Covered With Fame

40.Bölüm

Bölüm geciktiği için özür dilerim :(

İyi okumalar ^^

Michel'in Anlatımından

Başımı omzuna yasladığımda tamamen bitişik duruma geldik. Aşırı uykum var ama bu güzel filmde uyumak istemiyorum.

"Uyu, güzelim. Buna ihtiyacın var gibi." Sevgilimin gözlerine baktım. "Seni enerjik görmek istiyorum, bebeğim. Sana gülücüklerin çok yakışıyor." Dediği gerçekten kalbime dokundu. Beni çok seviyor ve ben bunu gözlerinden okuyabiliyorum. Zaten en önemlisi bu değil mi?

"Seni seviyorum, Zayn." Gözlerimi kapatıp dudaklarımı onunkilere bastırıp çektim ama bununla yetinmek istemedi. Ben kafamı geri çekerken o yakınlaştı ve dudaklarımı ele geçirdi. Bunu daha önce bir kere yaptı ama şu anki çok farklı, çok daha iyi hissettiriyor.

Dudaklarımı araladım ve beni kontrol etmesine izim verdim. Doğruyu söylemek gerekirse bunu beceriyor. Üstelik her şeyi daha da özel yapan asıl nokta, kalp atışlarını hissediyorum. Bu ikinci olsa da beni öptüğünde kalp atışlarını hissediyorum, çok ama çok hızlı. Buda beni sevdiğinin, kalbinin bende olduğunun göstergesi değil midir?

Ayrıldığımızda nefes nefese kalmamız bizi film gününde yalnız bırakmayan çocukların dikkatini çekmiş olacak ki bize baktılar ama bu sadece daha fazla utanmamı sağladı. Tanrı aşkına, yerin dibine girmek istiyorum! Bizim alınlarımızın birleşik halini gördüler ve kıkırdayıp önlerine döndüler. Öldürün beni!

"Hey, bu sorun değil." Zayn burnunu benimkine sürttüğünde geri çekildim. Birkaç saniye sonraki hamlemi düşündükten sonra arkama yaslanıp elini tuttum. O kadar düşünmeye gerek yokmuş.

Tekrar filme odaklandığımda kaçırdığım kısmın çokta önemi olmadığını fark ettim ve bu beni mutlu etti çünkü film gerçekten güzel. Üstelik başrol erkeğinde kelimenin tam anlamıyla taş. Yani gerçekten, bir adam nasıl bu kadar kaslı, bu kadar tatlı, bu kadar yakışıklı olur?

Elimin acıdığını hissettiğimde bakışlarımı Zayn'inkilerle birleşik olan ellerime çevirdim. Sonrasında yüzüne baktım ve okuyabildiğim tek duygu kıskançlık oldu. Doğruyu söylemek gerekirse benim az önce adama baktığım gibi oda bir kıza baksa, sinirimden kudururum. İşte bu yüzden kendimi kurtarmak adına şirince gülümsedim ve yüzlerimi yaklaştırdım.

"Sen daha yakışıklısın." Cevabını, ifadesini veya başka bir tepkisini beklemeden başımı omzuna koydum. Yine de her zaman yaptığı gibi kolunu omzuma atladı, buda tribinin göstergesi.

Bir süre daha böyle geçti. Ona yaklaşmama izin verdi ama kendisi bu konuda hiçbir adım atmadı. Üstelik film bitti ve herkes yorumda bulunuyor.

"Zayn, yapma lütfen." Kafamı kaldırıp yalvaran bakışlarımla ona baktım. "Bu kadar kızacağını bilmiyordum, özür dilerim." Yaklaşıp bunları söyledikten sonra geri çekilip umutla yüzüne baktım ama hayır. Hiçbir tepki yok ve şu anda içimden gelse bile 'Buna mı trip atıyorsun?' demem. Bu işleri daha da berbat eder. "Biliyor musun, ilk defa bir erkeğe bu kadar uzun süre bir şey için yalvardım ama o erkek beni takmadı. Bu kalbimi acıttı." Onunla daha fazla uğraşmayacağımı açıkça belirttim. Kusura bakmasın ama bana bu yüzden bu kadar uzun süre trip atamaz. Yani tamam, atmasını kabul ediyorum ve haklı da buluyorum ama her şeyin bir sınırı var, onu aşmamak gerek.

"Bence adamın kızı filmdeki en iyi oyuncuydu, fazla geride kalmasına rağmen." diyerek yorumda bulundum ve o konuşmaya odaklanmaya çalıştım ama yapamıyorum, aklım Zayn'de. Onun güvenini sarsmış olmaktan korkuyorum ve sanırım gerçekten korkmam gerek.