Merhabaa.. Beğenmenizi umuyorum..
Multimedia da ki kişi Deniz ve şarkı ise bölümde geçen olaydaki o şarkı. Olayı söylemiyorum ki süprizi kaçmasın asdfggf :D
----------------------------
---Deniz---
Eve geldiğimde Ceren koltukta uzanmış televizyon izliyordu.
"Nerdesin kızım ya patladım yemin ediyorum evde otur otur. " diyip oturuşunu düzeltmişti. "Geldim işte Zeynep ile ufak bir işimiz vardı da." dedim ve bende kendimi koltuğa bıraktım.
"Ne işi acaba?" diye sorduğunda gülerek sanane dedim. Buna karşılık Ceren bana dil çıkarıp az önceki yatış pozisyonuna geri döndü.
"Dışarı mı çıksak ya?" diye öneride bulunduğunda Ceren çok yorgun olduğum için bahaneler üretmeye başladım.
"Ay yok ya hem çok yorgunum ve ne yapacağız dışarıda. Ev gibisi yoktur. Evim evim güz..."
"Sus Deniz. Saçmalamaya başladın yine. Ben anlamam kalk hazırlan gidiyoruz." dedi Ceren ve bana söz hakkı bırakmadan odama doğru yol aldı. Bende oflayıp puflayarak peşinden tabi.
"Bak cidden yorgunum Ceren " dediğimde beni takmıyordu bile. "İstersen gelme ama o zaman bakalım nasıl açıklarsın beni tek yolladığını teyzeme" diyip sinsice gülmeye başladığında sinirle Ceren'e bakıyordum. Her zamanki gibi yine beni tehdit ediyordu. Annem Ceren'i tek yollarsam çok laf ederdi bu yüzden el mecbur gidecektim.
"Nereye gidiyoruz?" diye sorduğumda Ceren dolabımdan kendine kıyafet bakıyordu. Ben kıyafetlerimi paylaşmak zorunda olduğumu tamamen unutmuştum. "Dışarı çıkalım buluruz ya." dediğinde dolaptan bir kot çıkarmıştı. Üzerine de siyah bir bluz giymişti. Bende üzerimdekilerden kurtulup kotumu ve üzerine de pudra bluzumu giydim.
Ceren'e baktığımda siyah göz makyajı ve siyah converseleriyle yeterince karamsar duruyordu yanımda. Ben ise onun tam tersi şirin kız modundaydım. Eyeliner ve rimel ile göz makyajımı bitirince şeftali tonu rujumu da sürdüm ve makyajımı bitirdim.
"Aç mısın bir şeyler yiyebiliriz?" diye öneride bulunduğumda apartmandan çıkıyorduk. "Yok ya aç değilim. Az yürüyelim bari" dedi ve boş boş yürümeye başladık. Bende bu sırada anneme canımızın sıkıldığını ve biraz hava alacağımızı söyleyen bir mesaj attım. Ben mesaj yazarken Ceren'de telefonda konuşuyordu. Daha doğrusu Ceren sadece alo diyebilmişti. Karşıdaki kişi kimse Ceren'e söz hakkı vermeden konuşuyordu. Ceren telefonun ucundaki kişiyi dinledikten sonra tam itiraz edecekti ki yine hattın diğer ucundaki kişi tarafından susturulmuştu. Sonra bana bakıp umutsuzca tamam dedi ve telefonu kapattı.
"Ne oldu? Kimdi o?" diye sorduğumda Ceren bana suçlu gibi bakmaya başladı. "Emre. Şu takıntılı salak. Buraya gelmiş yani İstanbul'a."
"Takıntılıymış gerçekten. Ne istiyormuş peki?" dediğimde Ceren derin bir nefes alıp dışarıya verdi.
"Buluşmak hemde şimdi." dediğinde hemen cevabı verdim. "Saçmalama. Hayır tabiki de. Olmaz. Hem sen bu çocuktan kurtulmak için geldin buraya. Buluşmakta neymiş?" diyip Ceren'e baktığımda hiçbir şey söylemiyordu. "Sen ne dedin?"
"Kabul ettim ama dinle.." dediğinde sözünü kestim. "Ceren saçmalıyosun. Asla gidemezsin." dedim ve sinirle yürümeye başladım. Ceren de bana yetişmek için biraz koşup yetişmişti.
"Bak gitmek zorundayım. Gelmezsen kaldığın evi bulurum dedi. Deniz yapar biliyorum. Teyzemler duyarsa sonumuz olur" dediğinde "Sonumuz?" diye sordum. Benim ne alakam vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Düş Gördüm Sanki
RomanceMetrobüsteydim. İçerisi tıklım tıklımdı. Durağa gelmiştik ve yine birileri biniyordu. Sonra o bindi. Yanıma geldi ve birbirimize çok yakın olduğumuzu fark ettim. Ben ona bakarken bir an göz göze geldik. Bir süre bakıştığımızda daha fazla gözlerine...