36.Bölüm

711 45 13
                                    

Merhaba ^_^ Çok tatlı ve yazım hataları var mı diye kontrol etmeye zaman bulamadığım bir bölümdeyiz :D Umarım karakterlerin tepkileri beklediğiniz gibi olur :D

Seviliyorsunuz ♡ xx

Üzerimde son düzeltmeleri yaptım ve derin nefesler alarak odadan çıktım. Ama kapıyı kapatınca yanıma almadığım telefonumu hatırladım ve tekrar içeri girdim. Uyandığımdan beri üzerimde hatırı sayılır bir aptallık var. Bunun nedeni sanırım Zayn ile konuşacak olmam. Evet bunu yapacağım çünkü yapmazsam zaman tanımak için benden uzaklaşacak ve bunu kesinlikle istemiyorum. Özellikle dün gece gibi zor bir geceyi onsuz geçirdikten sonra. Ona ve sarılmasına en ihtiyacım olduğu zamanda benden koparsa o zaman gerçekten benim için her şey zor bir hal alır. Zaten hiçbir şey kolay değilken üzerine bu canımı yakar.

Her şeyi cebime koyduğuma emin olduktan sonra derin nefesler alarak -bu yöntem bende işe yaramıyor ama ritüeller işte- kapıyı kapadım ve ilerlemeye başladım. Onun odasının kapısının önüne geldiğinde tam çalacakken kapının açılmasıyla yumruğum havada kaldı ve bunu fark ettiğimde hemen elimi indirdim. Bu bile utanmama neden oluyor.

"Şey, konuşabilir miyiz?" Bana baktığında gözlerinde hala anlayış görmek güzel.

"İstersen, gelebilirsin." Sesini tekrar duymak her tatafımın kasılmasına neden olurken nazikçe açtığı kapıdan içeri girdim. Hala gözleriyle beni takip ediyor ve sabırla diyeceklerimi bekliyor. "Bu nasıl söylenir veya böyle bir durumda ne yapılması gerekir bilmiyorum Zayn. İlk defa böyle oluyor ve ben-"

"Önce beni dinle, olur mu?" Usulca sorduğu soruya başımı salladım. "Sana söyleyecektim ama korktum. Benden bıkmadan, aramızdaki yakınlık yüzünden bana kızmandan korktum. Seni çok seviyorum Michel, seni daha önce kimseyi sevmediğim gibi seviyorum. Başta bunun sürekli yakın olmamızdan kaynaklandığını düşündüm ama sonra işler büyüdü. Seni her gördüğümde kalbim terlemeye başladı, yanında gördüğüm elini tutan her erkeği öldürmek istedim ve bana sarıldığında, öptüğünde dünyadaki en mutlu insan gibi hissettim. Bu hissettiklerimiz büyüklüğünü de senle nasıl paylaşacağımı bilemedim ve bana ihtiyacın olduğunu hissettiğimde seni öptüm, her şeyi düzeltmek ister gibi ama sanırım bunu beceremedim." Derin bir nefes aldıktan sonra önce birkaç saniye gözlerime baktı, ardından yere döndü. Utanıyor ve korkuyor.

"Zayn, ben şey- yani demek isteyip diyemediğim." Cümleyi baştan kurmak yerine durumu farklı bir şekilde anlatmayı denedim. "Şu ana kadar hep yanımdaydın ve resmen başım sıkıştığında sığındığım limanım gibiydin. Ama sonra dün o olay oldu ve ben gemilerim senin tarafından bombalanmış gibi hissettim." Seslice iç çektikten sonra bakışlarımı yere odaklayarak konuşmaya devam ettim. "Ama sonra gece boyunca düşündüm ve haksız olduğum kanısına vardım. Çünkü senin amacın beni yıkmak değil temellerimi sağlamlaştırmaktı. Dediğim gibi, dün gece senden resmen kaçarken aklımda ne vardı bilmiyorum. Şu anda da bilmiyorum." Yine durmak zorunsa kaldım çünkü asıl söylemem gereken yere geldim. "Seni seviyorum." Başımı hafifçe kaldırdığımda onun da yere baktığını gördüm ama dediğimi duyunca hızlıca bana baktı.

"S-sen ciddi misin?"

"Zayn." diye sızlandım. "Bunu bir daha söyletme lütfen, en azından şu an. Yeteri kadar utanıyorum zaten." Birkaç saniye sonra her seferinde başka bir duygu da yaptığı gibi bu sefer de utangaçlığımı gizlemek için başımı omzuna yasladı.

"Bende seni seviyorum." Normalde sonunda güzelim veya bir tanem derdi ama şimdi demedi. Bu iyi çünkü birde onu deseydi yerin dibine girerdim.

Biz o haldeyken midesinden gelen ses kıkırdamama sebep oldu. "Mideciğin dolmaya ihtiyacı var." dediğime oda kıkırdadı.

Covered With FameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin