Son

852 23 24
                                    

Merhaba.. Bir Düş Gördüm Sanki benim ilk yazdığım hikayem.Benim en değerli yazım. Biliyorum verdiğim ara çok uzun oldu. Belki çok severek okuyanlar artık okumayacak yada bazılarınız konusunu bile unuttu. Bu çok normal. Ben artık hikayeye devam edemiyorum ve sonunu sizinle paylaşmak istedim. Bu son, hikayemi buraya yazdığım ilk günden belliydi. Sonunu o belirlediğim gibi yaptım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~

10 Yıl Sonra

-Zeynep ile Mert aralarındaki tüm olumsuzluklara rağmen barışırlar ve artık birbirleri olmadan yaşayamayacaklarını anlarlar. Evlenmeye karar verirler.

Yaser ile Deniz için de durum aynısıdır. Zeynep ile Mert'den sonra evlilik planı yapan diğer çiftimizdir.-

---Zeynep---

Düğün günü gelip çatmıştı ve ben sevdiğim adamla evleniyordum. Mutluluk kelimesini dibine kadar yaşadığım anlardan biriydi bu.

Düğünümün yapıldığı kır bahçesine bakıyordum hazırlandığım odamdan ve Mert henüz gelmemişti.Daha doğrusu gelememişti. Biraz işkence çektirmek için sabahtan beri en olmadık şeyleri istiyordum. Bir saat önce de avokado istemiştim. Hamile de değildim ama böyle davranmak çok hoşuma gidiyordu.

Her şey güzeldi ama Mert'in artık gelmesi gerekiyordu. Nikah memuru gelmişti ve artık stresten ne yapacağımı şaşırmıştım. Beni son anda terketmezdi heralde.

---YASER---

Nikah memuru gelmişti ama bizim Mert Efendi hala ortada yoktu. Hayır ne kadar istekli olduğunu bilmesem bu evlilik için damat kaçtı diyeceğim ama biliyorum bu evliliği istiyor.

Zeynep tırnaklarını yemeğe başladığında Ömer Amca da nikah memurunu oyalıyordu. Mert sana bir ulaşalım göstereceğim sana gününü!

Telefonu elime alıp Mert'i aradım ama ilk aramada açmamıştı ve bir süre sonra kapanmıştı. Tekrar aradım ve telefonu açmasını bekledim. Lan varya düğünden kaçtıysan elimden çekeceğin var!

Nihayet telefonum açıldığında derin bir nefes aldım.                        

"Lan oğlum neredesin? Farkında mısın bilmi- O ambulans sesi mi? Mert!"

"Beyefendi arkadaşınız bir kaza geçirdi ve şuan ambulanstayız."

Duyduklarımla beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Ne demek kaza olmuştu?!

"Mert nerde? İyi mi o?" diye sertçe sorduğumda telefonun ucundaki kadın derin bir iç çekti ve;

"Beyefendi durumu kritik." dedi ve arkadan birinin sesi duyuldu.

"Hastayı kaybediyoruz. Elektroşoku hazırlayın!"

Beynim durmuş ,vücudum işlevini yitirmişti sanki. Sadece dinliyordum telefonun ucundan gelen sesi.

"İki yüze şarj et!"

"İki yüz elli!"

"Üç yüz!"

"Tekrar üç yüz!"

Kardeşim uyan! Şimdi olmaz. Şuan olmaz gidemezsin uyan kardeşim.

"Hastayı kaybettik.."

Kaybettik derken? Ne demek kaybetmek? Kardeşim lan o benim. Düğünü var şu anda. Ne demek kaybettik?!

"Oğlum nerdeymiş Mert?" diye sorduğunda Ege boş boş suratına bakıyordum. Kardeşim yoktu artık. Gitmişti.

Bir Düş Gördüm SankiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin