Bir Düş Gördüm Sanki

Kahkaha Kafe

Yorum ve voteleri bekliyorum :)

Multimedia da Deniz var..

"Hocayla niye tartışıyosun ki Ege amacın ne yani?" diye sormuştum. "Ne demek niye tartışıyosun? Zeynep gördün orda hiç suçum yoktu. Söylediği şey yanlıştı. Sadece yanlış söylediniz dedim. Kendi abarttı da abarttı. Yok neymiş efendim ben onun bilgisini mi sorguluyormuşum?" derken bir yandan da burnundan soluyordu resmen. 

"Hadi hepsini geçtim kadına kes sesini demek de neyin nesiydi?" Evet hoca sınıfta Ege'ye bağırmaya başlayınca Ege'de kes sesini demişti kadına. Sonuçta da soluğu müdürün yanında almıştı. Bu haber Ahmet Amcanın kulağına gidince sinirleneceği aşikardı.

"Hak etti. Off neyse onu bırakın da ben aslında sizden özür dileyecektim." diyip mahçup olmuş gibi bir yüz ifadesi takınınca bizden neden özür dileyeceğini anlamaya çalıştık. "Ne özürü?" diye sorup sonunda aramıza katılmıştı Deniz. İki saattir konuşuyorduk ama Deniz'in aklı bir yerlerdeydi. Bizimle ilgilenmiyordu.

"Neden olacak Şebnem bana taktığı için Kuzey size sardı. Zarar verdi. Ben gerçekten özür dilerim." diyip kafasını önüne eğince gerçekten bu duruma üzüldüğünü ve kendini sorumlu tuttuğunu anladım. Ama Ege'nin ne suçu vardı ki? 

"Saçmalama Ege senin ne suçun var? Hem sonuçta burdayız iyiyiz. Önemli olan bu. Dimi Deniz?" dediğimde Deniz yine dalmıştı. "Deniz'e ulaşamıyoruz Egecim. Kendisi kahramanını düşünmekle meşgul" diyip Ege ile beraber gülmeye başlayınca Deniz'de kendine gelmişti.

"Hıı.. Efendim.." dediğinde "Ege Kuzey diyince kurtarıcın geldi heralde aklına. Aa Ege sen bilmiyorsun dimi? Yada biliyorsan da önemli değil. Ben tekrardan anlatayım. Biz ordayken Yaser geldi Deniz'i kurtardı. En son baktığımda Yaser Deniz'i sarıp sarmalamıştı. Ehh bizimkinin de aklı orda kalmış belli ki." dedim. "Ooo Deniz hayırlı olsun. Yaser iyi çocuk kanka. Hadi hayırlı olsun." dediğinde Ege, Deniz ile dalga geçmeye başlamıştık.

"Saçma saçma konuşmayın be ne düşünücem ben onu. Aklıma bir şey geldi onun için dalmışım" dediğinde bizde yedik bakışlarımızı Deniz'e yolluyorduk. "Aaa Ege Yaser ama bir iyi çocuk bir iyi anlatamam yani." dediğimde Deniz'in sinirlendiğini fark etmiştik Egeyle. "Bilmez miyim Zeynep ya. Çok iyi çocuk hemde çok komiktir." Biz Egeyle Deniz'i sinir etmek için Yaser'i övmeye başladığımızda Deniz de sinirden midir utançtan mı bilemedim ama renkten renge giriyordu.

"Ben gidiyorum. Sizin saçmalıklarınıza daha fazla dayanamayacağım" dediğinde bir hışımla masadan kalkıp gitmişti. Biz Ege ile kahkahalara boğulmuştuk tabi. "Laa bizimki bu Yaser'den hoşlanıyor şaka maka" dediğinde Ege kafamla onu onayladım. "Ege bak aklıma ne geldi. Bugün Deniz'i delirtelim. Dakka başı Yaser'i övelim. Onun o renkten renge giren yüzünü görmek çok komikti" dedim. "Güzel fikir. O zaman hadi başlayalım delirtmeye" dediğinde Ege masadan kalkmıştı. 

Beraber sınıfa çıktığımızda Deniz sırada oturmuş bir şeyler çiziyordu. Yanına gidip oturduğumuzda Ege'ye başımla başlamasının işaretini verdim. Ege önce güldü sonra tüm ciddiyetiyle konuşmaya başladı. "Ya Zeynep sana anlatmayı unuttum. Hani ben Mert'ler de kaldım ya. O gece Yaser de aradı. Çocuk beni hiç tanımıyordu ama Mert olanları anlatınca hemen geçmiş olsun falan dedi." Ege bunları söyleyince gülmemek için avucuma tırnaklarımı gömmüştüm resmen.

"Evet Yaser çok duyarlıdır ya. Hayır yakışıklı, dürüst, iyi yürekli. Bu zamnda zor böyle biri bulmak." dediğimde Deniz söze atlamıştı "Yaser'den hoşlanmıyorum!" dediğinde Ege sanki çok alakasız bir şey söylemiş gibi Deniz'e baktı. "Ne alaka kızım. Biz hoşlanıyorsun demedikki zaten. Hayır anlamadımki niye bunu dedin diye?" dediğinde Deniz yine kızarmaya başlamıştı. "Yani Deniz'cim Yaser iyi çocuk. Hem merak etme onun peşinde zaten taş gibi kızlar vardır." dediğimde Deniz'in hayal kırıklığına uğradığını yüzünden anladım.