25.Bölüm

834 42 2
                                    

Merhabaaa ^_^ Diyecek pek bir şey yok o yüzden fazla uzatmayacağım, sizi seviyorum!:D

Gitmeden önce, önceki bölüme gelen yorumlar için teşekkür ederim ^_^

Michel'in Ağzından

"Siamo venuti!"

"Benvenuto principessa!" Seslice güldükten sonra kapının arkasında beliren, yetmiş yaşına merdiven dayamış ama benden daha hareketli olan, ton ton yanaklı bakıcımın boynuna sarıldım.

"Seni çok özledim." dedim İngilizce olarak. Ayrıldığımızda onların değişik bakışların maruz kalmak istemiyorum.

"Merhaba gençler." Martha'nın benden ayrıldıktan sonra çocukları İngilizce karşılamasının içlerine su serptiğine eminim.

"Merhaba." Liam hepsinin adına cevap verince gülümsedim.

"Marta, sana bahsettiğim çocuklar onlar, odalarımız hazır değil mi?"

"En sevdiğin yemekleri bile yaptım." Ona sarıldıktan sonra önüme düşen saçları geriye attım ve onlarla birlikte yukarı çıkmaya başladım.

Duruma şöyle bir açıklık getirmek istiyorum, İskoçyadayız ama evde İtalyanca ve İngilizce konuşuluyor.

"Odalar ve banyolar bu katta çocuklar." Benim odam ise yukarıda. Oda dağılımını kendi aranızda yaparsınız sanırım. Bir oda iki kişilik ve banyosu var. Diğerlerinde ise çift kişilik yataklar var. Ortak banyo tam karşıdaki kapı. Bense, yukarıdayım, şimdilik görüşürüz." Merdivenin ilk basamağında durdum. "Bir şeye ihtiyacınız olduğunda Martha veya onun kocası Peter'a seslenebilirsiniz. Bahçeye çıktığınızda ise size Joseph yardımcı olacaktır. Veya bunların hepsi için size bende yardımcı olabilirim, keyfiniz bilir." Son sözlerimi söyledikten sonra hızlı adımlarla yukarı çıktım. Bu katta annemle babamın odasının yanında benim odam var. Odalarda banyo olduğu için katta yer kaplayan başka bir şey yok, bu yüzden geri kalanı teras.

Bavulumu odama bıraktıktan sonra aşağı indim ve çalan kapıyı açtım. Tam da ben aşağı indiğimde çalar zaten.

"Merhaba?"

"Doğru yere gelmişim, süper." Karşımda en fazla yirmi dört yaşlarında duran, yüzünde benleri, kemik çerçeveli gözlüğü ve Harry'nin eski tarzındaki bereleri andıran, üzerinde lacivert kadife gömlek ve krem rengi pantalon olan genç adam elindeki dosyaları sallayarak içeri girdi.

"Adım Dylan Dawner. Yeni yönetim kurulu üyesi ve Ryan'ın yakın arkadaşlarından biriyim. Normalde işe dört gün önce başladım ama sen beni hiç görmedin çünkü yanından ne zaman geçsem elinde telefon vardı. Herneyse, buraya bunları söylemek için gelmedim-"

"Sakin olur musun biraz?" diye sordum. Şu ana kadar bir kere bile nefes almış olsa iyidir. Yine de, dediklerimi umursamadan devam etti.

"Sen tam bir başbelasısın." Başka bir şey demesine fırsat vermeden söze atladım.

"Orada dur bakalım, bunu nereden çıkardın?"

"Fazlasıyla işim var ve ne yaptığımı bilmek ister misin? Geçen gün alışverişte verdiğin röportajı her yerden sildirmeye çalışıyorum." Tamam, ben bir başbelasıyım.

"Michel?" Zayn'in sesiyle arkamı döndüm.

"Bay-Adı-Herneyseyle tanışın. Yeni yönetim kurulu üyesi."

"Tanışma faslını geçtiysek?" Ellerini çırpıp dikkatleri üzerine ve havalı duruşuna çekti. "Bundan sonra gittiğiniz her yerden yönetimin ve benim haberim olacak. Michael bu tarz işleri üstlenmeyeceğini söyledi, Ryan ise bu aralar fazla dolu ve iş anlayacağınız bana kaldı. Buda açıklamasıydı. Şimdi, siz bana buradayken ne planladığınızı söyleyeceksiniz. Birde birkaç şeye daha açıklık getirmemiz gerek. Hepiniz gelin." Kaşlarım çatı bir şekilde onu salonuma kadar takip ettim. Dikkatinizi çekerim, benim salonum!

Covered With FameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin