Ara Kesit

2.9K 91 25
                                    

Multimedia da Zeynep..

~~~~~~~

Zeynep...

1..2..3..

Bu ne ki? Yapabilirim. Dayanabilirim. Ben nelere dayanmadım ki.

5..6..7..

Her şey üst üste gelmişken yılmamıştım ben şimdi mi vazgeçecektim. Tüm olumsuzluklara illa güzel bir yan bulan benden bahsediyoruz. Pes etmek mi? Komik..

10..11..12..

Evet çok şey yaşadım. Sınava hazırlandım ve iğrenç bir yıl geçirdim, arkadaşlarımla kavgalara karıştım, yeri geldi rezil oldum , yeri geldi yanlış anlaşıldım. Kaçırıldım ve vücudum deyim yerindeyse delik deşik edildi.  Aşık oldum ve terk edildim. Her şeyi bir yıla sığdırdım.

Şimdiki zamana dönersek daha çok eğleniyordum, daha çok geziyordum.. Geçen yılın acısını çıkarıyorum da diyebilirim. Bunun yanında  yeni arkadaşlıklar da edinmiştim. Daha sosyaldim. Daha fazla müzik dinliyordum , daha çok kitap okuyordum, daha çok fotoğraf çekiyordum. Kısacası daha çok ben olmuştum.

20..21..22..

Tek sorunum Mert idi. Ama ben onu da çözecektim. Her şey güzel olacaktı..

30..31..32..

Aslında çok güçlüydüm. Sadece biraz daha zamana ihtiyacım vardı. Sonra her şey düzelecekti. Evet Mert yüzüme bile bakmıyordu , evet telefonlarımı açmıyordu ama bu beni yıldıramazdı. Ve de yılmaya hiç niyetim yoktu.

60..61..62..

"İşte böyle Zeynep! Hadi göster şunlara gününü!"

Sinem'in sesini duyduğumda ne kadar gülmek istesemde nefesimi doğru kullanmam gerektiğini biliyordum ve gülmemeye çalıştım. Beni tanımayan gereksiz kız topluluğu vazgeçeceğimi sanıyordu. Ben vazgeçmem. Kazanmadan asla!

Her şeyi kenara bırakıp yine bir ay boyunca aklımdan bir saniye çıkmayan Mert'i düşünmeye başladım. Onu düşününce her şeyi unutuyordum bu da şuan içinde olduğum durumu daha kolaylaştırıyordu.

80. .81..82..

Her şey güzeldi. Mutluydum. Sonra o Elif ve aptal oyunları yüzünden bu hale  geldik. Tek suç ne Elif'de değildi tabi. Bende suçluydum. Ama Mert bana kendimi ifade etmem için fırsat bile vermedi! Çekip gitti!

95..96..97..

Onunla ilgili haberleri sadece sosyal medyadan ve Ege'den alabiliyordum. Yaser ve Mert'in arkasından Ege de onların yanına gitmişti ve o da bizim haksız olduğumuzu söylüyordu.

110..111..112..

Ciğerlerim artık yanmaya başlamıştı. Sinirlenmemeliydim. Sinirlenince istemsiz olarak kontrolümü kaybediyordum ve nefesimi gerektiği kadar iyi kullanamıyordum.
125..126..127..

İçimden saymayı bırakmıyordum ve daha bir dakika daha suyun altında kalmam gerekiyordu. Yapabilirdim.

130..131..132..

Mert haberini alabildiğim kadarıyla mutluydu orada. Yaser, Ege ve birkaç kişi ile beraber yazlık evde kalıyorlardı ve o eve daha hiç kız gelmemişti. Yani Ege öyle söylemişti. Ege bana yalan söylemezdi ve ona inanıyordum. Daha doğrusu inanmak istiyordum.

155..156..157..

İstanbul'a geri döndüğünde kendimi affettirecektim. Kendime inanıyordum. Yapacaktım. Yapmalıydım..

160..161..162..

