Eve çıktığımda şoku bir nebze de olsa atlatmıştım. Hem alt komşumun Mert olmasında bence hiç bir sakınca yoktu. Yani o kadar yakışıklı bir komşuya kimse hayır diyemezdi.
Bunları düşünürken bir an gerçekten yorgun olduğumu hissettim ve üstümü değiştirip yatağıma girdim.
Uyandığımda saatin üçe geldiğini gördüm. Telefonumu kontrol ettim ama ne Deniz ne de Ege ne aramış ne mesaj atmışlardı. Bunlara ne oluyordu böyle? Normalde olsa günde kırk kere birbirimizi arardık. Ama onlar okuldan onlara haber vermeden çıktığım halde bile aramamışlardı. Sinirim tepeme gelmişti yine ama bu sefer onları düşünmeyecektim.
Bir şeyler yemek için mutfağa gittim ve kendime bir sandviç hazırladım.Sonra televizyonun karşısına geçip afiyetle yemeğe başladım. Bir süre spnra hem yemeğimi bitirmiştim hemde televizyonda hiç güzel bir program yoktu. Bende biraz dışarı çıkmaya karar verdim.
Bordo kazağımı ve koyu kotumu giydim üzerimede montumu geçirdim. Saçımı dağık bir topuz yaptım ve evden çıktım. Apartmanın önündeki küçük havuzun ordaki banka oturdum. Biraz hava almak iyi gelmişti doğrusu. Sonrada geleni geçeni izlemeye koyuldum. Tabi bana doğru gelen kişiyi görünce biraz heyecanlandım . Yine gözlerimi bana doğru gelen Mert'ie dikmiştim. Gülerek yanıma geldi ve "Beni görünce ilk defa insan görmüş gibi bakmayı ne zaman keseceksin?" diye sordu. "Ben sana bakmıyordum ki sadece öyle etrafa bakarken gözlerim dalmış."diyiverdim . Ne saçma bir yalandı. "Tabi canım onun için sabah parkta ve apartmandan çıkarken gördüğünde de öylece bakakaldın dimi?" Kahkaha atmamak için kendini zor tuttuğu her halinden belliydi.Şuan resmen benimle dalga geçiyordu. Benim bir şeyler söylememi beklediğini anladım ama ona cevap vermedim ve havuzu izlemeye devam ettim. Sonra yanıma oturdu.
-Ben Mert tanıştığımıza memnun oldum. Bundan sonra bana bakmayı kesip selam verebilirsin, dedi. Evet şuan iyice sinirlenmiştim. Ama o benim sinirlenmemden keyif alıyordu. Bunu bildiğim için sinirlerimi bastırdım ve gülerek
-Bende Zeynep, nerede okuyorsun?, sinirlendiğimi anlamaması için soru sormam gerektiğini düşündüm
-İstanbul teknikte bilgisayar mühendisliği. Sen lise kaçtasın bücür?
Evet bana bücür demişti ve şuan utanmadan bana bakıp gülüyordu. Bücürmüş! Hem bu nereden biliyor liseli olduğumu?Hiç düşünmeden sordum aklımdan geçeni.
-Liseli olduğumu da nereden çıkarttın?, evet liseliydim ve aklımdan geçen tam olarak böyle sormak değildi ama olsun artık demiştim işte.
-Sabah üzerinde okul forması vardı bücür ordan biliyorum.
İyice eğlenmeye başlamıştı. Formayı nasıl unuttum ben diye kendime kızarken;
-Lise sonum. Yani seninle aramda olsa olsa iki bilemedin üç yaş vardır. Bu durumda ben bücür olmuyorum anladın mı beni?!
Evet sinirlenmiştim..Mert karşımda gülmeye başlayınca daha fazla sinirlenip onu eğlendirmeye hiç niyetim olmadığını anladım ve yanından kalkıp apartmana doğru yöneldim.Arkamdan bir şeyler söylediğini duyduğumda biraz bekledim;
-Sinirlenince kızarıyorsun bücür!
Bunu söyledikten sonra attığı kahkahayı da duydum ama arkama bile bakmadan apartmana girdim. Sinir , aptal, kendini beğenmiş, yakışıklıı..!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Düş Gördüm Sanki
RomanceMetrobüsteydim. İçerisi tıklım tıklımdı. Durağa gelmiştik ve yine birileri biniyordu. Sonra o bindi. Yanıma geldi ve birbirimize çok yakın olduğumuzu fark ettim. Ben ona bakarken bir an göz göze geldik. Bir süre bakıştığımızda daha fazla gözlerine...