilir miyim diyecektim ama bu çocuklardan kalma bir alışkanlık ve boşver." Son kelimesini yarıda kestim ve anaç bir şekilde gülümsedim.

"Gel buraya." Ben sırtımı yatak başlığına yasladıktan sonra oda başını dizime koydu. İçinden kendine ettiği küfürleri duyuyor gibiyim. "Anlatmak ister misin?" derken kıvırcıklarıyla oynamaya başladım. Gözlemlerime göre Harry bunu seviyor ve birisi saçıyla oynadığında kendini huzurlu hissediyor.

"Aslında bu kendimle ilgili bir şey." Kafasını çevirip bana attığı bakışa karşılık 'olanları merak ediyorum' bakışı atınca, 'Seni bunlarla sıkmak istemem.' diyemeyeceğini anladı ve konuşmaya başladı.

"Daha birkaç gün önce annemin yanındaydım ve ona onunla piknik yapmak istediğimi söyledim, bebek gibi ısrar ettim. Ardından bu sabah hasta olduğunu öğrendim. Tatilden önce Zayn'e dondurma yedirdikten sonra koşu yarışına girdim ve hasta oldu. Eleanor'a ise Louis ile aralarınım bozuk olduğunu bilmediğim için bu aralar çok çapkın tarzında şeyler söyledim ve bana inandı. Eleanor'un kalbini fena kırdım ve neredeyse ayrılıyorlardı. Hepsi benim yüzümden Michel, etrafımda iletişim içinde olduğum herkese zarar veriyorum!" Onda daha önce görmediğim bir ciddiyet ve hüzünle başını kaldırdı. "Az önce dizini ağrıttığıma eminim. Koskoca kafamı koyacak başka bir yer bulamadım sanki!" Dediklerine hafifçe kıkırdadım.

Covered With FameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin