Covered With Fame

11.Bölüm

Merhabaaa ^_^ Açıkçası diyecek pek bir şey yok, o yüzden burayı uzatıp hikayeden kısmak istemiyorum :D

Sizi seviyorum ♡

"Michel, endişelenmeye başladık." Sabahtan beri duyduğum milyonuncu sesin, kendimi daha yakın hissettiğim Harry'e ait olduğunu duyunca gün içinde ilk defa konuştum. Evet, uçak yolculuğu -bu sefer özel değildi- , yönetimin uyuz konuşması -o adamlar sorun olduğunu ses çıkarmamamdan anladılar ama bilirsiniz, beni doğama bırakmak en iyisi- , hatta Ryan'ın durum değerlendirmesinde bile sustum.

"İyiyim." Sesim yalan söylediğimin sinyallerini verirken durumu toparlama çalıştım. "Sadece uyumaya çalışıyorum."

"Değilsin, yine de uyumaya çalış." Bu sefer Liam'dan sonra konuşmaya Louis atladı.

"Seninle konuşmadan o konsere çıkmayacağım küçük-kız-kardeş." Son üç kelimeyi tekerlemeyi andırarak söylemesine kıkırdarken aklıma, o gece yaptığımız konuşma geldi ve tekrar yüzüm asıldı.

"Onu rahat bırakın."

"Şu anda onu rahatsız eden sensin." Niall'ın sesinden sonra konuşmaları duymadım, tekrar bana seslenene kadar.

"Kendine biraz zaman tanı ve uyu Michel, ama konuşacağımızı da unutma."

"Tamam." Ayak sesleri uzaklaşırken gerçekten uykuya ihtiyacım olduğunu hissettim. Dün gece attığım o tokattan beri uyumuyorum ve bu halde gün geçmez..

**

"Michel, uyan." Evet, odamın girişinde One Direction ve yönetimim arasında geçen 'onunla ilk biz konuşacağız' polemiğinden sonra kazanan One Direction oldu ve şu an uyumayan beni uyandırmaya çalışıyorlar.

"Belki de biraz daha uyumalı."

"Uçakta uyudu, yeteri kadar kendindedir bence." Harry ve Niall'ın konuşmasına Liam atladı.

"Uçakta uyumadı, arada iPod'undan şarkı değiştirdiğini gördüm."

"Bakın, uyansa bile zorlamamalıyız, sonuçta ailesi ile ilgili bir durumsa bize anlatmak istemeyebilir." dedi Zayn.

"Bize tam alışamadı mı demek istiyorsun?" Harry'nin sesinde hayal kırıklığı seziliyordu. "Onu sevdim, çok iyi biri."

"Bence bizi seviyor." dedi Louis. Ardından sözlerini tamamladı. "Sonuçta en azından sempati beslemeseydi aynı dalda yarıştığımız Brit ödülünü biz alınca samimi bir tebrik tweeti atmazdı. Üstelik bu olay zamanında turne işleri de belli değildi."

"Sonuç olarak, uyandırıyor muyuz?" Zayn konuyu tekrar başa döndürdü.

"Bence uyandıralım." Niall'ın önerisini hepsi onaylamış olacak ki, bir el tekrardan omzuma gitti.

"Michel, uyanmalısın." Kimin olduğunu hala bilmediğim el yanağıma giderken renk vermedim. "Hadi ama, Micheeel." Tekrar sarsılınca gözlerimi yavaşça açtım. Uykuyla ilgili her taklidim başarılıdır.

"Çocuklar?" El aniden çekilirken yanımda oturan tek kişi Zayn olduğu için elin ona ait anladım ama bozuntuya vermedim.

"Günaydın uyuyan güzel." Kıkırdadım.

"Günaydın." Doğrulduktan sonra sırtımı yatak başına yasladım. Aralarında geçen kısa bakışmadan sonra Liam konuşmayı devraldı.

"Sean ile aranızda bir gerginlik var, üstelik sende sabahtan beri suskunsun." Evet, sanırım normalde fazla konuşuyorum ki suskunluğum farkediliyor.