46.Bölüm

494 36 2
                                    

Merhabaa ^^ Multimedia bölümle alakasız olsa da çok tatlı bence :D

İyi okumalar, seviliyorsunuz! xx

"Bu haksızlık!" diye bağırdı Sean. Bende ona kahkahalarımla eşlik ettim.

"Senden daha iyiyim, kabul et." dedim üzerime bilmişliğimi takınarak.

"Sen sadece lanet olası, sevimli, başarılı ve beni her seferinde yenen bir genç kızsın." Benim olduğum tarafa doğru uzanıp burnumu sıktı.

"Hey!"

"Çok eğleniyor görünüyorsunuz." Ryan'ın sesini duyunca tırnaklarımı avucuma bastırmaya başladım.

"Bu uzun süreli bir gözlem mi yoksa anlık mı?" dediğim onu şaşırttı.

"Ben hallederim Ryan. Bu ara ona yaklaşmaman sağlığın açısından daha iyi olacak çünkü." Sean yine üzerime doğru uzanıp Ryan'ın elindeki dosyayı aldı. O neler olduğunu biliyor ve benim tarafımda.

"Tamam." Ryan uzaklaşırken arkasından birkaç küfür mırıldandım. Ben ona güvendim ama o beni yanıltıp ona 'özel' olarak anlattığım şeyleri babama anlattı, tüm mahremimi yitirmemi sağladı.

"Bunları sonraya bırakalım." Gözlerini kısarak bana bakmaya devam etti. "Bir el daha."

"Yenilmeye hazır ol dostum."

"Göreceğiz." İkimizde aynı anda arkamıza yaslandık, bacaklarımızı aynı anda sehpahaya uzattık ve sağ ayağımızı sol ayağımızın üstüne attık. Zamanla huylarımız benziyordu.

*

"Ama sen daha hızlı bir model seçtin! İşte haksızlıkta burada!"

"Sana onu almamanı söylemiştim Sean, senin hatan." Evet, ona daha hızlı bir arabayı seçmesi konusunda öğüt verdim ama beni dinlemedi.

"Ben geldim!" Yanıma oturan Luke'u kucağıma çektim.

"Nasıldı günün?"

"Lou ve Lux ile bir sürü yer gezdik. Şehrin bu tarafına daha önce gelmemiştim."

"Onlara teşekkür ettin mi peki?"

"Tabii ki evet, ben kötü bir çocuk değilim."

"Biliyorum." Başını öptüm ve makarna dolu çatalı ona doğru uzattım.

"Aç olmalısın."

"Gelmeden önce yedik. Hem, diğerleri nerede?"

"Bilmiyorum." diye itiraf ettim. "Attıkları mesajda sadece gelmeyecekleri yazıyordu."

"Bu işte bir şey var." dedi Sean ciddiyetle. "Bir şey planlıyorlar."

"Grupça takılmak istemiş olabilirler. Onlar beraber oturup bir şeyler yapmayalı bayağı oldu."

"Bunu her iki günde bir yapıyorlar."

"Demek istediğim o değil, yanlarında ben oluyorum. Belki arada beraber olmak isterler, bu normal. Erkeklerin her zaman sadece erkekler arasında kalması gereken muhabbetleri vardır. Kızlarda olduğu gibi."

"Kızlar demişken." diye girde söze Luke. "John Harry'i aldatıyor." dedikleri gözlerimin büyümesine ve ufak çaplı bir şok geçirmeme neden oldu.

"Ne?"

"Evet, bunu kendisi söyledi. O Harry'i benimle aldatıyor." dediği şeyden sonra tuttuğum nefesimi verdim.

"Tanrı aşkına Luke."

"Ah, biliyor musun, geçen gün Tyler'ı gördük annemle. Seni sordu."

Covered With FameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin