Covered With Fame

29.Bölüm

Bu bölüm için o kadar heyecanlıyım ki :D Üzerinde en çok uğraştığım bölümlerden biri oldu ve kesinlikle çok özel bir bölüm :D Umarım sizde benim kadar seversiniz :D

İyi okumalar!  :D

"Bu süperdi!" diye bağırdım kuliste mikrofonu çıkartırken. Üzerimdeki kablolardan kurtulduktan sonra neşeyle ilerleyerek çocuklara yetiştim. Yarın gece buradan ayrılacak olmamıza rağmen şu ana kadar her şey güzel geçti ve bunun değerini bilmek gerek.

"Sanırım geçirdiğim en güzel konserdi." diyerek bana destek çıktı Harry.

"Ve yarın Londra! Kirli eşya dolu evimi özlemedim ama yastığım için aynısını söyleyemeyeceğim." Louis'nin dediğine kahkaha atarken 'Wardrobe' yazan kapıdan içeri girdik.

Yavaş yavaş hazırlandıktan, makyajdan temizlendikten, su savaşı yaptıktan sonra -bir buçuk saat kadar- arka kapıya gittik ve stadyum dışında bizi bekleyen arabaya bindik. Kısa bir süre sonra uyuyacaklarını anladığımda kulaklığımı çıkardım ve Youtube'a girdim. 2 Haziran Murrayfield Konseri yazdıktan sonra videoların açılmasını bekledim. Şimdiden bir sürü video yüklenmiş bile. Funny Moments yazanlardan bir tanesine bastım ve izlemeye başladım.

Önce benim görüntüm, şarkı arasındayken sahneye kafasında sarı bir perukla Harry fırlıyor. Evet, gerçekten bunu yaptı. Bende bozuntuya vermeden onu kalabalıkla tanıştırdım. Adının Georgia Rose olduğunu söyleyince Best Song Ever'daki gibi şarkı sözlerini tekrar ettik ve gerçekten zevkli oldu. Ama bana ve ona pahalıya patlayacak çünkü ben gülmekten bir türlü şarkıyı söyleyemedim.

Sonrasında ortak söylediğimiz şarkıda Liam ve Louis söylerken bizim arkada Zayn'le dans etme çabalarımız var. Normalde dansı beceririm ama orada ona uydum ve gerçekten gelmiş geçmiş en berbat ve en komik dansı sergilemişiz.

Görüntü değiştiğinde çocukların su savaşını gördüm. Evet, bana arkada makyaj yapmak adına yüzüme sıva sıvanırken onlar orada su savaşı yapmış, bayağı da eğlenmişler.

Son sahne ise bitiş şarkısı çalınırken. Niall ve ben birbirimizi kovalıyoruz..

Zayn'in Ağzından

Onu bu kadar gülümsetecek şeyin ne olduğunu bilmemek içimi kemirirken karşımda oturan Niall -garip gelebilir ama araba koltuklarının şekli yüzünden- durumu fark etmiş olacak ki mesaj attı.

"Sorun ne dostum?"

"Ne yaptığını merak ediyorum." Cevabımı okuduktan sonra 'halledeceğim' der gibi başını salladı ve Michel'e doğru yakınlaştı. Ekrana baktıktan sonra eski haline döndü ve bana yazmaya başladı. Neyse ki Michel onun böyle yaptığını tahmin edemez. Ona göre Niall sadece merak etti.

"Sadece konser görüntülerini izliyor, hatta en son sizin saçma dansınız vardı. " Okuyunca ister istemez gözlerim büyüdü. Orada yaptığımız tamamen saçmalıktı ama ikimizde çok eğlendik ve bazen insanlar eğlence uğruna salak gibi gözükmeyi göze alır. Buna da anı yaşamak diyorum ben.

"Sen neden bu kadar merak ettin?" Niall'ın sorusu düşünmeme neden oldu.

"Bilmiyorum." yazdıktan sonra gönderdim.

"Sana yalan söyledim." Okuduğum mesaj sonrasında tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Halim üzerine yazmaya devam etti.