Aynen birazdan olacağı gibi zafer yine benim olacaktı.

"Son saniyeler Zeynep. Burdakiler yüzlerini bir görsen!"

Sinem durum değerlendirmesiyle keyfim yerine gelmişti. Fakat artık cidden zorlanıyordum. Saniyeler şuan saat gibi işliyordu benim için. Acilen ciğerlerime temiz hava doldurmam gerekiyordu.

"Son 3..2..1.."

Son bir kelimesini duyduğum gibi kendimi hızlıca suyun yüzeyine ittim ve havayı ciğerlerime çektim. Başta soluk borumda ve ciğerlerimde yanma hissetsem de bu yanma hissi canımı acıtmıyordu. Zafer kazandığımın simgesiydi bu acı ve etrafta kopan alkış tufanı.

Yüzüme yapışan saçlarımı geri ittirip gözlerimi açtığımda Sinem karşımda kahkahalarla gülüyordu ve daha adlarını bile bilmediğim ama bana yapamazsın diyen kızlar hüzün , sinir  ve zaferimi hazmedemeyen yüz ifadesiyle bana bakıyorlardı.

Havuzun kenarına hızla yüzüp havuzdan çıktığımda Sinem ıslak olmama aldırmadan bana sarılmıştı bile.

"İşte benim kızım! Yapacağını biliyordum ." dediğinde Sinem bende ona sıkıca sarıldım.

"Bende biliyordum. Bir tek şunlar bilmiyordu sanırım." dedim ve kahkahalarla kızların yanına gittik.

"Tebrikler." Bunu iddiaya girmeyi teklif eden herkesi yapamayacağıma ikna eden kız söylemişti.

"Teşekkürler. Yine iddiaya girmek istersen ben burdayım. Mağlum yenilen pehlivan güreşe doymazmış.' dedim ve Sinem'e göz kırparak giyinmeye gittim.

Şuan Sinem'in paraları topladığına emindim. Deniz, Sinem ve ben bu akşam bu parayla güzelce eğlenmeyi planlıyorduk.

Mert ve Yaser'in gidişinden sonra Deniz ile üç gün eve kapanıp ağlamıştık. Doğru düzgün istediğimiz yerleri kazanmamıza sevinememiştik bile. Üçüncü günün sonunda Necla Ablanın kendinize gelin silkelemesiyle ağlayıp zırlamayı bırakmıştık.

Deniz'in zorlamasıyla  da yüzmeye yazılmıştım. O da tiyatroya gidiyordu. Başta beni zorladığı için Deniz'e kızıyordum. Ama şimdi iyiki zorlamış diyordum. 

Çünkü Sinem ile burada arkadaş olmuştum ve kafamı dağıtmam konusunda bana çok yardımcı oluyordu.

"Yeter be yine düşüncelere dalmışsın. Kızım gerçek dünyaya dön! Elimde 320 lira var. Kısa günün kărı bu olsa gerek." diyip elinde ki paraları yüzüne sürdüğünde bende giyinmiştim ve çantamın fermuarını çekip omzuma taktım. Sinem'in yanına gittiğimde kolumu boynuna doladım ve soyunma odasından dışarıya doğru onu sürükledim.

"Deniz'i de alalım ve akşama keyfimize bakalım o zaman." dedim ve kahkahalarla ilerlemeye devam ettik..

~~~~~~~

Merhaba.. Ufak bir ara kesitle karşınızdayım. Gerçekten karakterleri ve yazmayı özlemişim. Attığınız mesajlar çok güzel ve hepinize teşekkür ediyorum ilginizden dolayı. Sizlere söz verdiğim gibi tatilin ilk günü bölümü paylaştım. Bir tane daha ara kesit paylaşmayı düşünüyorum şu zamanlar. O da Deniz'in ağzından olacak.

Hepinize iyi tatiller. Benim yerime de eğlenin :)

Bir Düş Gördüm SankiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin