56.Bölüm

357 26 2
                                    

Piyano sesi etrafı doldururken hala kimse gelmediği için şaşkındım. Mutsuz veya yalnız hissetmiyordum. Aksine, yalnız kalıp piyano çalmak iyi gelmişti.

Yeni bir şarkıya başladığımda, tempoyu arttırmıştım, bu yüzümdeki gülümsemeyi de genişletmişti. Bugün mutluydum, sağımdan kalmış ve kahvaltıda Louis'nin bana özel hazırlattığı çikolata soslu pankek kulesini yemiştim. Keyfim oradan da geliyor olabilirdi.

Çaldığım şarkıyı yarıda kestiğimde aklımdaki fikir gülümsememin genişlemesine neden olmuştu. One Direction ile çalışan biri olarak onların şarkılarını çalmamam olmazdı diyerek They Don't Know About Us'ı çalmaya başladım. Bu şarkıyı çok seviyordum ve ipodumda rastgele şarkı seçerken dinlemeden geçmeyeceğim Katy Perry şarkıları dışında tek şarkıydı.

Çalarken aklıma Zayn gelmişti. Bu sabah onu Paul yerine ben uyandırmıştım. Yöntemim aklıma geldikçe kızarıyordum, onu öperek kalkması için zorlamıştım. Evet, işe yaramıştı ve kalkmıştı ama maalesef savaşta her şey mübahtır diyenlerden olmadığım için hareketimden utanıyordum. Çocuklara anlatmamış olmasını umdum.

Bu romantik şarkıyı çalarken kıkırdayan ilk insan olarak tarihe geçmek üzereydim ki, daha kimsenin gelmemiş olduğunu hatırladım ve çalmaya devam ederken yüzümdeki gülümsememi eksik etmedim.

"Just one touch and I was a believer
Sadece tek bir dokunuş, ve inançla doldum

Every kiss gets a little sweeter
Her öpücük, gitgide tatlılaşıyor

It's getting better
İyileşiyor

Keeps getting better all the time girl
Zaman geçtikçe iyileşiyor "

Zayn'in hemen yanımdan gelen sesini duyduğumda yerimden sıçramıştım, o ise halime gülerken şarkıya devam ediyordu. Gözleriyle piyanoyu işaret ettiğinde çalmaya devam ettim. Ardından kısık sesimle ona eşlik ettiğimde önüme bir mikrofon sürüklemişti ve oturduğum uzun koltukta yanıma oturmuştu. Benim aklımda olan şey ise mikrofondu, neden koymuştu ki onu? Sonuçta açık değildi, teknik ekip daha aletlerin kurulumuma başlamamıştı.

Ya da başlamıştı ve şu an burada olan herkes bizi izliyordu.

Kafamı kaldırdığımda gördüğüm insan topluluğu kalbime bir şeylerin inmesine neden olmuştu. Evet, ben bir şarkıcıydım ve son zamanlarda hemen hemen her gece sahneye çıkıp bunun bin katı kadar kişiye şarkı söylüyordum ama bu farklıydı. Nedense daha garip ve heyecanlı hissettirmişti çünkü hayranlarımı etrafımdaki bana hayranlık duyan kişiler değil, kalbimin parçalarını görüyordum. İnsan kendinden utanmazdı.

They don't know about the things we do

Onlar bizim yaptığımız şeyleri bilmiyorlar

They don't know about the I love you's

Onların 'seni seviyorum'lardan haberleri yok

But I bet you if they only knew

Ama bahse varım, eğer ki bilselerdi

They will just be jealous of us

Yalnızca bizi kıskanmakla kalırlardı

Onunla beraber şarkının sonuna kadar söyledikten sonra bitirmiş ve güçlü bir alkış almıştık. Bu his çok güzeldi, sevgilimle birlikte iyi bir iş yaptığımız için bizi tebrik eden insanların olması mükemmeldi.

Covered With FameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin