Multimediada Yaser var :)
&&&&&&&&&&
İki dakika önce Yaser'e kızıp beni kolumdan tutup eve getiren, Mert ile romantik anımızın içine eden Deniz değilmiş gibi şuan suratında aptal bir gülümsemeyle boş boş duvara bakıyordu.
"Deniz sen iyice kafayı yedin? Kızım şimdi niye gülüyorsun? Yada şöyle söyleyeyim az önce sinirden köpüren Denize ne oldu da bu aptal aptal gülen Deniz geldi?" Diye sorduğumda sonunda duvarla bakışmasını kesmişti. " Zeyneeeppp! Yaser beni kıskanıyooo. Bundan daha güzel haber olabilir mi?" diye sorduğunda o kadar saf görünüyordu ki ona Mert' konusunda kızamadım bile. Deniz'e bakıp gülmeye başladığımda o da saf aşık modunda bana gülüyordu.
"Evet kankacım kıskandı seni. Bence bunu kutlamalıyız" diyip onunla dalga geçmeye başladığımda saftiriğim hemen de inanmıştı.
"Sen ciddi misin? Ohaa tam aklımdan geçiyordu benimde. Kutlayalım ama nasıl ne yapalım?" diye sorduğunda "Konfeti patlatalım derim ben. Mmm sonra bara gidip eğlenelim derim. Yani haklısın Yaser seni kıskanmış bunu kutlamalıyız." dediğimde Deniz söylediklerimin ne kadar saçma olduğunu ve onunla dalga geçtiğimi anlamış olacakki yatağın üzerindeki yastığı bana fırlattı.
"Aptal.. Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Ahh ben kime dert anlatıyorum ki zaten?" diyip somurtarak önüne döndü. Alındın mı? Sadece şaka yapmıştım. Denizin yanına gidip kolumu boynuna doladım ve Denizin kafasını koltuk altımda sıkıştırdım.
"Salak şey şaka yapmıştım sadece." diye savunmaya geçtiğimde Deniz yine aptal gülümsemesiyle "Farkettim zaten ama şuan tek düşündüğüm Yaser." dediğinde kafasını benim gazabımdan kurtarmıştı bile.
"Bu gece bizde kalsana zaten kimse yok biliyorsun." dediğimde Deniz sanki bu soruyu bekliyormuş gibi aniden evet tabi diye tepki verdi. Başka tepkisinin nedenini anlamasamda sonradan tüm gece boyunca Deniz'in Yaser'i anlatmasını çekeceğimi anladığımda bana gülerek bakan Deniz'e dönüp "Şeyy kalmasan. Yani amacını anladım da ." diye masum ses tonumla sorduğumda Deniz daha çok sırıtmaya başlamıştı bile. "Ahh şekerim geç kaldın anlamak için. Bütün gece dedikodunun dibine vurucaz. Eğlence bol olucak Ve bol Yaser'li bir geceye hazırlıklı ol Zeynep." dediğinde bende suratıma o gıcık gülümsemeyi yerleştirdim ve "Ayrıca bol Mert'li de bir gece olacak" dedim.
Deniz telefonu alıp Nilüfer teyzeye bizde kalacağını söylerken bende mutfağa doğru yol aldım. Mutfağa girdiğimde tatlı krizim tutmuştu resmen. Hayır ne zaman mutfağın yanından geçsem canım tatlı çekiyordu.
"Deniiiiizzz! Kek yapalım mı? Canım çok çektiii?" diye bağırdığımda Deniz koşarak mutfağa giriş yapmıştı bile "Nee kek mi? Ayy tamam hadi yapalım. Ama çikolatalı olsun. Yanında da kahve yaparız. Ohh be keyfimize diyecek yok valla." dediğinde bende buzdolabından üç yumurta almıştım.
"Kek şarkısını açta moda girelim." dediğimde Deniz odamdan laptopu getirmeye gitmişti. Yumurtaları dolaptan aldığım kabın içine kırıp şekeri eklediğimde Deniz de laptopla mutfağa gelmiş şarkıyı açıyordu.
"O zaman şarkı başlasıııın!" diye bağırıp şarkıyı açtığında bir yandan kek yapıyor bir yandan da şarkıya eşlik ediyorduk.
Çırptım çırptım karıştırdım
Kendimi onla yarıştırdım
Kimse kimseye benzemez
Kendimi kekle yatıştırdım
Oturdum ellerimle sana kek yaptımVee keki hazırlamıştık."Ahh ne hamaratız yaa. Allah bizi kahretmesin." diye kendimi övmeye başladığımda Deniz'de kendine övgüler yağdırıyordu. "Yani beni alan yaşadı. Sabah akşam kek pasta börek çörek yeriz." dediğinde ikimizde gülmeye başlamıştık.
"Bak on dakika sonra bakmaya gelicez keke. Unuturum ben hatırlat bana." diye Deniz'i uyarıp salona gittim. "Bana güvenme kızım. Unuturum ben." dediğinde "Tamam tamam unutmayız ya." diyip kendimi üçlü koltuğa atmıştım. Ayaklarımı koltuğun başına koyup kafamın altına yastığı yerleştirdiğimde aynı pozisyonda karşımdaki koltukta Deniz yatıyordu.
"Deniz ben bir şey sorucam." dediğimde Deniz bana soran gözlerle bakıyordu. "Sence Mert gerçekten beni seviyor mudur?" diye sormuştum. Çünkü birkaç gündür aklımı bu soru kurcalıyordu. En başta bana biz asla olmayız demişti ama bu sözü söylemesinin üzerinden çok geçmeden biz sevgili olmuştuk. Belki paranoya yapıyordum ama emin olamıyordum işte. Birkaç haftada hatta birkaç günde bir insan diğerini nasıl sevebilirdi ki?
"Bence seviyor. Ama aşık olmasını sağlamak senin elinde. Yani Zeynep siz çok hızlı geliştiniz. Yani tanışalı çok olmamıştı ki sevgili oldunuz. Birbirinizden hoşlandığınızı gözlerinizden görüyorum ama aşk başka. Zaman gerektirir ilk görüşte olmadığı zaman. Kaldı ki ilk görüşte aşka inanmam bilirsin. Yani ilk kez gördüğüm birine nasıl aşık olabilirim ki. Bence bir insan diğerine zamanla aşık olur. Aşık olmasını sağlayacak bir sürü de etmen vardır tabiki." dedi Deniz. Bu kızı çok seviyordum çünkü içimde cevap bulamadığım sorunun cevabını biliyordu. Bazen ben söylemesem bile ne düşündüğümü,nasıl hissettiğimi anlıyordu ve bana ona göre akıl veriyordu.
"Bir sürü etmen var derken?" diye sorduğumda "Yani bir insanı ilk gördüğünde bakacağın tek şey tipi olur. Eğer kriterlerine uymuyorsa bir daha dönüp bakmazsın. Ama tanıyınca öyle olmuyor işte. Tanıdığın zaman içindeki gerçek kimliği de görüyorsun. Mesela bizim sınıftaki Emreyi düşün.O okula nakil geldiğinde onu gördüğümüzde ne kadar despottur bu demiştik. Asla buna şaka yapıılmaz diye de düşünmüştük. Aslında Emreyi tanıyınca ne kadar eğlenceli düşünceli biri olduğunu anladık. Aşkta böyle tanımadığın zaman bir insana bence aşık olmazsın. Olsa olsa hoşlantı olur." dediğinde sadece kafamı sallamakla yetindim. Çünkü dediklerinin hepsinde sonuna kadar haklıydı.
"Denizcim canım haklısın da sanki bir koku var." dediğimde Denizde koklamaya başlamıştı. İkimizde aynı anda "KEEEEKK!" diye bağırdımızda mutfağa doğru koşuyorduk.Mutfak kapısından geçmeye çalışırken iki kişi geçememiştik tabi ki. Ben biraz geri çekilip Deniz içeri girdiğinde bende arkasından girmiştim. Deniz keki çıkardığında kekin üzerini o kadar yanmıştı ki yanıktan başka hiçbir şey görmüyordum.
"Bence çok yanmadı ya." diye hem kendimi hemde Deniz'i avutmaya çalışırken o da bana katılmıştı. "Bence de ya. O kadar yanmadı yani." dediğinde ikimizde aslında kekin iğrenç göründüğünün farkındaydık.
"Çöpe atalım." dediğinde Deniz sanki anneme babama küfür etmiş gibi " Sen ne diyosun be? Ben o keki ne zorluklar şeyinin şeyinde yaptım. Anlayabilir misin sen beni hee? O yumurta ile şekerin çırpılışında köpüğe ulaşmak için akıttığım alın terimi ben bir kenara hiçbir şey olmamış gibi atamam. Yapamam Deniz yapamam. Ayrılamam. O ve ben bir bütünüz." diyip içimde olan çoşku ile çekmeceden aldığım çatalı keke batırıp bir hırsla yemeğe çalıştım. Lakin bir sorun vardı ki çatal keke geçmiyordu. Ben neler başarmadım ki bir keke mi beni yıldıracak diyip keki parmakla yemeye başladım.
"Zeynep valla gerizekalısın. Yemin ediyorum.Kekle aşk yaşıyormuşsunuz da ben keki öldürmüşüm gibi davranmayı kes. Hem yeme o iğrenç yanık şeyi. Bak zehirleniceksin sonra başıma kalıcaksın." dediğinde ağzıma atmış olduğum keki yutmaya çalışıyordum ama gitmiyordu. Boğazımdan geçmiyordu bir türlü. "Galiba haklısın Deniz ya. Ben bir an böyle aşka mı geldim nedir bir havaya girdin de yok olmuyo iğrenç gerçekten" diyip kopardığım peçeteye ağzımdakini çıkardım. Geri kalan keki de çöpe döktükten sonra bir zehirlenme vakasının olmasını engellemiştim.
Deniz ile beraber tekrar salona geçip oturduğumuzda televizyonun yakında tozdan görülmeyecek gibi olduğunu gördüm ama umursamadım. Taa ki Deniz'in ayy böceek diye bağırışına kadar. Sonrası bir anda gelişmişti tabi. Bir elimde kova diğerinde bez Denizin elinde ise süpürge vardı.
Bütün evi didik didik etmiş tek bir toz bile bırakmamıştık evde. Banyo ve tuvaleti temizlemek tabiki de bana kalmıştı. Odamı mutfağı salonu temizleyelim derken canımız çıkmıştı. Kovayı banyoya bırakıp salona geldiğimde Deniz garibimin koltukta uyuduğunu gördüm. Odamdan bir yorgan alıp Deniz'in üzerine örttüğümde bende yorganın altına girdim ve Denizin omzuna kafamı koydum. Koltukta uyumak her şeyden daha güzeldi. Kuş tüyü yatakta bile yatsam koltuğun yeri hep ayrı olmuştur benim için. Ben bunları düşünürken uyku da beni içine çekmişti tabii..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Düş Gördüm Sanki
RomanceMetrobüsteydim. İçerisi tıklım tıklımdı. Durağa gelmiştik ve yine birileri biniyordu. Sonra o bindi. Yanıma geldi ve birbirimize çok yakın olduğumuzu fark ettim. Ben ona bakarken bir an göz göze geldik. Bir süre bakıştığımızda daha fazla gözlerine...