32.Bölüm

721 49 5
                                    

Merhabaa ^^ Evet, artık bazı şeyleri beklediğinizi farkındayım ve emin olun çok az kaldı :D

Birde, TEOGlar açıklandı. Yani bence yerleştirme puanı olmadığı için bugün açıklananların önemi yok. Yine de sizde durumlar nasıl, sürpriz yok değil mi? ;)

Bana istediğiniz soruları ask.fm hesabımdan(external link)  veya buradan mesajla sorabileceğinizi biliyorsunuz ^_^

Sizi seviyorum♡

Dışarıdan konuşma sesi geliyor,  Aideen delirmiş durumda. Geldiğimden beri bir şey anlatmadım veya bir tepki vermedim. Sadece teşekkür edip bana gösterdiği odaya girdim ve yatağa kuruldum. Dün geceden beriyse gözlerimi kırpmadan aynı pozisyonda yatıyor ve Aideen geldiğinde iyi olduğumu söyleyip onu gönderiyorum. Yaptığı iyiliğin karşılığı kesinlikle bu değil ama yanımda beni önemseyen birini görmek içime ağlama dürtüsü dolduruyor ve bu berbat. 

"Zayn? Rahatsız etmiyorum değil mi? Ben Aideen."  demek bu yüzden telefonumu aldı, Zayn'i aramak için. Ama onu 'Çikolata'm' olarak kaydettiğimi nereden bildi ki?  "Evet, aslında ne var bende bilmiyorum. Dün gece geldi ve o zamandan beri ya uyuyor ya da konuşmuyor. Sabah kahvaltı falan yapmadı, akşam bir şey yediğini de sanmıyorum. Ne yapacağım bilmiyorum ve siz dün çok yakındınız, belki aklına bir şey gelir diye düşündüm." Birincisi,  yeme konusunu neden Zayn'e söyledi? Şimdi ona verdiğim yemek konusunda dikkatli olma sözünü tutmadığım için bana kırılacak! İkincisi, neden Zayn? Babamı arasa ve o vicdan azabından ölse? Ölmesin ama üzülsün yani.

"Peki, adresi mesaj atıyorum." Lanet olsun, buraya gelecek ve ben her şeyi ona anlatma durumunda kalacağım. Onu ne zaman görsem dilim çözülüyor ve bu bazen kötü. Yani kendisi böyle giderse tüm aile sırlarını, benimle ilgili her şeyi ve kazadan sonra yaşadığım her şeyi öğrenecek. Bunları anlatmamak için uyumam lazım. Evet, bu en mantıklısı.

Yatakta yirmi sekizinci kere -evet, saydım- döndükten sonra kapı çaldı ve ben olduğum yerde durup ses çıkarmamak durumunda kaldım. Tanrım, lütfen Zayn uyuduğumu sansın.

"Burası." dedikten sonra kapı çalındı. Ses çıkarma, sen çıkarma Michel..

"Uyuyor, sanırım."  diye fısıldadı Aideen. Kafası fazla doluyken kısık sesle konuşur ama bu sefer ki kısıklık beni uyandırmamaya yönelik. 

"Uyanmasını bekleyeceğim."  Kahretsin. Fena bir oyuncu olmayabilirim ama ne yaparsam yapayım Zayn yemez.

"Peki."  Arkadaşım yorgunlukla cevap verip kapıyı kapatırken kendime acıdım ve bu daha kötü olmamı sağladı. Gözlerimi açar açmaz ağlamazsam iyidir.

"Michel, uyumadığını biliyorum. Uyurken ölü gibi oluyorsun ama az önce göz kapakların hareket etti."  Buna da mı dikkat etti? Bi çocuğun gözlem yeteneği neden bu kadar iyi? 

Hafifçe gözlerimi araladığımda bana şefkatle gülümsedi ve önüme gelen saçları yumuşak dokunuşlarla geri itti. Tamam, beni rahat bırakmayacak. Bunu anlayarak doğruldum.

"Uykun olduğu belli ama bunu hissetmemei fırsat sayıyorum."  Göz temasını kesmeden yatağa oturdu ve elini elimin üstüne koydu. Parmaklarımı onunkikere daha sıkı sararken diyeceği şeyi bekledim ama az çok tahmin edebiliyorum.

"Konuşmamız gerek çünkü rahatsız hissediyorsun. Babanla kavga ettiniz ve sende evden gittin, buraya geldin. Üzüntü psikolojini kötü etkiledi ve dünden beri de yemek yemiyorsun, doğru mu?"

"Doğru." dedim sessizce, sanki kısık ses durumu yumuşatacakmış gibi.

"Seni bu kadar üzen veya yoran ne?"

Covered With FameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin