Merhabalar. Bolumu geciktirmemeye calistim fakat biraz huzunlu gibi oldu sanki. Neyse iyi okumalar. Yorumlarinizi dort gozle bekliyorum..
Multimedia da Mert var..
-------------
"Annenle ne zaman yuzleseceksin?" diye sordugumda Mert sıkıntıyla oflayip puflamaya basladi.
"Bilmiyorum. Onu gormek isteyip istemedigimden bile emin degilim. Onca sey yasandi ve ben onu gorursem nasil davranacagim bilmiyorum" dediginde aslinda Mert'i de anliyordum. Benim annem beni kucucukken birakip gitseydi hemde baska bir adamla bende onu affedemezdim.
Hicbir sey soylemeden sadece basimi anladim seklinde salladim ve onumdeki kahve fincaniyla oynamaya basladim. Mert'in biraz dusunmesi gerekiyordu. Fincanla oynamaktan sıkılıp etrafi izlemeye basladim.
Koskoca lise hayatimiz artik tam anlamiyla bitmisti. Bugun son LYS sinavina girmistik ve onceden sozlestigimiz kafede Yaser ve Deniz'i bekliyorduk.
"Yaser!" Mert'in seslenisiyle kapiya dogru baktigimda Deniz ve Yaser'in el ele olarak kafeden iceriye girdiklerini farkettim. O geceden sonra Deniz ayri bir mutluydu. İkisi de birbirlerini gercekten cok seviyorlardi. Bunca zaman ne beklediklerini hala merak ediyorum o ayri tabi.
Kumrular masaya oturduklarinda tipik sinavin nasil gecti sorulari sorulmaya baslandi. Sinavimiz iyi gecmisti ve ben piskoloji okumak istiyordum. Puanim tutar mi emin degildim ama lise hayatim boyunca tek istedigim bolum piskoloji olmustu. Deniz ve Yaser kendi aralarinda bir seyler konusurken dikkatim Mert'e kaydi.
Mert bir yere tum dikkatini vermis bakiyordu. Baktigi yere baktigimda bir erkek cocuk ve kadin gordum. Cocuk neredeyse dokuz on yaslarindaydi. Cocuk bir ara anne dediginde o kadinin annesi oldugunu anladim. Annesi kahvesini icerken cocuk elindeki kucuk oyuncak arabayla oynuyordu. Cani sıkılmis olacakki annesine bir seyler demeye basladi. Annesi basta hayir gibisinden basini sallasada sonra cocuk annesinin boynuna atlayip onu opucuklere bogunca annesi gulmeye basladi ve garsonu yanina cagirip bir sey soyledi.
Cok gecmeden garson elinde dondurmayla gelince sanki dunyalari cocuga vermisler gibi mutlu olmustu. Aslinda bu kadar kolaydi mutlu olmak. Bir dondurma bir cikolata bir sevgi sozcugu. Kucukken daha mutluyduk cunku bunlarla mutlu olmasini biliyorduk. Buyuyunce daha farkli seyler istemeye basladik. Daha doyumsuz olduk.
"Bir keresinde annemle parka gittigimizde bana dondurma almasini istemistim. Bana simdi terlisin. Yersen hasta olursun. O yuzden olmaz demisti. Bende ayni o cocugun yaptigi gibi annemi opucuk yagmuruna tutup dondurma almasi icin ikna etmistim. Almisti da.
Gece oldugunda cok usumeye baslamistim. Yaz gunu yorganla yatmak istemistim. O an hasta oldugumu anlamistim. Annemin yanina gitmedim. Uzulmesin diye. Benim israrim ile o dondurmayi almisti ama hasta olmustum. O gece yorganima sarilarak uyudum. Sabah annem gelip baktiginda bana hasta oldugumu anlayio bana niye soylemedin diyip kizmisti." Mert bunlari soylerken onu cok dikkatli dinliyordum. Aslinda aci cekiyordu annesini ozluyordu.
"Canim, ona ne kadar kizgin olsanda aciklamasina izin ver. Neden seni birakip gittigini bir kere anlatmasina izin ver. Olaylar her zaman bizim gordugumuz gibi olmayabilir. Belki de ufak bir ayrinti atlanarak anlatilmistir sana. Kimse bilemez o ayrintinin senin icin onemini. Belki de annene kizginligin azalacak. Onunla konus." dedigimde Mert hicbir sey soylemeden camdan disariya bakmaya basladi.
"Ee gencler! Nereye gidelim. Kafamizi dagitalim diyoruz" dediginde Deniz goz ucuyla Mert'e baktigimda bizi duymadigini fark ettim. İste o an aklima koydum yapacaklarimi.
"Denizcim siz gidin biz bugun Mert'le beraber yalniz olalim diyoruz. Kusura bakmayin lutfen"diyip masadan kalkarken Mert'i de cekistirmeye basladim. Kafeden ciktigimizda Mert nihayet konusmustu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Düş Gördüm Sanki
RomanceMetrobüsteydim. İçerisi tıklım tıklımdı. Durağa gelmiştik ve yine birileri biniyordu. Sonra o bindi. Yanıma geldi ve birbirimize çok yakın olduğumuzu fark ettim. Ben ona bakarken bir an göz göze geldik. Bir süre bakıştığımızda daha fazla gözlerine...